• liselerdeki onun arkası sağlam sözündeki "arkası" kelimesini oluşturan yeğendir bu.. dosta güven, düşmana korku salabilir..
  • ankara versiyonu için:
    (bkz: kürt ahmet'in yeğeni)
  • her kavgada karşı tarafın en çok atıp tutan kişisinin dedikodular sonucu (yayılan veyahut kendi yaydığı) oluşan sıfatı.

    şunu akıllara getirir:
    (bkz: adi diarra olanlarin zenci ve on libero olmasi)
  • ankara versiyonu bile gorulmustur. ankara'da cuma gecesi, dort yol agzinda ufak capli bir kaza olmus ve
    suruculer tartismaktadir.
    sadece birisinin avaz avaz "ben sedat peker'in yegeniyim" bagirislari kulaklarimizin pasini silmektedir.
    o muhitte yasayan herkes abartisiz soyle bir konusmaya sahit olmustur.

    - ben sedat peker'in yegeniyim
    - sedat peker'in yegeniyim diyorum gel istanbul'da goruselim
    - al telefonum su 0532 bisey bisey
    - numaram cok kolay tekrarliyorum 0532 bisey bisey
    - sedat peker diyorum gel istanbul'da goruselim.
    - cok ciddiyim istanbul'a gel sedat peker'in yegeniyim tamam mi?

    karsi taraf bir sey demeyip efendiligini bozmamistir. bu olay 1998 yazinda gecmistir.
    aklimin almadigi kimsenin yaralanmadigi bir kazada amcan ya da dayinin kim oldugundan karsi tarafa giren cikan nedir?
    bi de elin adamina cebini verip niye istanbul'a davet edersin? galiba su demekti:
    ben, seni istanbul'da baskalarina dovdurtme amacli randevu veriyorum;
    cunku su anda gotum yemiyor ben bir korkagim ama bunu kabul etmiyorum.
    o ana kadar mr. peker'in adini hic duymamistim.
    sonradan birisi polis tarafindan aranan agir abi oldugunu soyledi.
    ertesi hafta ana haberlerde sedat peker'in yakalandigi haberini gorunce yegeninin (tabi gercekten oyleyse) surati gelmisti aklima,
    kendimi tutamayip gulmustum.
  • bir taksici anlatmıştı;

    taksici tarlabaşı'ndan eşgal sakat iki kişiyi alıyor arabasına, adamlar zil zurna, racon kesiyorlar falan. kurtuluş'a geliyorlar taksici ücreti söylüyor bu elemanlar para vermek istemiyor. taksici ısrar edince adamlardan biri yanındakini göstererek "sen bu adamı tanıyor musun? sedat peker'in yeğenidir, ayağını denk al!" diyor.

    bizim cevval taksici "peki" diyor, arabanın kapılarını kitleyip basıyor gaza, doğru karakola. bunlar dur yapma, etme derken indiriyor bunları, polise şikayet ediyor. adamlar özür diliyorlar. "bunlar sedat peker'in yeğeniymiş" diyor polise, adamlar "yok abi valla yok öyle bişey" diyorlar, paşa paşa parayı ödeyip, kuyrukları apış aralarında gidiyorlar.

    ne kadar doğru bilemem.
  • (bkz: boris becker)
  • her ilde vardır bunlardan bir tane..
  • bir zamanlar etrafta bolca vardı bunlardan. isimleri zaza falan olurdu hatta. özellikle internette bol bulunuyorlardı. kontra olarak şunu deneyebilirsiniz; "kemal amcanın mı, yoksa süleyman amcanın oğlu musun sen?"

    bunu duyunca kemal yada süleyman derse, bilin ki yalandır.

    (bkz: kozyatağı)
    (bkz: intaş lisesi)
hesabın var mı? giriş yap