• (bkz: secret window)
  • four past midnight'ta yer alan stephen king oykusu.
  • ---- spoiler ----

    filminin epey kötü olduğunu duyduğumdan beri, hem filminden hem de öyküden itinayla uzak duruyordum; okumak bugüne nasipmiş.

    standart bir king hikayesinden beklentim bana bir miktar the twilight zone hissiyatı yaşatması, içinde bulunduğum katı dünyanın sıkıcı ve değişmez kurallarından beni biraz olsun uzaklaştırmasıdır. bu yüzden öykünün sonunun 'katil aslında uşşahmış' minvalinde psikoloji ile, ne bileyim kişilik bölünmesi ile açıklanması hayal kırıklığına uğrattı. king amcanın hikayeye sonradan montelediği 'acebağ shooter hayalgücünün maddeleşmiş hali miydi' sorusu da beni mutlu edemedi. hepten pişmiş aşa su katılmış gibi hissettim.

    ayrıca yazar amcanın isminin latince ölüm anlamına gelmesi *, başına dadanan psikopatın isminin de yazarın ölümüne yol açacağını açık edecek şekilde shooter*** seçilmesi baştan spoiler yememe sebep oldu. i see what you did there diyerek britanya köpekliğimi yapayım.

    öykü boyunca ted'i bir güzel pataklamak istediğimi de saklayacak değilim. keşke o redneck kılıklı shooter hem amy şırfıntısının hem de ted şerrosunun ağzına kürekle girişseydi de azıcık yüreğim soğusaydı. yediler dağ gibi adamın başını yediler!

    ---- spoiler ----
hesabın var mı? giriş yap