kemani sebuh *
-
adından anlaşılabileceği gibi keman icra ederdi. ünlü bir kemanidir. kör sebuh da denilirmiş kendisine. mızıka-i humayun'da görev almıştır bir müddet. tatyos efendi kendisinin öğrencisidir.
-
süt kardeşler ve şabanoğlu şaban filmlerinin dinamo müziği olan kürdilihicazkar longa'nın bestecisidir.
-
(1828-1894) kemani kör sebuh(tek gözlü) bir osmanlı ermenisidir. vaktiyle uzun yıllar unkapanı'nda bir gazinoda keman çalmış. oyun havaları ve şarkılar bestelemiş. süt kardeşler ve şabanoğlu şaban filmlerinde çalan bestesi de kürdilihicazkar longa dır. yani sirto değil, longa formundadır. diğer başlıca eserleri: hicazkar sirto, hicazkar longa, pençe-i gamdan gönül bulmaz reha, sinede muhtac-ı merhem yare var, şevketli hünkarım padişahım, nim nigahla beni yaktın od'una, cihan zülfüne vabeste, sünbül aldım destime, tab-ı ruyinden olur aftab bi-tab-ı tab.
-
tatyos abinin hocasıdır.
-
kürdîlihicazkâr longayı yazmış pek sevilip sayılan müzik adamı.
-
henüz sese dökülmemiş bir ton daha eseri bulunan değerli müzisyen. internette eserlerine(notalara) ulaşmak için büyük efor harcasam da sonuç alamadım.
-
asıl adı sebuh simonyan olan âmâ kemânî ve bestekâr.
“abdurrahman şeref bey, vakit gazetesinde neşrettiği bir makalede kemânî sebuh hakkında şunları yazmaktadır:
“kemânî sebuh, unkapanı’nda bir gazinoda çalardı. âmâ idi. bir ucundan tutulması mukteza-i sanat olan yayı avuçlar ve kemanın üç parmakla teline sürttükçe dana gibi bağırtır idi. tavrını ve suzişli nağmelerini(1) taklit eden hâlâ gelmemiştir. esnâ-yı fasılda kemandan bir tel kopsa gözlülerden daha çabuk onu tecdit ederdi.
sonradan muzikai hümayun’dan çırağ edilmiş ve ıhlamur civarında sultan abdülaziz tarafından ihsan olunan hanesinde dua-i devletle meşgul olarak itmam-ı hayat eylemiştir. mumaileyh ile yenikapı taraflarında çalan kemânî ağa, tabirimiz ile âşık idiler. güzel bir nağme karşısında sebuh tebessüm eder, başını iki tarafa sallar, yerinden hoplar, ağa ise hüngür hüngür ağlardı.”
maaşına üç yüz kuruşun zam edilmesine dair sadarete gönderilen irade-i seniyyede 1285* tarihi bulunduğuna göre, kemânî sebuh’un 1285 (1868) yılında berhayat bulunduğu anlaşılıyor.”
(1): dana gibi bağırtılan kemandan sûzişli nağmelerin çıkmasını yazmak doğrusu acayip.
kaynak: ibn’ül-emin mahmut kemal inal - hoş sadâ
naçizane düşüncem, kemanın dana gibi bağırtılmasından kasıt kemanın sesinin gürlüğüdür.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap