• maalesef.. (bkz: savasta kural olmaz)
  • hastanelere ateş açılamaz.
  • -herhangi bi catısma da uzerinde kan yolu olmayan bicak kullanılamaz...
    -tanksavar, ucaksavar turu capı 25 mm. den buyuk toplarla piyade ustune ates edilemez...
    yukarıda sayılan iki madde aslen cenevre konvensiyonunun iki maddesidir (konvensiyonunu imlası konusunda kaygılarım var)
  • -yaşlilar,kadinlar,çocuklar ve eli silahsiz erkekler öldürülemez.kör kiliç kullanilamaz ve ağaçlar kesilip yakilamaz.
  • savaşı başlatan herkes orospu çocuğu olarak anılmayı baştan kabul etmiştir.
    bunu da ben koydum yeni.
  • amerika ve israil tarafından konur bu kurallar ve tüm dünya da domala domala kabul eder. burada sayıp dökmeye gerek yok, zira sabit değiller. yer, durum, amaç ve taraflara bağlı olarak sürekli değişiyorlar. aslında formüller basit ama burada anlatmak, sözlükçüler tarafından "israil'e nefret göstererek prim yapma çabası" olarak algılandığından yazma taraftarı değilim. asıl sorun olan, kıçımızı yırtsak da, gürültüyle tüm dünyayı sallayacak olsak da sonucun değişmeyecek olmasıdır. yeni ortadoğu kürdistan ve israil olarak iki ülkeden oluşacak gibi görünüyor. belki birleşik arap emirliklerine bir kaç üye daha çıkabilir asalak olarak.
  • "savaş kural tanımaz" lafına * istinaden oluşturulmaya çalışılan kurallar listesi.

    dünya savaş tarihine bakmak, biraz oradan kopya çekmek lazım tabii ama ben başlatayım önce:
    önce o başlattı kuralı: her kime topla tüfekle girişeceksen (füze mi desek yoksa), önce o başlattı dedirtecek bir bahane bulmalısın.

    jargon diferansiyeli kuralı: aslında savaşa en çok sizin karşı olduğunuzu ama önce onlar başlattığı için bunu yapmak zorunda olduğunuzu dünya aleme ilan edebilmek için reklam sloganı gibi bir başlık bulman lazım savaşına. barış harekatı, (ara: özgürlük operasyonu) olmadı measured response gibi terimler beyinlere saldırmayı ihmal etmemek lazım tabii... kafa karıştırmayan savaş,, savaş değildir nitekim.

    medya ile işbirliği kuralı *: yediğin haltların manzaralarının dünya televizyonlarından yayınlanmasını kontrol altında tutmalısın. bunun için bir gazeteci ordusu beslemen gerebilir.

    (bkz: savaş teknikleri)

    not: bu entry http://fromisrael2lebanon.info/ sayfasından esinlenerek yazılmıştır.
  • bir cok insanin farkinda oldugu uzere, gayet sabit bir bicimde cenevre'de kagida gecirilmesine karsin, yere, zamana ve savasin taraflarina gore ciddi oynamalara maruz kalan kurallar butunu.

    en son bu kurallarin kimi devletleri ne derece bagladigini konusmamiza pek gerek yok. hepimiz afganistan, irak ve lubnan'da olanlarin sanal duzeyde de olsa canli taniklariyiz. kafamiz da basiyor, herseyin farkindayiz. fakat bu uygulama duzeyindeki cifte standardlarin sebeplerini yalnizca ve basitce amerikanin kaba kuvvetine, yahudi lobisine ve mevcut dunya duzenindeki guc dengelerine baglayarak anlamaya calisirsak, sorunun temelini kaciririz kanaatindeyim. bu durumlarda mevcut problemin tarihine bakmak sevdigimiz iyi bir sporumuzdur.

    ikinci dunya savasinda nazilerin neden esir aldigi amerikan ve ingiliz askerlerini oldurmedigini, gaz odalarina tikmadigini, cogunun savas sonrasi serbest kaldigini sormak fena bir baslangic noktasi gibi gorunmuyor. bu naziler, canavar, kotu, psikopat degilmiydi? yahudi, escinsel, cingene kimi bulduysa olduren adamlar neden ingiliz-amerikan askerlerini asmadilar da beslediler?

    ikinci dunya savasinda naziler tarafindan esir alinan amerikan-ingiliz askerlerinin icinde, oldurulen-olen asker yuzdesi %3,5.
    ayni sure zarfinda esir alinan rus askerlerinin icinde olen-oldurulen asker yuzdesi %57, toplamda 3,3 milyon asker.

    kusura bakmayin tekrar dikkat cekicem: 3,3 milyon rus askeri esirlikleri suresince naziler tarafindan oldurulen askerler. cephede, catismada degil. gaz odalarinda ilk can verenler yayginca bilinenin aksine yahudiler degil rus askerleridir ve bu askerlerin binlercesi guney ukraynadaki ilk esir kamplarinda oldurulmustur.

    naziler ruslara cok kil oluyolardi, falan fesmekan aciklamalarini bir kenara birakacak olursak, yine tarihsel olarak baktigimizda savas kurallarinin bati devletleri tarafindan konuldugunu ve yine tarihsel olarak sadece bati devletlerine karsi uygulandigini goruyoruz. 20yy basinda batida yaygin olarak kabul goren kaniya gore savaslar medeni savaslar ve koloni savaslari olarak ikiye ayriliyolardi. koloni savaslarinda meydana gelen katliamlar da yine avrupada irksal olarak zayif olanlarin temizlenip insanligin arilestirilmesi soylemleriyle mesrulastiriliyordu. bunun altini cizen ana soyleme gore, koloni savaslarinin temel sebebi de zaten avrupanin medenilestirme misyonu olarak gosteriliyordu. oyle ya elin afrikalisi kendi kendine medenilesecek degil ya.

    bunlarin isiginda avrupa'ya ve medeniyete tamamen dissal olarak algilanan rusyanin savas kurallarindan medet ummasi pek mumkun degildi? buna karsin naziler gayet akli basinda bir hareketle amerikan-ingiliz askerlerini gaz odalarina tikmamis, gerek olmadikca onlari oldurmemistir.

    simdi tekrar ileriye saracak olursak, ve butun savas kurallari ve bunlarin kim tarafindan kimlere karsi uygulanmadigini tekrar dusunursek isin rengi biraz daha belirgin oluyor. irak'a demokrasi goturmek, dunya barisini ve medeniyetini afgan teroristlerden temizlemek, lubnan halkini potansiyel teror destekcisi olarak gorup yerinden etmek, oldurmek ile, 20.yy basi avrupasinin medenilestirme soylemini ust uste oturtursak bu resim hic utanmadan biraz daha beliginlesiyor.

    yahu bir de bonus cekti caniniz. o zaman bir de 11 eylul felaketinde olen ikizkulezede sivillerin sayisi ile buna amerika'nin verdigi karsiligin sure zarfinda olen sivillerin sayisini karsilastirin. bonusunuz servise hazirdir, afiyet olsundur.

    not: istatistiki veriler dogrudan, bu entry'e yansiyan analiz ve yorumlar da sozluk yazarindan dolayimli olarak mahmood mamdani'nin good muslim bad muslim kitabindan derlemedir. begenilmedigi taktirde sadece sozluk yazarini kotuleyiniz, kaptirip mamdani'ye filan bulasmayiniz.
  • (bkz: jus in bello)*
hesabın var mı? giriş yap