• bizzat olmami$ olanlarin muhtemelen tam anlamiyla tarif edemeyecegi ve hayatlarinin sonraki donemlerinde hayata diger herkesten farkli bir acidan bakan, tam olarak cocuklugunu sava$in tam ortasinda gecirmi$ cocuk ce$idi..

    (bkz: cocuk her yerde cocuk)
  • parola çocuk cesetleri

    korkmayın çocuklar
    dışarda büyükler savaşçılık oynuyorlar
    ve yalnızca
    bütün sokakları kırmızıya boyuyorlar

    i.
    haritalarda hücümbotları andıran kıtalarla
    savaş çağları sürüyor hala

    işte yine karşı karşıya ordular hazırda
    bir kümülüse binmiş ares'in
    başlangıç borazanı dudaklarında

    - sevinçlerinize çapraz kurulmuş namlular ortasındasınız
    sığınakları sobeleyin çocuklar

    ii.
    namlunun deliği kadar
    dar ufuklu bir general
    yaşamın üstüne saldı ordularını
    artık,
    kelebeklerin kanatlarında barut tozları
    çiçeklerin kokusunda taze kan
    koşun çocuklar
    artık sığınaklara taşınmıştır yaşam.

    iii.
    süngü gibi
    sivri beyinli o general
    nerden bilecek
    çocuklar oyun ister
    sığınaklar dar

    - hey çocuklar
    oyun dersem çıkınız
    bomba dersem sığınaklar

    iv.
    savaşın yaşı bin dokuz yüz doksan yedi
    ve generalin parolası çocuk ölüleri

    --- erhan söyler ---
  • savaşta önce masumiyet ölür ya bu çocuklar için de çocuklukları ölür bir yerlerde. uzun zaman sonra çocuklukları savaşa gitmiş yetişkinler olurlar, sebepsiz ağlarlar geceleri.

    -savaş babam sizde mi?
  • bir umit davala sarkisi.

    savas cikaranlar destek verenler
    seytan ruhlu dehset tohumu
    bunlar cehennemin yakacak odunu
    o ise bir savas cocuguydu
  • savaşta işgalci ülke askerleri tarafından (kim acaba) tecavüze uğrayan kadınlardan olan, sorunlu bir anne ile birlikte ve fakat babasız büyüyen ve ikinci sınıf insan, piç muamelesine tabii tutulan talihsiz çocuklardır. bir de kayıp giden, şeker bile yiyemeyen savaş çocukları vardır ki onlar hiç büyümezler.
    vietnamda, ırakta dolu bunlardan..
  • (bkz: warchild)
  • onların hiçbir suçu yoktu.
    hayatın zalimliğinden, kahpeliğinden habersiz doğdular herkes gibi. tek farkları paris'in lüks bir evinde değilde, texas'ı aratmayan bu savaş poligonun ortasında doğmaktı onların.

    herşeyden habersiz neler olup bittiğini öğrenmek için meraklı meraklı çevresine bakan ama hiçbirşeyi anlayamayan ve anlayamadan ölecek çocuklardı onlar. kimsenin umrunda olmayan. sevgiden uzak, ölüme yakın.
    savaşı beyninde "çözüm" olarak yorumlayan "kandırılmış körpe beyinlerin" nerede ve ne zaman karşılarına çıkacağını bilmeden ellerindeki çamuru yüzlerine sürüp birbirlerine gülen çocuklardı.
    ve gün geldi birer birer kaydılar bir yıldız gibi sessiz ve haberisiz. körpe kurşun sonunda onları da bulmuştu.

    peki ya sorunlar. sorunlar çözülmüşmüydü.
    hayır.
    savaşın tek yaptığı sorunları arttırmaktı. ve öylede oldu. olaylar durdurulamayacak boyutlara ulaştı ve binlerce çocuk kahpeçe öldürüldü.
    onlar gözlerini ilk açtıklarında savaşı soluyan, savaş çocuklarıydı..
  • evleri, okulları, parkları-bahçeleri ve en önemlisi hayatları yıkık.
    kalpleri paramparça ve gece baskını uykuları bölük-pörçük çocuklar onlar.
    işgal altındalar.
    ülkelerinde nükleer, biyolojik veya kimyasal silah yok ama petrol var; başlarına bela.
    bugün 24 çocuk daha öldü ırak’ta. bugünlerin savaş çocukları, yarınların canlı bombaları-teröristleri.
    tüm bu olan biten onlara nasıl açıklanır.?
    patlamanın şiddetinden kulağı uğuldayan, kocaman şaşkın gözlerle ne olup bittiğini anlamaya çalışan düğün evindeki çocuğa petrol nasıl anlatılır?
    ne denir..
    terör kampına katılmakla, annesinin düğün evinde parçalanmış vücudunun tekrar birleşmeyeceğini o çocuğa hangi sözlerle izah edersin.
    içindeki nefreti nasıl eritirsin.?
    hakkın ve hukukun güçlüden yana olduğu bu dünyada, her şeyi bir yana bırakıp, kendi vatandaşlarımızdan birileri öldürüldüğünde duyduğumuz acı ve gösterdiğimiz tepkinin 10’da 1’ini başkaları için de göstermiş olsaydık terör şimdi ikinci süper güç olup işine gitmeye çalışan insanları metroda-otobüste-caddede-sokakta yakalayabilir miydi.
    kin ve nefret hiç bu kadar birikir miydi..

    artık hiçbir yer güvenli değil.
    orta doğuda yaşanacak her acı, bir süre sonra müttefik devletlerin veya stratejik ortakların kafalarına saplanacak birer yorgun mermi olarak geri dönecektir.
    şimdi patlayan her bombada, her dehşette, her çığlıkta ve yaşanan her acıda..
    gök kubbe, savaş çocuklarının kocaman şaşkın gözleri kesilir.
    artık kaçacak yer yok.
    yerin dibine, metroya da girse insan, kin, nefret ve intikam hep peşindedir.
    çocukların gözleri üstümüzdedir.
  • birden soyuluyorum,
    kabuğumun altında,
    deri ötesi renksizliğim,
    günışığında saydam.
    beynimde kan,
    yüzümde karmaşa.
    ruh göçü çocuğuyum,
    içim yalın; dışım savaş.
hesabın var mı? giriş yap