• hadi bakalim dedirten duyarlilik. sakiz. recine. agda. ve insanin aklina neleri neleri, kimleri kimleri getiren ucan balon. sagduyu simsari soz obegi.

    'en duyarli sanatci sagduyuya en duyarsiz olandir' dedirten, cildirtan, kasindiran laf.
  • tepkidir. sanat vazoda duran güzel görünümlü bir çiçek değil, onun resmidir ya da siyah beyaz fotoğrafı. yani hayatın yansıması değil onun ters yüz edilmiş halidir. yaşamak afyonlanmak gibiyken, sanat bakış açılarımızı dürten şeydir. sanatçı duyarlılığı denilen şey olsa olsa, tepkidir, yorumdur.

    kameraları görünce ağlamak sanatçı duyarlılıkları(!) sümük yaratımından başka bir şey değildir. üretimden yoksun sanatçı sadece hassas bir insan olabilir ki özünde canavar olmadıkça herkes biraz hassastır zaten. sanatçı birinci kelime, duyarlılık ikinci kelime, sanatçı duyarlılığı üçüncü ve başka bir ifade olarak değerlendirilmeli. duyarlı davranan sanatçınınki sadece insani bir duyarlılıktır. sanatçı duyarlılığı onun bu konuda bir şeyler yaptığı anlamına gelmelidir.
  • özel bir ayrıcalığı yoktur. düpedüz insani duyarlılıktır. sanatçı, duyarlılığını yansıtacağı mecrayı, yeteneği sayesinde kullanma özelliğine sahip olmanın ötesinde bir fazlalığa sahip değildir. yani duyarlılığın niteliğinde bir fark yoktur.
  • ülkemizde sadece bir kaç gerçek sanatçıda bulunan hissiyat.
  • bir toplumun aydınlığını sağlayan duyarlılıktır.

    ve fakat bizim gibi toplumlarda henüz kelimenin * içi boş. hep özendiğimiz batı toplumları bu işi, yani sanatçı-toplum ilişkisini çok uzun süredir yapıyor. düşününüz ki modern çağda sanatçı toplumuyla olan ilişkisini öyle içi dolu yapmıştır ki, artık yeter deyip bireysel sanata yönelmiştir.

    tüm bu dönemlerde sanatçı duyarlılığı rol oynamıştır.
  • malesef bizde pek görülmeyen, görülse de sökmeyen bir duyarlılık çeşidi.
  • john lennon, give peace a chance ve war is over diyerek 60'ların sonunda ve 70'lerin başında güzel örneklerini göstermiştir.
  • ülkemdeki "sanatçı" türleri içinsomalıyı değil somali'yi umursamaktır bu duyarlılık.
  • yaşanmışlıkların ve anıların melankolik havasında dolaşan yoğun duygu bulutlarının, her an dağılabileceğine dair tarifsiz bir korku yaşamak ve bu korkunun tetiklemesi ile duygu yumağının sanatsal bir eksene - sözgelimi beyaz bir tuvale yahut nota defterine - izdüşümünü çıkarmaktır sanatsal duyarlılık.

    bir filmin veya bir şarkının damakta bıraktığı buruk tattır o his. sanatçı yapıtıyla bu tuhaf hissi ölümsüz kılarken, aynı zamanda her filmin, her şarkının, her kitabın sonunda yeniden öldürür onu. yeniden sonsuzluğa uğurlanır o his. yolculukta dinlenen ve sonradan unutulup giden bir şarkı gibi...

    edit: vay anasını insan yazdıklarına sonradan baya gülüyor he.
  • her fırsattan istifade edebilme, her an göreve hazır ve nazır olabilmektir bazen de. (bkz: yeni türkü/#67290628)
hesabın var mı? giriş yap