68 entry daha
  • 1998 fransa dünya kupası'nın üstünden yıllar geçmiş. o zaman samsun sahra sıhhiye okulu'nda yedek subay adayı askerlerdik, yarı ayık yarı sarhoş, aradan, dereden fifa dünya kupası maçlarını izleyebilmiştik. birinde hafta sonu izninde konuk olduğum evde aşırı içmekten gündüz maçında uyuyakalmıştım. dönüşte ballandıra ballandıra anlatınca kaçak dışarıdan içki getirip ikinci kez çilingir masasına oturmuştuk. geçkin yaşımızda aşırı motivasyondan bir arkadaşım topuğunu kırıp eline almıştı. öteki biri gündüzleri bile sarhoşluktan parlayan fener gibiydi. askeri fırın lahmacunları divan pastanesi yanılsaması yaratıyordu.

    pek gözümü doldurmayan biri sonra çok can arkadaşım ve arabesk danışmanım olacaktı. selma istanbullu ve en iyi albümü sevme dediler sevdim bana ondan yadigar sayılır. hala görüşürüz. arabadan, mekanikten, onarımdan anlar, kendine çok güvenlidir. aynı koğuştan bir diğeriyle van'a gönderildik de, orada onunla değil sonradan tanıştığım bir edebiyat delisiyle dost ve atışma badisi olmuştum. birlikte bunalımlı ve anlamsız, "dilce" dediğimiz, bugün olsa sözce diyeceğim ses çağrışım şiirleri yazdık. tutup bunları gene birlikte türkçeye çevirdik.

    hemen o yedek subay adayı ve dünya kupası döneminde hem kuzey anadolu'da sel felaketi hem haziran 1998 adana depremi olmuştu. 17 ağustos 1999 gölcük depremi'nin önümüzde olduğunu bilmiyorduk. 2002 güney kore-japonya dünya kupası'nda türkiye'nin yarı final kaçıracağı, pardon dünya üçüncüsü olacağı söylense inanmazdık.

    (bkz: van/@ibisile)
    (bkz: asker/@ibisile)
63 entry daha
hesabın var mı? giriş yap