• "the end of faith" kitabiyla farkli dinler arasindaki iliskileri sorgulayan, stanford mezunu yazar. (www.samharris.org)
  • "intellectual honesty will be more easily spread than atheism."
    sam harris

    http://www.youtube.com/watch?v=ok2ojgsgr6c
  • hemingway çanlar kimin çalıyor alooo da "milletlerin kendi kendilerini idare etmek haklarıdır, buna inanıyorum. fakat insan öldürmenin doğru olduğuna inanmamalısın. zorda kalırsan öldürmelisin ama bunun doğru olduğuna inanmamalısın. inanırsan her şey mahvolur." diyor. aynen bu şekilde işkenceye de uyarlanabilecek basit bir etik anlayış. hemingway in yazım tarzına da uygun, ekonomik bir argüman.

    soru basit bir soru: 1 milyondan fazla insanın ölümüne sebep olacak bir bombanın sorumlusu elinde. elinde olan yalnızca o değil. bombacının o olduğuna dair kesin kanıtların da var. ama elinde olması gereken asıl şey, yani bombanın kendisi yok. bu durumda sayın bombacına işkence eder misin? benim için sorunun cevabı basit: tabii ki ederim. ederim ama bunun doğru bir şey olduğuna inanmam. o sırada kafamın içinden geçen şey büyük ihtimal "şu anda yapmakta olduğum şey kötü, ama birinin bu sorumluluğu üzerine alması gerekir olurdu."

    sam harris bu durumda sen haksızsın ibne'deki ibnenin ta kendisi oluyor. yaptığı şey işkence gibi, insanın evrene belki de en kötü armağanlarından olan bir korkunçluğu yumuşatmak. işkenceden bahsederken söze "ama" diye başlarsanız her şeyi mahvetmiş olursunuz. çünkü zaten asıl sorun 1 milyon kişiyi yok edecek bombayı imha etmek değil, 1 milyon kişiyi öldürmenin gerekli ve haklı olduğunu düşünen insanların gerekçelerini yok etmek. bu dinler yok olsun diyerek zamanda yolculuk yapıp muhammed'i ya da isa'yı öldürmeye benziyor. muhammed'i yaratan geçmişi, dönemin sosyal ve politik durumunu, gündelik yaşantıyı ve tüm diğer şartları yok etmeden ya da değişikliğe uğratmadan yapabileceğiniz şey dini yok etmek değil, ertelemek ya da birtakım değişikliklere uğratmak olur çünkü.

    diyelim ki bunların hepsini bir kenara koydunuz ve diyorsunuz ki dünyada zaten kötülük var. işkence de insanın bir gerçeği. e o zaman da bırakın o 1 milyon kişi ölsün. son tahlilde bombacı da, bombası da, sam harris de bu dünyanın gerçeği.
  • "mantıksal gerekçelere dayanmayan birçok inanç barındıran insanlara isimler yakıştırırız. inançları oldukça yaygın olduğundaysa bunlara 'dinsel' deriz. eğer bunun aksi olsaydı bunlara 'çılgınlık', 'psikoz' ya da 'yanılgısal' dememiz daha olası olurdu... hiç şüphesiz ki aklıselimler sayıca fazladır ve yaratıcının yatak odası pencerenize yağmur damlalarını mors alfabesiyle çarptırarak sizinle iletişim kurduğuna inanmak zihinsel bir hastalığın kesin ıspatı olurken, bu yaratıcının düşüncelerinizi duyabildiğine inanmanın toplumumuzda normal olduğunun düşünülmesi aslında basit bir tarihsel kazadır. böylelikle dindarlar genelde çılgın olmazken, öz inançları tamemen öyledir."

    the end of faith adlı kitabından.
  • din ve nörobilim üzerine kitaplar yazmış,1967 doğumlu amerikalı yazar.
  • afganistan'daki savaşı kastederken "our war on terror" demeyeydi iyiydi.
  • yazdığı tuğla gibi kitaplarının kendisini okumak dururken insanların wikipedia'dan, oradan buradan 3. veya 4. el çarpık bilgi ve dolaylı yorum ile anladığını sandığı, sonra da kalkıp "kitabını okumadım ama galiba şunu demek istiyor" diye zırvaladığı adam. mantık insanı.

    arkadaş sevmiyorsan da bok atma, kitabı oku öyle de ne diyeceksen. adam üşenmemiş, her biri ayrı birer tuğla gibi yazmış. izah etmiş. oku bir zahmet.
  • nisan 2012 tarihinde global atheist convention'da yapmis oldugu "death and the present moment" konusmasinin su bolumu ile hayati algilama seklimi butunuyle degistirmis yazar.

    "don’t you know that there’s going to come a day when you’ll be sick, or someone close to you will die and you will look back on the kinds of things that captured your attention, and you’ll think ‘what was ı doing?’. you know this and yet if you’re like most people, you’ll spend most of your time in life tacitly presuming you’ll live forever. like, watching a bad movie for the fourth time or bickering with your spouse. these things only make sense in light of eternity. there better be a heaven if we’re going to waste our time like this.

    there are ways to really live in the present moment. what's the alternative? ıt is always now. however much you feel you may need to plan for the future, to anticipate it, to mitigate risks, the reality of your life is now. this may sound trite... but it's the truth... as a matter of conscious experience, the reality of your life is always now. ı think this is a liberating truth about the human mind. ın fact, ı think there is nothing more important to understand about your mind than that if you want to be happy in this world. the past is a memory. ıt's a thought arising in the present. the future is merely anticipated, it is another thought arising now. what we truly have is this moment. and this. and we spend most of our lives forgetting this truth. repudiating it. fleeing it. overlooking it. and the horror is that we succeed. we manage to never really connect with the present moment and find fulfillment there because we are continually hoping to become happy in the future and the future never arrives.

    even when we think we are in the present moment we are in very subtle ways looking over its shoulder anticipating what's coming next. we're always solving a problem. and it's possible to simply drop your problem, if only for a moment and enjoy whatever is true of your life in the present... this is not a matter of new information or more information. ıt requires a change in attitude. ıt requires a change in the attentiveness you pay to your experience in the present moment."

    http://www.youtube.com/…s&feature=youtu.be&t=19m32s

    ***duzetlme;
    sam harris'in kuresel ateist kurultay'inda yaptigi "olum ve suan" adli konusmasinin ingilizce metninin cevirisini soran bir arkadas icin elimden geldigince anlamli turkce cevirisini yapmaya calistim. cevirmen degilim, isin ustasi degilim, hatalarim olabilir, zaten bu yuzden orjinal metni paylasmistim, ama daha fazla ogrenmek isteyen kendi de arastirabilir, bu ceviri butun anlamindan cok benim ne anladigim gibi biseydir o yuzden hata varsa affola. daha iyisini anlamak icin orjinal metin uzerinden gidilmesini tavsiye ederim.

    "bugunun gelecegini bilmiyor muydun? hastalanacaksin ya da sana yakin birisi olecek ve geriye donup neler hatirladigina bakinca sunu dusuneceksin *"n'apiyordum ben?"

    bunu biliyorsun ama cogunluk gibi hayatini fark etmeden sonsuza dek yasayacakmis gibi geciriyorsun. kotu bir filmi dort defa izleyerek ya da esinle laf dalasina girerek. boyle seyler ancak sonsuzlukta anlam kazanir. eger vaktimizi boyle seylerle harcayacaksak, cennet denen sey varsa gercekten iyi olur.

    su ani yasamanin bir suru yolu var. baska alternatif nedir? daima su an. her ne kadar gelecek icin plan yapmayi, beklenti icine girmeyi, riskleri azaltman gerektigini hissetsen de hayatinin gercekligi su an*. bu dediklerim kulaga basmakalip gelebilir. ama gercek, bu. hayatin bilincli deneyimine dayanarak konusursak, hayatinin * gercekligi daima "simdi". sanirim insan aklini ozgur kilacak olan gercek de bu. ısin dogrusu, anlamamiz gereken bundan daha onemli bir sey yok eger bu dunyada mutlu olmak istiyorsak. gecmis sadece bir hatira. suanda meydana gelen bir fikir. gelecek, sadece bir tahmin. baska bir dusunce "suan"da beliren. gercekten var olan tek sey, su an.* ve bu.* vaktimizin buyuk cogunlugunu bu gercegi unutarak yasiyoruz. ınkar ederek, oteye sivisip uzaklasarak, gormezden gelerek. ve korkulan sey bunun gerceklesmesidir. asla su ana baglanip icinde memnun olmayi beceremiyoruz, surekli gelecekte bir gun mutlu olacagimizi umuyoruz ve o gun asla gelmiyor.

    suani yasadigimizi sansak bile hala bundan sonra ne olacagina uzaktan bakip hafiften gozden geciriyoruz. surekli bir sorunu cozuyoruz. ve sorunlarini basitce kenara birakmak mumkun, sadece bir anligina hayatinin sana sundugu gerceklik her ne ise sadece bu andan keyif aliyorsan. bu yeni bir bilgi ya da daha fazla bir bilgilendirme meselesi degildir. bu sadece tutumda* degisiklik gerektirir. su an icinde bulundugun ana verdigin dikkatin* degismesini gerektirir."
  • mantığı önemsemeyen insanlara , mantığın önemini göstermek için mantıklı bir argüman sunabilir misiniz ? diyen abd 'li ateist filazof .. mahşerin 4 atlısı'ndan biridir. sağlam argümanlara sahiptir . çeviri yapılan videolarının sayısı daha fazla olsa dediğim şahıstır kendileri.
  • mantıklı ve sorgulayıcı olmasına karşın, politically correct olma zorunluluğu hissetmez.

    kendisinin lying isimli kısa kitabı okunursa, profiling'i savunurken veya islamophobic görünürken kullandığı rhetoric daha rahat anlaşılabilir.
hesabın var mı? giriş yap