salınmak

• hafif, uyumlu hareketlerle bir yandan bir yana sallanmak, yürürken ki salınım gibi.
• belli bir alt sinir ve ust sinir arasinda dalgalanmak.
• ipne gibin karı gibin dolanmak hadisesi.
  (bkz: çıksalın)
• sallanmanın incesi. dünya, fikrimizle hissimiz arasındaki dalgalandıkça aksi ne mümkün. bir de yalpalamak var ki.. onu hiç sorma.
• kedilere yakisir. istekleri yerine getirilmis mutlu kedi davranisi.
• artmak ve azalmak.
  
  (bkz: salman)
  (bkz: dıllanmak)
  (bkz: salınım)
• fizyolojik ve ilaçla ilgili konularda kullanılmaması gerektiğini düşündüğüm fiil. neden?
  
  çünkü; salınmak iki nokta arasındaki tekrarlayan hareketi anlatır ve daha çok fizik dersimizde işlediğimiz konularla ilişkilidir. örn; yayın salınım hareketi, salıncağın salınım hareketi gibi.
  
  fizyolojide ise; bu fiilin yerine salıverilmek kelimesi tercih edilmelidir. çünkü bu kelime bir yerde hapsolmuş şeyin dışarıya bırakılması anlamını tam olarak karşıladığından, hormon-nörotransmitter salımı ve ilaç salım kinetikleri için cuk oturan bir kelimedir. örn; veziküllerden serotonin salıverilmesi, kontrollü taşıyıcı sistemlerden ilaç salıverilmesi gibi...
  
  umarım “derdini seveyim butonu” göndermezsiniz. gördükçe beynime beynime çakan bu mühim konuyu günün birinde belirtmeden geçemezdim, bu güne kısmetmiş.