*

  • bir seye karsilik elde tutulan bir baska sey, takas nesnesi, teminat, ipotek, tutu. ha efendim bu gerekirse altin bilezik de olur, soyguna ugramis bankadaki veznedar da olur.
  • bir malın teminat olarak üzerine belirli bir sınırlama koyulması.
  • bir rehin
    tavuk gıdaklamalarına hasret bahçeler gibi
    rehin işte
    neye yarar denizlerin özgürlüğü,
    içimle dışım arasındaki derin fiyordlardan eğlenceler çıkıyor ya sizlere
    merak dolu bir kedinin gece parlayan gözleri gibi gezgin
    cam gibi parlak, taş gibi donuk aynı zamanda
    taş gibi
    her ölünün başına dikilen cinsten
    budala seni
    ne sandın
    atlı karıncalarla çocuklar gibi şendi diyecekler ardından
    ve senin de söylediklerin anlaşılmayacak birgün

    hiç sala sesi duymamış bir finli gibi cumaların,
    bak dolanıp dururken bütün çarşıyı gezdiren bedesten yokuşları gibi
    başımızda bir çakır keyf hüzün.
    zigzaglarını mobilyalara işlerdi ustalar evvel
    böyle gidip gelmezdik,
    en fazla sutaşı der geçerdi anneannem yalpaladıkça mahallenin sarhoşu
    sutaşı biraz aşifte kızların eteğinde yalpaladıkça
    budala seni
    ne sandın
    bir azrailin numarasıyla kuş tüylerine dönüştüğünde herşey
    sihirbazlığını unutacaksın
    unutacaksın kızların sekseklerini nasıl bozduğunu
    aklın bozulacak bir saat gibi
    ustası artık kalmayan bir saatin gittiği sandukalarda saklanacaksın ahrete
    hazırcevap papağanların suskunluğundan medet umacaksın
    dayandığın markizlerde olmasa ayakta kalacak halin olmayacak
    ben de uydum size
    hayata uyduğum gibi
    adımlarım ve nefesim
    söylediklerim ve duyduklarım
    gongları başkalarına çaldıran kahrım kiliselerde
    günah çıkarsa neye yarar

    (kendikendine)
  • uyutmayan sıcak bir yaz gecesi.
    içeri girmiş kanımı emmiş bir sinek ve kaşıntı.
    dudaklarımda bir damla su duası.
    yanılsamalar, içsel, düşsel yolculuklar.
    anladım.
    o büyük aşklar kısa süren bir tatil gibi.
    ağlayan çok ama havası hep güneşli.
    gönlüm rehin.
    korktuğun başına geldi.
    gündüz düşünün ortasında uyandın.
    tek hatırladığın,
    dün gece tanıştığın yabancıya kendinden fazlasıyla bahsettin.

    anladın o an.
    tüm senenin yorgunluğu, oldu sana tatil sarhoşluğu.
    başladı içinde.
    yanılsamalar, içsel, düşsel yolculuklar.
    anladım.
    o büyük aşklar kısa süren bir tatil gibi.
    ağlayan çok ama havası hep güneşli.
    zararı yok.
    aşık olmayı ben istedim.
    hesaplar karıştı.
    gönlüm şimdilik rehin.

    (bkz: kreş)
    * sikertir.
  • (bkz: rehine)
  • (bkz: rehine), terhin
    (bkz: tutu/@ibisile)
  • (bkz: rehin hakkı)
  • alacaklıya emanet bırakılan borç güvencesi.
  • rehin tescil edildikten sonra işletme sahibi, işletmenin olağan faaliyetlerini sürdürebilmesi için her türlü işlemi yapabilir. ancak işletmeyi ve rehin kapsamındaki bireysel unsurları devredemez, ayni hakla yükümlendiremez, yerini değiştiremez ve takas edemez. tüm bu işlemler için alacaklının rızasına gerek vardır.
hesabın var mı? giriş yap