• milliyetçilik akımlarından etkilenerek ve bunla birlikte rusların kışkırtması sonucu osmanlı devleti'ne başkaldıran sırpların bağımsız bir devlet kuruncaya kadar yapmış oldukları özgürlük faaliyetleri.tabii ki akabinde bağımsz bir devlet kuruluyo.
    tüm bunların dışında siyasi tarih dersinden geçmek için alıp da yapmaya kazındığım fekat sunuyu hazırlamayı geçtim daha konuyla alkalı harita bile bulmayı beceremediğim ödev konum.
  • osmanlı devleti'ne karşı çıkartılan ilk milliyetçilik isyanıdır. bu isyanı sadece rusya'nın değil, beraberinde avusturya ve fransa'nın kışkırtmaları da söz konusudur. isyanın patlak vermesinde sadece kışkırtan devletleri sorumlu tutmak onları düşman ilan etmek yanlış olur. zira o dönemde iyice zıvanadan çıkmış yeniçerilerin sırbistandaki sorumsuz davranışları ve toprak dağılımındaki adaletsizliklerde göz önünde bulunduruldugunda osmanlı devletinin bu isyana zemin hazırladıgıda bir gerçektir.
  • 1804 yılında osmanlı imparatorluğu topraklarında meydana gelen ve millliyetçilik akımının etkisiyle ortaya çıkan ilk isyandır. isyan kara yorgi'nin önderliğinde ortaya çıkmıştır.isyanın ortaya çıkmasında 1789 fransız devriminin etkisi olmakla birlikte, osmanlı imparatorluğunun merkezi otoritesinin zayıflaması, bölgedeki yeniçerilerin halka kötü davranması ve rusya'nın kışkırtmaları da etkilidir.
    isyan çıktığı sırada osmanlı ile rusya savaş halinde oldukları için isyan bastırılamamış ve sonucunda da rusya ile imzalanan bükreş antlaşması ile osmanlı imparatorluğu sırplara bir takım imtiyazlar vermiştir. bundan sonra zaten isyanların önüne geçilemiyor, rumlar başta olmak üzere balkanlardaki pek çok ulusun isyan ettiğini görüyoruz.

    ayrıca bu konu cuma günü çocuklara anlatacağım ilk konu olması bakımından benim için ayrı bir önem ve stres arz etmektedir.
  • sırp literatüründe prvi srpski ustanak* ve drugi srpski ustanak* adıyla geçmekte olan iki ayrı devreye sahip hadise. dönemin semendire sancağı'nda cereyan etmiştir. akabinde sırbistan prensliği zuhur etmiştir. 1878'e dek osmanlı bünyesinde özerk iken 1878'de bağımsızlığını ilan etmiş, sırbistan krallığı olarak anılmaya başlamıştır.

    ilk ortaya çıkışında* bölgede faaliyet gösteren yeniçeri zorbalarının kabadayılarının yerel ahaliyle sürtüşmesi ve sırp haydukların palazlanmasına neden olmaları etkili olmuştur.
  • sırpların 1819 yılında özerk(bağımsız değil) bir sırbistan'a sahip olması ile sonuçlanan 15 yıllık(1804-1819) dönem. meseleyi baştan sona sıkmayacak bir üslupla anlatmaya çalışarak açıklayayım.

    1791 habsburg-osmanlı savaşında sırpların habsburg yanında savaşması ile 3.selim, savaş sonunda imparatorluğu bir arada tutmak için sırplara bazı imtiyazlar veriyor. bu imtiyazlar sırpların kendi vergilerini kendi toplaması, kendi silahlı teşkilatlanmalarının olması(polis-jandarma tarzında) ve lokal yöneticilerin(cogunlukla yenicerilerin) halkı suistimalinin engellenmesi.

    tabi sultan 1794'te bu fermanı veriyor, ama 1791 savaşıyla bölgeyi boşaltan yeniçeriler dönmeye niyetli. önderleri pazvantoğlu ile (pazvantoğlu ayaklanması) 1795'te osmanlı kuvvetlerine savaş açıp 1798'den itibaren sırp bölgesinde tekrar hüküm sürmeye başlıyorlar. aslında silahlı sırp birlikleri ve osmanlı kuvvetleri ayaklanmanın ilk zamanlarında çok başarılı bir şekilde bölgeyi savunuyorlar lakin napolyon'un 1798'de mısır'ı işgal etmesiyle osmanlı, kuvvetlerini geri çekip mısır'a yollamak zorunda kalıyor ve meydanı boş bulan yeniçeriler de hakimiyetlerini tekrar
    sağlıyorlar. antlaşmaya göre yeniçerilerin bölgedeki osmanlı otoritesini temsil eden hacı mustafa paşa'ya saygı duymaları ve emirlerini dinlemeleri gerekiyor ama tabi gerçekte olan şey yeniçerilerin adamı kesmesi ve bölgedeki tek güç olması.

    o dönem yeniçeriler milletin toprağına köyüne hiçbir yasal sebebe dayanmadan el koyuyor, milletin karısına kızına sarkıyor vs.. tam anlamıyla amacından sapmış iğrenç bir topluluk. aynı zamanda sadece bölgedeki hristiyan halkın değil, müslüman halkın da tepkisini çekiyorlar. zaten isyanın doğuş sebebi aslında yeniçerilerin yerel bazda zulme varan bu politikaları.

    1802 yılına geldiğimizde ise sırplar, artan zulüm ve osmanlı'nın kendi askerlerine karşı otorite koyamayacak kadar güçsüz olması neticesiyle gizlice silahlı birlikler kurmaya başlıyorlar. 1804'te ise ilk komiteleri yine gizlice toplanıp silahlı isyana karar veriyorlar. başlarına da 30.000 tane adamı olan kara yorgi(karadjordje)'yi getiriyorlar. aslında böyle tek bir merkezden yönetilen hareket olmak gibi gayeleri yok ancak yılın ilk aylarında yeniçerilerin isyan hazırlıklarını duyup 150-200 tane sırp direnişçiyi içeri atması ile hareketin başlangıcı aciliyet kazanıyor ve lider seçme ihtiyacı duyuyorlar.

    şu mevzunun altını çizmek icap eder ki isyanın ilk zamanlarında sırpların temel motivasyonu yeniçerileri bölgeden yollamak, imparatorluktan ayrılmak değil. dolayısıyla 1794 fermanında tanınan hakların pratiğe dökülmesini istiyorlar ve bu isteklerini istanbul'a iletiyorlar. osmanlı
    da ağustos 1804'te bosna veziri ebu bekir önderliğinde bir kuvvet yollayıp bölgede yeniçerilerin önde gelen liderlerini astırıyor. ama yeniçeriler direnerek 1805 mart'ta osmanlı'yı ebu bekir'i tekrar bosna'ya yollamak zorunda bırakıyorlar.

    bu süre zarfında ebu bekir ile zaman zaman birlikte savaşan sırplar, kazandıkları ufak askeri zaferlerle özgüven kazanıyor ve istediklerini almak için osmanlı'ya gerek duymayacak bir politika izlemek istiyorlar. tabii gerek duyacakları yer neresi oluyor ? bildiniz, osmanlı'nın duraklama dönemi sonrası en büyük düşmanı rusya. habsburg'a da gidiyorlar ancak iki ülke tarafından da en başta pek sallanmıyorlar.

    tabi 3.selim de artık iyiden iyiye bu sırp yükselişinden rahatsız, aynı zamanda imparatorluk dahilindeki müslümanlardan da baskı yiyor, dolayısıyla bu politikayla sırpları tutamayacağını anlayıp 'en iyisi bunları keseyim' diyip 1805 ağustos'unda hafız paşa önderliğinde bir ordu ile sırp kuvvetleriyle niş'te karşı karşıya geliyor. sonuç hüsran. sırplar muharebeyi kazanıyor. hatta 1806 aralık'ta belgrad sırpların eline geçiyor.

    1806'da çıkan osmanlı-rusya savaşı da dengeleri değiştiren faktörlerden. artık sırbistan, rusya nezdinde çok daha değerli. 1807'de sırplara rus yardımı tamamen iki ülke arasında antlaşma ile netleşiyor. bu dönemlerde sırplara en başta istediklerini vermeye hazır olan bir osmanlı var ancak osmanlı'nın güçsüzlüğü sırpların ikna olmamasına neden oluyor ve 'madem bunlar bizi koruyamayacak kadar tırışka, neden rusya yardımıyla bağımsızlığa koşmayak ki' diyorlar ve osmanlı'nın teklifini reddediyorlar. all in diyen bir sırbistan görüyoruz bu dönemde.

    amaaaa 1807 sonlarında rusya'nın napolyon ile anlaştıktan sonra osmanlı ile ateşkes yapıp napolyon'a verdikleri isyanı desteklememe sözü üzerine sırplar dımdızlak ortada kalıyor. kara yorgi'ye lokal liderler isyan etmeye başlıyorlar. ki bunlar zaten merkezi otoriteyi sırbistan çatısı altında olsa dahi istemeyen adamlar. amaçları tamamen kendi mevzilerini korumak. karşılığında yorgi, bu adamlara bazı tavizler veriyor. sırplarda iç karışıklık var yani.

    bu durumu gören osmanlı 1809'da tekrar sırbistan'a saldırıyor. daha erken saldırmamalarının sebebi kendi iç karışıklıkları. zira bu dönemde 3.selim tahttan indiriliyor ikinci mahmut öldürülmeye çalışılıp son anda kurtulup tahta geçiyor vs vs bildiğiniz şeyler imparatorluk karışık. saldırı sonucu sırplar bu sefer sağlam küskü yiyor ve napcaz netcez diye kara kara düşünüyorlar.

    napolyon ile olan antlaşmaları tutmayan rusya ise 1810'da tekrar sırplara destek vermeye hazır. meşhur generalleri kutuzov'u sırbistan'a ordu yönetmek için gönderiyorlar ve bazı yerleri geri kazanıyorlar. daha sonra rusya, yine fransızların destek veren devlet statüsünde kendilerinin yerine geçmelerini istemediklerinden wallachia-moldavia prensliklerinin haklarını savunmak zorunda kaldığı ve osmanlı ile bu bölgeler özelinde yaptıkları pazarlıkları acilen sonuçlandırmak zorunda olduğu için geri çekiliyor ve sırplar yine yalnız kalıyor. rusya'nın da bu kısa zamandaki dansözlüklerine ayrı şapka çıkarmak lazım. sorsan ortodoks kardeşliği.. he yavrum he. yine de 1812 bükreş antlaşması ile sırplara ufak bir hamilik gösteriyorlar.

    osmanlı, 1813'te 3.defa sırplara saldırıyor ve 1806'da kaybettiği belgrad'ı geri alıyor. kara yorgi, avusturya'ya kaçıyor. osmanlı ise bölgede her ne kadar sırpların hoşuna gidecek reformlar uygulamaya çalışsa da 9 yıllık savaş, iki taraf arasında büyük husumetler miras bırakıyor. üstelik bölgedeki sırp asker sayısı, güvenlik için bırakılan osmanlı askeri sayısından fazla. bundan endişe eden osmanlı, bazı sırp liderlerine af çıkarmayıp onları astırıyor, dolayısıyla durumdan korkan sırplar bu sefer milos obrenovic önderliğinde ikinci isyanlarına kalkışıyorlar. bu isyanın zamanlaması sırplar için çok yerinde olduğundan fransız tehditinden kurtulmuş ruslar bu sefer süreç içerisinde döneklik yapmadan rahatça destek veriyorlar.

    artık yorgun düşen, ordusunu revize etmeye çalışan ve büyük güçlerin dikkatini bu mevzudan uzak tutmak isteyen osmanlı da sırplara 1807'de önerdikleri hakları rusya baskısıyla tekrar teklif ediyor, aslında 3.selimin de 1794 fermanında bahsettiği haklar. sırplar da bunu kabul ediyorlar ve 1807 sonrası istedikleri bağımsızlığı alamasalar da birçok iç işinde özerk, dışarıda ise osmanlı'ya bağlı bir ulusal üniteye kavuşuyorlar.

    sonuç olarak osmanlı, sırbistan'ı aslında bu dönemden sonra fiilen kaybediyor. bunun başlıca sebebi de imparatorluğun yeniçerilere söz geçirememesi. unutulmamalı ki isyanın başlangıç noktası burası. milliyetçilik akımları vs sırplar nezdinde ancak 1807 sonrası devreye giren faktörler. en başta sırplar için mesele ayrılıkçılık değil, bir hayatta kalma meselesi, osmanlı da bu durumu kendi zayıflığından ötürü sağlayamıyor.

    edit : bazi ufak tefek imla hatalari.
  • bize okutulan ders kitaplarında fransız ihtilali ve rusların kışkırtması vs. gibi sebepler gösterilir bu isyanlara da olayların ana sebebi çok farklı aslında (bunlar da yok değil elbette).

    1801 yılında smederevo sancağında oturan vezir hacı mustafa paşa, yeniçeri dayılarınca öldürülüyor ve dört dayı bölgenin yönetimini ele alıyorlar. elbette bu osmanlı devletine isyan demek oluyor. osmanlı devletinin asi yeniçerileri dize getirmek için en önemli kozu sırp soyluları. dayılar bunu bildiklerinden sırp soylularını kesmeye başlıyorlar. ölenlerin kafaları kasaba meydanlarında sergileniyor. 1804 yılında 2 gün içerisinde 72 sırp asilzadesi katlediliyor. sırp asilzadelerinin öldürülmesi sırplar arasında büyük infial yaratıyor. padişahın desteğiyle sırplar asker toplayıp, yeniçerilerin üzerine yürüyorlar ve onları kaçmak zorunda bırakıyorlar. daha sonra elbette olaylar büyüyor. sırplar belgrat'ı alıyorlar. osmanlı belgrat'ı tekrar zaptediyor ama sırbistan'daki karışıklık uzun süre daha bitmiyor. 1829 yılında edirne anlaşmasıyla sırplar muhtariyet kazanıyorlar. bilindiği üzere de 1878 ayastefenos anlaşmasıyla bağımsız oluyorlar.

    uzun lafın kısası, 1804 yılına kadar sırpların genel olarak bir bağımsızlık düşüncesi bulunmuyor. osmanlı idarecilerinden bir hoşnutsuzluk söz konusu elbette ama bu durum isyan etme noktasında değil. ne zaman başıbozuk yeniçerilerin kasaplığı başlıyor, o zaman sırplar da bu türkleri atmadan bize kendi evimizde rahat yok diyorlar.

    1804 yılında yaşananlar sırp tarihi için gerçekten önemli bir dönüm noktası ve önemli bir acı. belki de bosna'da yaptıkları kasaplığın da motivasyonu. savaş suçlusu sırp general ratko mladic srebrenica'ya girdiğinde şunları söylüyor: sonunda, dayılara karşı isyandan sonra, nihayet türklerden intikam alma şansına eriştik.
  • (bkz: #159984099)
hesabın var mı? giriş yap