sürüngen beyni

• beynin ic bolgelerinde bulunan, insanin icgudusel davranislarinin kaynagi oldugu dusunulen kismi.
• (bkz: hipotalamus)
• diktatörlerin gııdkladığı beyin bölgesi.
  (bkz: alt beyin)
• insan beyninin kabaca en merkezdeki kısmı.
  sürüngen ve kuşların agresyon, bölge sahiplenme, dominasyon vb. hareketleri yönettiği düşünülen ön beyindir. dolayısıyla evrim gereği insanlarda da olduğu ve benzer ilkel ve içgüdüsel hareketleri yönettiği düşünülen kısım olan bazal gangliyaya da (bkz: basal ganglia) bu ad verilmiştir. tüm beyne oran olarak insanda çok daha küçüktür, ancak yadsınamayacak boyuttadır.
  
  (bkz: reptilian brain)
  (bkz: truine brain)
  (bkz: r complex)
  
  edit: hipotalamus değildir.
• düşünemeyen, öylesine yaşayan ve amaçları "yaşa, üre, güçlü ol" kavramlarından ibaret olanların daha çok kullandığı beynimizin bir bölümü; doğanın ona bir merhaba deme şekli.
  bir çocuk düşünelim. geçmişin ona bahşettiği bir sürüngen beyni var. ve diğer basit hayvanlar gibi sadece yaşa, üre ve güçlü ol kısmına odaklanıyor.(yaşamazsan ölürsün, üremezsen neslin tükenir, güçlü olmazsan yine ölürsün.)
  neyse, bu çocuk eğer ailesi tarafından desteklenip, kendini ve dolayısıyla beynini geliştirmeye layıkınca itilmez ve ona bir şeyler öğretilmez ise neokorteksi(beyin denen eskiden ilkel organın zamanla kendine üst tabaka attığı kısım ki bu insanlarda diğer hayvanlara göre fazla gelişmiştir) gelişmeden kalacaktır. çünkü biliyoruz ki beyin gelişebilen bir şeydir.
  her neyse, çocuk o elinde olmadan pek kullanamadığı o kısmı daha az kullanıp, sürüngen beynini daha çok kullanacaktır çünkü bu yeni ve eski beyinler(öyle ifade edebildim) birbiriyle sürekli bir çatışma halindedir ve doğal olarak düşünme yetisini geliştirmemiş insanda, ilkel beyin kazanacaktır.
  bu çocuk bu yüzden gider sokaktakini döver güçlü olur, büyüdükten sonra gider kendini bastıramaz ve tecavüz eder, gider sadece hayatta kalmaya odaklanır ve faydalı bir birey olamaz. çünkü insan düşünebildiği kadar insan olur.
  insanları diğerlerinden ayıran özellik de budur zaten; sorgulama yetisi.
  diğer hayvanlar düşünebilir, kendinin farkında olabilir ancak sorgulayamazlar, soru soramazlar. daha çok sürüngen beyinleriyle hareket ederler. bir balığın hayatta kalma savaşı ile bir yılanın hayatta kalma savaşını bir tutmayan da budur. sürüngen beyinleriyle kontrol edilen refleks gelişimi.
  söz konusu insan olunca ise, haberlerde felaket senaryolarını okuruz yahut cahillikten yakınırız.
  bu yüzdendir ki eski insan türleri daha çok öldürmeye yatkındı; sorgusuz sualsiz sinir sonucu ve tek bir refleks ile, düşünme olmaksızın.
  ama şimdi medeniyet sahibi oldun ve beyninden o kısmı bir nevi sildin, çünkü kendini yani korteksini daha çok geliştirdin. sürüngen beynine^*artık bir ket vurup korteksini dinledikten sonra ise karşındakini öldürmek yerine gittin duvara yumruk attın. çünkü düşünebiliyorsun. böyle bir örnek verilebilir.
  
  her şey insanın elinde.
• bunu annunaki ve de reptilianlar la bağlantı kurup melezleştigimizi iddia edenlerin kozudur
• amerikalı sinirbilimci paul d. maclean tarafından 1960'larda ortaya atılan bir fikirdir. toplumda bilinir hale gelmesi ise carl sagan'ın kitapları vasıtasıyla olmuştur. bu fikre göre beyin, en içte sürüngen beyni olan ve r kompleksi de denilen yapı, onun üstünde limbik sistem ve en dışta da neokorteks olarak isimlendirilen ve soyutlama, planlama, analitik düşünce gibi sofistike aktivitelerden sorumlu kısım ile birlikte 3 bölümden oluşmaktadır. kulağa çok açıklayıcı ve hoş gelse de elde edilen veriler ve yapılan çalışmalar neticesinde bilim çevrelerinde bir hayli eleştirilmiştir ve uzun süredir bu model pek rağbet görmemektedir.