sövmek
-
nişanyan'a göre eski türkçe ağır söz söylemek anlamındaki sök/sökmek kökünden gelmiş. söz de doğrudan bununla ilgiliymiş.
burada benim olası gördüğüm ses/söz bağıntısı süvmek, sövmek sözcüklerindeki uzama, büyüme kavramı. burada hırsı ve kötü sözü uzatmak olarak sövmek söz konusu olabilir. söğmek, sövmek, söven/söğen, süvelmek, süymek, süygün, söğüt, söğseklik hepsi akraba, hatta ağmaktan gelen ağaçla anlam türdeşi.
doktor arkadaşım galiba çapa acil dahiliyede, olasılıkla alkol zehirlenmesinden gelmiş, sarhoşluğu bir türlü olağana düşmeyip gözlemde tutulan bir hastayı anımsıyor. hastanın ağzı yumulmuyor, sabaha kadar hayali birine 'ayı... ayı... ayı... ayı...' sayıklamakla sövmek arası düzenli olarak saydırıyor. tabii işler azaldığında bir parça kestirebilecek olan kimse ne yatabiliyor ne uyuyabiliyor. devamı için (bkz: yoz/@ibisile).
"dehre (zamana) sövmeyin çünkü allah dehrdir." hadis-i şerif
"sen lüzumsuz yere eplemeli'ye* sövüyorsun. bu huyundan bir kere vazgeçersin. sonra iyi muamele et ki her hafta gelsinler. bir de, efendim, artık karı bey'i sıkıştır. evlenmek zamanıdır. gördün ya*, fabrikada karı bolluğu yokmuş." kemal tahir - karılar koğuşu
(ilk giri tarihi: 5.9.2016)
(bkz: başlarım)
(bkz: esbele), esbelesini okumak
(bkz: küfretmek)
(bkz: söven/@ibisile), söve
(bkz: siymek/@ibisile)
(bkz: ana avrat düz gitmek)
(bkz: sövüp saymak)
(bkz: saydırmak)
(bkz: haymaz)
(bkz: küfür/@ibisile)
(bkz: ona küfretti)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap