*

  • (bkz: hıdrellez)
  • "hızır günü" olarak adlandırılan hıdırellez günü,

    5 mayıs gecesi ve 6 mayıs günü; dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen hz. hızır ile denizlerin hakimi olduğuna inanılan hz. ilyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür ve kutlanır.
  • uzak allah inancının bir tezahürüdür. eğer bir kişi müslüman ise ne isteyecekse yüce yaratıcıdan ister;

    (fatiha 1/5): “(allah’ım!) kulluğu doğrudan sana yaparız. yardımı da doğrudan senden isteriz.”

    bu âyet, allah’tan istenenlerle ilgilidir. her şeyin allah’ın elinde olduğunu herkes bilir. ama bazıları, kutsal bildikleri kişileri araya koyarak yardımı, onun aracılığı ile isterler. bu, onları allah’ın seviyesine çıkarmak olduğu için şirktir. kendisine şah damarından daha yakın olan allah ile arasına aracı koyan herkes, dinden çıkar ve müşrik olur.

    çünkü allah ile kul arasına giren her şey şeytan işidir:

    (araf 7/30): “allah bir takımının doğru yolda olduğunu onaylar. bir takımı da sapık sayılmayı hak eder. sapıklar, şeytanları allah’tan daha yakın konumda tutan, üstelik kendilerini doğru yolda sananlardır.”

    ayetin bu bölümüne lafız gereği “şeytanları evliya edindiler” şeklinde de meal verilebilir hatta verilmelidir.evliyâ, velinin çoğuludur. burada veli, bir çocuğa veli olmak veya bir vilayete vali olmak gibi başkasını bağlayıcı söz söyleme yetkisine sahip olmak anlamındadır. bu ayete göre, allah’tan başka kayıtsız şartsız emrine uyulan her varlık, allah ile araya konulmuş şeytan konumundadır. sapıtanlar da bu şeytanların emrine girenlerdir.

    allah kendisine inanıp güvenen herkesin velisidir. velilik diye bir makam uydurmak insanın haddine değildir. kim veli olmak istiyorsa allah’a tam teslim olmalı ve inanıp güvenmelidir ki yüce yaratıcı da o’nun velisi olsun.

    aralarına başka bir şey girmeyecek şekilde birbirine yakın olan iki kişi veya şeyden her birine veli denir. buradan hareketle akrabalık, dostluk, yardım ve inanç bakımından doğan yakınlık da mecazen bu kelimeyle ifade edilir (müfredât). allah ile arasına başka birini koymayan herkes allah’ın velisi, allah da onun velisidir:

    (bakara 2/257): “inanıp güvenenlerin en yakını /velisi allah’tır; o, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. kâfirlerin en yakınları /velileri ise tağutlardır; onları aydınlıktan çıkarıp karanlıklara sokarlar. onlar o ateşin ahalisidir, orada ölümsüz olarak kalacaklardır.”

    ayetler gayet açık olduğu halde tasavvufta bir velayet makamı oluşturulur, o makama veli veya evliya diye nitelenen kişiler yerleştirilerek onlar birer vesile/aracı konumuna getirilir. böylece allah ikinci sıraya konur ve tevbe edilmediği takdirde asla affedilmeyecek şirk günahına girilmiş olur.
hesabın var mı? giriş yap