• amerikalı babaanne isimlerinden..
  • ing. merhamet (bkz: ruthless)
  • martin eden'in asik oldugu, jack london'un tarifine gore guzellik perisi, roman kahramani kiz..ama annesi cadalos biseymis bunun.
  • (bkz: ruth rendell)
  • rut diye de bilinir. israil peygamberlerindendir. adini tasiyan kitap eski ahit'te yer almaktadir.
  • küçük bir sahne piyesi (tek perde)

    perde açılır. akşam saatlerinde, dışarıda bir yerde, patty diphusa ve nova durmaktadır. ruth gelir.

    diphusa: bak bu ruth, ona aşık ol.
    nova: already oldum / ol dedi oldum.

    perde kapanır.
  • birhan keskin'in cinayet kışı'ndan.

    dur ruth,
    aşkın karanlık yüzünde dur, öylece.
    hep.
    böyle dursun aşk her zaman hayatında.
    karanlık yüzünde dur aşkın,
    sus. tamamı buydu, de.
    bütün yavanlığıyla süren insanların
    kuytularında kal. orda kal.
    unut ruth,
    unut sen
    ben sürdürürüm kalan kısmını, hattın bu ucunu
    kervanlar ve sahrayla
    kendime de sana da ağlarım.
    sen sus ruth, sen konuşma,
    sen yavan hayata katıl
    orda sürdür mutsuzluğunu.
    sahra nasılsa geçeceğin yer değil.
    ah, ruth, hâlâ sevgili ruth,
    ortalıkta dönen yalanlarını hissettim, hep.
    isteseydim kolayca ortaya çıkardı.
    istemedim. senin kendinden kaçırdığın şeyleri
    ben nasıl ortaya koyardım!
    sen kendini kandırıyordun,
    seyircin oldum
    yalanlarını oynayışını seyrettim.
    son âna dek.
    kendini ikna ettiysen beni de ikna et
    istedim.

    ruth, mutsuz meleğim.
    sen inandırmakla, inandırmamak arasındaki
    o siyah noktada durdun.
    bunun adı işte: zulümdü.
    bu zulümde sen beni bütün uçlarımdan çarmıha gerdin.
    ben bütün uçlarımı kanatarak kopardım kendimi ordan.
    tekrar tekrar,
    tekrar tekrar kanattım ruth,
    senin istediğinden fazla kanattım kendimi.
    kendimi kendi zulmümde tuttum, orda kaldım.
    onu çektim.
    yapmasa mıydım ruth?
    bunun cevabı artık anlamsız.
    ben zaten ruth, bana gelecek olan o zulmü gördüm.
    sendekini, sendekileri.
    bendeki tamamlanmadı henüz.
    son sözü benim söylemem neyi değiştirdi?
    hiçbir şeyi.
    bir çocuğun, senin çocuğunun ruth, kendini
    kandırmasından başka neyi ifade eder bu?
    hiçbir şeyi.
    benim son sözü söylemem, bendekileri,
    hâlâ bende kalanları
    sana eksik gelenleri,
    hâlâ söylenecek olanları bitiriyor mu?
    hayır.
    senin eksik kalanlarını, bana söyleyeceklerini
    tamamlıyor mu?

    hayır, ruth
    eksik kalanlar çoğalıyor aramızda.
    şimdi, bende kalan boşluğu doldurmak üzere
    borçlu değil misin-kendi mutsuzluğunu da
    benim mutsuzluğumu da borçlu değil misin bana?
    ama bırak öyle kalsın.
    insanın yüreğinden geçmeyen borçlar ödenmezler.
    sen ruth, sevgilim ruth,
    hattın öbür ucundaki derin sessizlik!
    sus. istediğin kadar sus artık. öyle kal.
    kervanları ben yalnız geçiririm sahradan
    sen yalan hayatını sula.
    aşksız hayatın kenarında dur.
    sana verilecekleri bekle.
    tamamı buydu, böyle de.

    ama ruth, ben,
    benim söylediklerime,
    benim çığlıklarıma inanmayanların söylediklerine,
    onların çığlıklarına artık inanmayacağım.
    söz ruth.
    bana en yakın uzaklık sendin.
    bir tek sen duydun çığlıklarımı,
    artık ruth,
    senin söylediğin hiçbir şeye inanmayacağım.
  • yeni sekizinci nesil yazar. beraber yedi seneyi devirdiğimiz can ciğer kuzu kokoreç.
  • (bkz: babe ruth)
hesabın var mı? giriş yap