• davos'ta para babalarının ağzına etmiş.
  • hollandalı tarihçi, rutger bregman asıl probleme parmak basıyor; "milyarderler tarafından yaratılan milyonerler" - fox news, tucker carlson ile yayınlanmayan röpörtajı
  • fox news'tan tucker carslon'ın programı için röportaj yaparken deyim yerindeyse sağ gösterip sol vurmuştur hatta bir vurup iki saydırmıştır. davosta yaptığı yüksek vergiler ile ilgili yorumlarının trump ve hükümeti aleyhine kullanmak isteyen carlson, bergmanın amerikan tarihinden örnekler vererek trump ve cumhuriyetçilerin ikiyüzlülüğünü ve vergi vermemelerine getirmesi üzerine sinir krizi geçirmiş bregman'a moron diye bağırmış ve tabii tüm eleştirilerini cevapsız bırakmıştır. en nihayetinde, beklenildiği gibi bu röportaj asla yayınlanmamıştır.

    https://twitter.com/…ews/status/1098354862364839936
  • hollandalı tarihçi. davos'u karıştırmasıyla gündeme gelmişti. şimdi de fox news sunucusu tucker carlson'un uzaktan konuğu olduğu programda onunla alaycı fakat cesur bir şekilde kavga etmiş. devrimci olmayan hiçbir çözümün sömürü ve sefaleti sonlandırması bilimsel olarak beklenemez ama bu reformist arkadaş pek eğlenceli bir şekilde alaya alıyor medya patronlarını. halkımız için çevirdik ve transkripte ettik.

    s- sunucu
    b- bregman

    s- küresel ısınma hakkında konuşmak için özel jetleriyle uçan ve vergi kaçırmaya hiç vurgu yapmayan insanlara dikkat çekmiş olan ilk insan siz misiniz, merak ediyorum. daha önce bunu davos'ta söylemiş başka birisi var mı? hiç duydunuz mu böyle bir şey?

    b- emin değilim. davos tarihi uzmanı değilim ama bu biraz ikiyüzlüce. öyle değil mi?

    s- hehehehehe. aynen. aynen öyle hehehe. herkes bunu söylüyor. biz de burada aynısını dedik. biz de davos'a hiç gitmedik ama bunu yüksek sesle dile getirdik. tıpkı sizin yaptığınız gibi.

    b- yani şunu diyorum, benden pek memnun değiller. fakat bence, ben sadece dünyanın her yerinde insanların düşündüğü şeyi basitçe söyleyen, hollandalı sıradan bir tarihçiyim. anlatabiliyo muyum? anketlere göre amerikalıların büyük çoğunluğu yıllardır -fox news izleyicileri ve cumhuriyetçiler dahil- zenginler üstünde yüksek vergilendirmeler istiyorlar. yüksek veraset vergisi istiyorlar, zenginlerin daha yüksek marjinal vergi oranlarına tabi olmasını istiyorlar, daha yüksek varlık vergisi istiyorlar, bunların hepsi yaygın olarak dillendirilen şeyler. fakat kimse bundan davos'ta bahsetmiyor. tıpkı kimsenin fox news'te bahsetmediği gibi... değil mi? ve bence bunun açıklaması oldukça basit: davos'taki insanların çoğu ve aynı zamanda bu kanaldakiler de milyarder sınıf tarafından satın alınmıştır. değil mi? bunları dillendirmek zorunda değilsinizdir. bu yüzden oraya gittim ve neyi düşündüm biliyor musunuz? bunu söyleyeceğim. tam da şu an bu kanalda söylediğim gibi.

    s- peki, düşündüm de söylediklerinizde ilginç olan şey şu ki... bir şeye vurgu yaptınız. yani, birçok insan yüksek vergiler için talepte bulunuyor. fakat pek azı...

    b- ama bu kanalda değil... bu kanaldaki neredeyse tüm uzmanlar yıllardır yüksek vergilere karşılar, değil mi? amerikalıların büyük çoğunluğu tam tersini istiyor olsa bile...

    s- yani... ben olsam... bil... bilmiyorum... b... acaba fox'u ne kadar izlediniz ki? bunu bilmek ilginç olurdu. fakat ben sizin vergiden kaçmayla ilgili söylediklerinizle ilgileniyorum. çünkü birisi özel bir vergi oranıyla karşılaştı diye bu, o insanın bu vergi oranını tümden ödeyeceği anlamına gelmiyor. sanmıyorum ki netflix, örneğin, geçen sene bir vergi ödemiş olsun. şimdi, siz, bu gibi insanların kendilerinden beklenen payı ödemelerini temin etmek için özel olarak ne yapardınız?

    b- yav bunun çeşitli yolları var. bi defa vergiden kaçma ve vergi cennetleri konusunda ciddi önlemler almalıyız. esas mesele bu. ama bu aynı zamanda yüksek vergilerle de ilgili. 1950'lerde örneğin, 1960'larda ya da, kapitalizmin altın çağında, tarihçiler öyle der, zenginler için en yüksek marjinal vergi oranlarına sahiptik. %70 oranlarında, %80 oranlarında, %90 oranlarında... cumhuriyetçi başkan eisenhower döneminde... ve bu aynı zamanda amerikan tarihinin en iyi dönemlerinden biriydi. aynı şey birleşik krallık ve avrupa'nın geri kalanı için de geçerli. yani, bir tarihçi olarak, bu mesele gerçekten atomu parçalamak kadar zor değil ya. sadece geçmişten basit ve net çözümler alacağız.

    s- doğru. ama -bir tarihçi olduğunuz için biliyorsunuzdur- bu ülke endüstriyel ekonomi tarafından ayakta tutuluyordu. bu devasa ekonomi orta sınıfı da yaratıyordu. artık böyle bir şey yok. şu an tamamen farklı bir ekonomi var. keşke o şekliyle devam etseydi ama...

    b- bu mesele değil ki. yani...

    s- vergi oranları, tamamen ayrı bi ekonomide aynı şekilde işler mi?

    b- bence olabilir. amerika hala dünyanın en güçlü ülkesi, değil mi? eğer gerçekten isteseydi, vergi cennetleri hakkında önlemler alabilirdi. ama mesele şu ki siz baylar başımıza öyle bir başkan getirdiniz ki daha kendi vergi beyannamesini bile göstermek istemiyor. yani, kendisinin bermuda'da veya cayman adalarında kaç milyar sakladığını kim biliyor??? bu yüzden, bence esas mesele, yolsuzluk meselesi, rüşvet yiyenler meselesi, gerçek meseleleri konuşmama meselesi... ailenin sizden... murdochsların (fox news'in sahibi olan aile) sizden esas istediği şey vergiden kaçmayı konuşmanız yerine göçmenleri günah keçisi olarak göstermeniz. ve sonunda bu meseleyi gündeme getirdiğiniz için memnunum fakat geçtiğimiz birkaç yıl içinde olanlar işte bunlar.

    s- hmm. ve ben murdochlardan emirler alıyorum... söylediğiniz şey bu mu?

    b- hayır. tam olarak böyle doğrudan olmuyor. şunu demek istiyorum. siz cato enstitüsünün bir parçasısınız, öyle değil mi? orada yıllardır senior fellow (kıdemli yazar)'sınız? onl...

    s- tamam nasıl oluyor öyleyse???

    b- onların kara parasını alıyorsunuz. on...

    s- bi dakika, bi dakik...

    b- onlar da (cato enstitüsü) koch milyaderleri tarafından fonlanıyor. biliyorsunuz.

    s- dur bi dakka ya. neden bana nasıl olduğunu söylemiyorsun.

    b- tamam işte. şöyle işliyor. onların kirli parasını alıyorsunuz işte? bu kadar basit. siz milyarderler tarafından fonlanan bir milyonersiniz. işte siz busunuz. ve sonunda bernie sanders ve aoc (alexandria ocasio-cortez) gibi insanların bulunduğu çoğunluğa dahil olmanızdan dolayı memnunum (sen de orada, cumhuriyetçilerin kanalında, cumhuriyetçilerin muhaliflerinin sözcülüğünü yapıyorsun diyip kudurtmaya çalışıyor). fakat siz çözümün bir parçası değilsiniz bay carlson. siz aslında problemin bir parçasısınız.

    s- aoc... bi dk bi dk. şunu söyleyebilir miyim... s... sen...

    b- bu gerçek! değil mi? tümm sun...

    s- gerizekalı!

    b- fox'un tüm sunucuları...

    s- tam bir gerizekalısın.

    b- haha. (fox'un tüm sunucuları) milyoner! nasıl mümkün be bu? haha. çok basit. açık olan şeyler hakkında konuşmuyorsunuz.

    s- (bağırıyor) fox, senin olduğun yerde çekmiyor bile!

    b- olduğum yerde çekmiyor mu? haha. ınternet diye bir şey duydun mu sen hiç? ne istersem onu izleyebiliyorum haha.

    s- daha önce hiç fox izlemedin bile.

    b- aslında izledim. sizin programınızın çok büyük hayranı olduğumu söyleyemem fakat siz beni programa davet ettiğiniz de vazifemi yerine getirdim. muhtemelen, bunu yayınlamayacaksınız.

    s- sanmıyorum.

    b- fakat ben davos'a güçlüye karşı gerçeği konuşmak için gittim ve şimdi burada da tam olarak aynı şeyi yapıyorum. hoşunuza gitmeyebilir.

    s- bekle...

    b- ama sen milyarderler tarafından fonlanan bir milyonersin ve bu meseleler hakkında konuşmuyor oluşunun esas sebebi de bu.

    s- ama bu konular hakkında konuşuyorum!

    b- evet, sadece şimdi! yapma ya, sen de çoğunluğa katıldın işte! gelmiş, ben de küresel elite karşıyım blablabla yapıyorsun (alaycı ve birtakım tiyatral hareketler)

    s- evet öyle!

    b- çok da ikna edici değil, dürüst olmak gerekirse.

    s- sana şunu söylemek istiyorum. neden siktir olup gitmiyorsun? fındık beyinli seni! umarım bu yayınlanmaz çünkü sen tam bir gerizekalısın. sana bi kulak vermek istedim ama ama hayvan gibi sıkıntılı bir tipsin.

    b- haha. hiç eleştirye gelemiyorsun değil mi? haha
  • the economist ingilizceye "humankind" olarak çevrilen kitabının tanıtımını yapmış.

    insanı doğuştan kötülüğe yatkın gören ve hayat amacını bu kötülükle mücadele olarak benimseyen dinler gibi sunan hollanda protestanlığı ortamında büyümüş olmasına rağmen bregmanın insanın iyi doğada olduğunu, toplumun faydasını gözettiğini iddia ettiğini,
    -nazi askerlerinin bile arkadaşlarını korumak amacıyla mücadelelerini sürdürdüklerini ifade ettiği,
    -diğer mahkumlara elektrik veren deney gibi örneklerin aslında yanlış yapılıp değerlendirildiğini,

    belirtmiştir.
  • gorece orjinal, olani biteni hazmetmis hikaye dilinde anlatabilecek yetenekli, "mazlum sosyalist" gibi guzel profiller cizebilen, yeri geldiginde datayi deneyi egip bukup kendi fikrini savunabilecek donanimdaki aktivist tarihci yazar.

    aktivist diyorum cunku objektiflikle ilgilense gerçekçiler için ütopyada tezini desteklemeyen datalara, deneylere, hikayelere, tereddutlerine vesaire yer verirdi, vermemis.
  • bilhassa şu günlerde duyduğumuzda öfkeden ya da istihzadan gözümüzün dönebileceği 'insan iyidir' sözünü edenlerdenmiş.

    https://www.politikapolitik.com/rutger-bregman/
  • yoksullukla alakalı harika bir konuşması için:

    https://www.youtube.com/watch?v=ydkcaie6o1k

    not: sitki siyril nickli yazar, (bkz: #161046558) entirisinde önermişti, teşekkürler!
hesabın var mı? giriş yap