residual

• ing. arta kalanla ilgili.. arta kalmaya meyilli.. pe$ke$..
  
  (bkz: residue)
• (bkz: rezidüel)
• numerik analizde en büyük sorun gerçek çözümü bilemememizdir. (zaten bilsek numerik analiz/çözümleme gibi bir şeye ihtiyacımız olmazdı)
  gerçek çözümü bilemediğimiz için belli yöntemlerle yaklaşık bir değer bulmaya çalışırız. bir metodun başarılı olup olmadığını anlamanın en iyi yolu ise residual denilen hataya bakmaktır. residual ne kadar küçükse (r << 1), kullandığımız yöntem o kadar gerçeğine yakın çözüm üretir. kısacası, başarılı bir yöntemdir.
• solunum fizyolojisinde de residual hacim diye bir şey vardır ki akciğerlerimizin her daim havayla dolu olmasını, gaz alışverişinin kesilmemesini sağlar. bundandır ki eğer bir bebek doğduktan sonra ölmüşse residual hacimden dolayı akciğeri suda batmaz; ama doğumdan önce ölmüşse akciğerleri suda batacaktır. (bkz: adli tıp)
• kalıntı
• bağımlı değişkenin gerçek değeri ile regresyon denkleminden tahmin edilen değeri arasındaki fark.
• katatonia'nın the fall of hearts albümünden hayalleri yıkan bir parça.
• katatonia'nın the fall of hearts albümünün benim için en çok öne çıkan şarkısı. özellikle 4. dakikadan sonra bambaşka bir moda geçip 4:29'da ritmler iyice coşuyor, ama kısa sürüyor, devamı gelsin istiyor insan. yine looptan çıkamama çılgınlığına doğru gidiyorum.
  
  ama böyle de anlatılmıyor ki.
  
  alın.
• katatonianın son şaheseri the fall of hearts'ta yer alan bir başyapıt. nakarat kısmında ürpermeyle birlikte, boğazda düğümlenme vuku buluyor.
• katatonia'nın son albümünde yer alan harika bir şarkı. saatlerce dinlenilse sıkılmayıp tekrar dinlenmek istenecek şarkılarına bir yenisini daha eklemiş katatonia.
  
  so hey
  let's celebrate
  there's no need to cry
  no one can comfort you