regatta

• gallerianin arka tarafinda atakoy marina boyunca icinde bissuru bar barindiran garip bi mekan..
• italyanca kokenli bir kelime olup kano, motorlu ya da yelkenli tekne yarisi, genellikle etaplar halinde olur, asli venedikteki gondol yarislarina dayanir.
• (bkz: port gocek regatta) (bkz: spring regatta) (bkz: autumn regatta)
• yanlı$ım yoksa 1990 yılında acılmı$ olup, acıldıgı zaman eglence konusunda büyük sükse yapmı$, gitmenin eglenmenin statü atlamak olarak addledildiği bir eglence mekanıydı.. aslında icerisinde dükkanlarda vardı yani sadece eglence icin acılmamı$tı mamafih cok yakınındaki galleria'nın varlıgı daha cok eglenceye yönelmesine sebep olmu$tu regatta'nın..
  
  o zamanın tekmil genc $arkıcısı burada sahne alırdı. burak kut, kenan dogulu, of aman nalan, ı$ın karaca, hatta kenan dogulu tek ba$ına degil bir grupla sahneye cıkardı , zaten oradan laf lafı acıyor oradan da eurovision'a transfer oldu . yakarım roma'yı da yakarım..
  
  sonraları bozuldu, eglence dı$ı amaclar icin kullanılır oldu bir alana bir bedava kadın verdiler falan korkutucu bir yer oldu, gizli kamerayla eglenmeye gitti ugur dündar ekibi, en son kumpir + cola 4 ytl tabelası vardı önünde...
• barlarından birinin önünde çok da geç olmayan bir saatte bağıra çağıra kadın pazarlığı yapıldığını duyduğum mekan. adamlar sokak ortasında kurbanda koç pazarlığı eden tipler gibi pazarlık ediyordu.
• tahminimce yapilis amaci ufak bir monaco lezzeti yasatmakti istanbullulara. yaninda marina, yakininda alisveris merkezi ve dibinde kumarhanesi olan 5 yildizli bir otel. ilk acildiginda cok cok nezih bir aile mekaniydi. icinde kristal bufe, melitta, north shields ve pek cok dukkan vardi. yaz gunleri teknelere bakip bir kahve icer, kendimizi monaco pirensesi gibi hissederdik. mimarisi gercekten cok iticiydi. millet ilk hevesini aldiktan sonra pek ugramaz oldu. bir ara da bir klup acmislardi, hatta teoman bile sahneye cikmisti. konser girisinde kapida korumalariyla birlikte inci babanin durmasi, bu limandan demir almak gununun gelmis oldugunun habercisiydi. zaten o vakitten sonra herseyler kapandi yerine disi simsiyah, onunde bir takim renkli posterler asili, icerden boguk ve bagir seslerin yukseldigi barimsi olusumlar cogaldi. bi ara tansas vardi ama saniyorum o da kapandi. en son denizotobuslerine yururken gordum ki tinercilere barinak olmus.
• lise gunlerinde bi gun arkadaslarla gitmistik buraya ilk... 3 ergen, biraz hatun kesip birer tekila ictikten sonra 14 milyon hesap odeyip ayrilmistik. bi daha da gitmedim, ne kazik yemisiz be!
  
  (ek bilgi: ben liseyi bitireli 13 sene oldu)
• eski dönemde televizyon programlarına bile konu olmu$tu bu regatta.
  bir ara ugur dündar'ın sanırım gizli cekim ekibi vardı. bunların asli amacı gizli kamerayı cantaya saklayıp böle yerlere gidip hesapta cok antin kuntin $eyleri cekip haber niyetine izletmekti. gene böyle bir cekim icin regataya gitmi$, yanlarına 2 tane kız alıp 4 tane cola icip gelen 400 milyon hesaba itiraz edip bi araba dayak yemi$lerdi. sonra bu yedikleri dayagı yayınlamı$lardı. biz de ders almı$ gitmemi$tik. o grupta bi gözlüklü elaman vardı aksaray, laleli, regata, taksim her gittigi pavyonda gizli kamera cantadayken dayak yedi, artık onu görünce sonunu bildigim icin kapıyodum..
• bir makarna markası gibi gelsede yelkenli yarışlara verilen ad dır.rüzgarsız havada yapılanı makbuldür.ki yetenek o havada tekneyi birinci getirmektir.birde kupayı adabıyla kırmadan kaldırmak tabi.
• 2001-2003 yılları arası terasındaki banklarda sürünerek,içerek eğlenerek birçok muhabbeti paylaştığımız,birliktelikler yaşayıp,öss bunalımları attığımız hatta adına şarkı yazıp taksim-kadıköy hattında sağlam mekanlarda milleti de coşturduğumuz mekan.bugünlerde üst katındaki teras cafede kumar oynatıldığı yönünde baskınlar yapılmış sonunda üst katı kapatılmıştır.tamamını varan restaurant zinciri almıştır.