• bon iver'in for emma, forever ago albümünde yer alan bir şarkı. house md'nin 4. sezon final bölümünde çalınmış, çalındığı sahnelerin hayli acıklı sahneler olması nedeniyle bir parça daha fazla burmuştur içimi. sözleri gelsin:

    this my excavation and today is kumran
    everything that happens is from now on
    this is pouring rain
    this is paralyzed

    i keep throwing it down two-hundred at a time
    it's hard to find it when you knew it
    when your money's gone
    and you're drunk as hell

    on your back with your racks as the stacks as your load
    in the back and the racks and the stacks are your load
    in the back with your racks and you're un-stacking your load

    i've twisting to the sun i needed to replace
    the fountain in the front yard is rusted out
    all my love was down
    in a frozen ground

    there's a black crow sitting across from me; his wiry legs are crossed
    and he's dangling my keys he even fakes a toss
    whatever could it be
    that has brought me to this loss?

    on your back with your racks as the stacks as your load
    in the back and the racks and the stacks of your load
    in the back with your racks and you're un-stacking your load

    this is not the sound of a new man or crispy realization
    it's the sound of the unlocking and the lift away
    your love will be
    safe with me...
  • http://fizy.com/s/130mgl

    hani naif filmler vardır ya, bağımsız, özgün, sade, festivallerde görmeye alışık olduğumuz, dokusuyla, samimiyetiyle, renkleriyle içine çeken...

    güldürmek için uğraşmadığı halde gülümseten, ağlatmak için zorlamadığını bile bile izliyorken hüzünlendiren ve hatta gözlerden yaş getirirken, kekremsi bir mutlulukla sırıtmanıza neden olan...

    öff be, neden uzattımsa bu kadar. şaşalı tasfirler falan... kesiyorum ucuz edebiyatı. iki kelimeyle anlatamadım ya şu hissi, ona yanıyorum!

    baştan alıyorum; şahane filmlerin hüzünlü sahnelerinde usulca alttan giren muhteşem müziktir bu. öyle kırık hissettirir insanı... bak hala daha kırık mırık, skicem şimdi kendimi ya!

    öyle işte...
  • her zaman wilson's heart'ı hatırlatacak bir şarkı.
  • sonsuza kadar dinleyebilirim.
  • yillar once izledigim bir film var. ne adini ne de konusunu animsiyorum. saniyorum bilim kurgu ya da bir savas filmiydi. fantastik bile olabilir. distopik bir evrende geciyordu sanki her sey. her neyse, bu onemli degil. bu filmden tek bir sahne aklimda tum canliligiyla duruyor hala. soz konusu sahnede bir adam var. bu adam distopik dunyadaki egemen grubun bir uyesiyken ya karsit bir eylemde bulundugundan ya da ait oldugu grubun aslinda kendisinin inandigi kadar iyi olmadigina tanik oldugundan bu gruptan dislaniyor ya da kendisi ayriliyordu. ikisi birden de olabilir. adam diger gruba, asilere katiliyordu. sahneye donelim. adamin disarida, acik ama issiz bir alanda oturdugunu goruyoruz. biri ona yaklasiyor ve gordugu manzara karsisinda dehsete kapiliyor. adam sol kolunu onune almis. sol kolunun ic kisminda - sanirim bileginde- bir dovme var. bir zamanlar ait oldugu grubun simgesi var. adam bir bicakla derisinden o dovmeyi kaziyor. bunu buyuk bir sogukkanlilikla yapiyor. ona yaklasan kisi "ne yapiyorsun?... neden?..." diye soruyor caresizlik ve dehset icinde. adam basini sakince kaldirip ona bakiyor. gozlerinde biraz aci, ofke ve hayal kirikligi var hala; ama en cok kabullenmislik seciliyor yuzunde: "burada durmasina gerek yok artik."

    gecmisimizi kaziyip atmamiza olanak yok. kazisak bile hicbir zaman eskisi gibi olmayacak ve kabuk baglamis yara iyilesse bile geride bir iz birakacak. gecmisi kazimak, kendimizi kazimak demek ama, bazen kazimanin da islevsel oldugunu dusunuyorum. kazimak demeyelim de, birakmak diyelim ona. yasanan once aci, ofke, hayal kirikligina karsin birakamiyor insan bazen, birakinca ilerleyebilecegini bilse bile. birakabilmek ancak kabullenmeyle geliyor.

    bu sarki bana bunlari dusunduruyor iste. bon iver'in for emma, forever ago adli albumunun de son parcasi zaten. kabullenisin ve kabullenisle gelen ozgurlugun sarkisi. "sanat sevinc ve kederden dogar; ama en cok kederden dogar." diyor edvard munch. ic hesaplasmasini yillar sonra yapabilmis bir insanin kederinden dogmus bu album de. dinlemesi zor ve agir bir album bu yuzden. en cok bu sarki etkiliyor beni. hissettirdigi duygunun bir tarifi yok.

    "this is not the sound of a new man
    or a crispy realization
    it's the sound of me unlocking and lift away
    your love will be
    safe with me"
hesabın var mı? giriş yap