• homo economicus da denilen, iktisatçıların arzuladığı insan. bi bulsalar bütün teorileri sağlam bir zemine oturmuş olacak. rasyonel insan parasını oto boka harcamaz, akıllı olur. bonus ailesiyle hiç işi olmaz...
  • homo economicus, iktisat teorilerini doğrulayacak şekilde hareket eden insan demektir kısaca...
  • iktisatta rasyonel insan kibrit almaya giderse bir kutu alır. "lazım olur bulunsun" diye düşünerek iki üç kutu alırsa rasyonellikten çıkmış-daha doğrusu arz-talep dengesine iktisatçıların öngörmediği bir darbe vurmuş- olur; artık rasyonel değildir. kaşar peyniri fiyatı artarsa beyaz peynir yemesi beklenir. çünkü duygularına göre değil akla göre hareket eder. burdaki akıl yine iktisatçının öngördüğü akıldır. grup çıkarı diye birşey rasyonel insan için sözkonusu değildir. keza milliyetçilik, mazoşizm gibi kavramlardan da uzaktır. iktisatçıların elinde ota dönmüştür açıkçası...
  • yönetim bilimi'nde sıradan işleri yapan çalışanlar böyle görülür. bunlara ödül-ceza sistemi'ne dayanan bir güdüleme yöntemi uygulanır.
  • bir nevi sığır.
  • rasyonel insan, karsisina cikan sorunlar icin aklina gelen en makul cozumu bulur ve uygulamaya baslar. benim gibi digerleri ise cozumu bulur ve daha iyi bir cozum olup olmadigini dusunmeye baslar
  • son günlerde iktidar yanlılarında olamayacak bir insan modelidir. mantık ve akıldan çok çıkar ve şerefsizliğin yoğun olduğu polis ve iktidar yandaşları rasyonel insan modelinin tam tersidir. rasyonel insanın ne olduğunu tam tanımlayamasam da sokakta elinde pala, sopa ve bıçakla insan kovalayanlara bakın ve tersini düşünün diyerek başka yoldan bir tanım yapabileceğim bir insan modelidir.
  • özgürdür, istediği gibi zevklerle kendini uyuşturabilir, oyalayabilir. güçsüzdür, değiştiremeyeceğini bilir ve buna inancı tamdır. ortalamadır, en üst skalada olanı bile aslında yine o havuzun içindedir.

    kapitalizmin makul insanıdır. birey olarak anlamı yoktur ama milyonlar olarak sistemi işletir. mevcut sistemin gücü de buradan gelir. milyonları dönüştürmek bu şartlarda imkansız gibidir, birey olarak değişmek ise etkisizdir.

    her şeyin ortalaması makbuldür. anarşist de, feminist de, muhafazakar da aynı havuzdadır. çünkü ideolojiler, siyaset, spor, tarım, kültür, giyim-kuşam, savaş, barış, sınırlar, devletler, birlikler, tercihler, hastalıklar hepsinin temelinde ekonomi vardır. ekonominin ince işçiliği ise kapitalizmdir. ortalama insanın farkındalık içermeyen rızası ile belirlenen bu sistemde ise milyarların acısı vardır. kimyasal gıdalar, savaşlar, büyük gelir adaletsizlikleri, hastalık saçan çevre kirlilikleri...

    rasyonel insan, ortalama maaş ile yaşayıp, çevre kirliliğine maruz kalıp, kötü beslenip, saatlerini iş yerinde geçirip gelecekte bir araba, ev alma hayali olan, gündelik zevklerle zaman geçiren insandır. ister köyüne fabrika geldi diye sevinsin ister bu sistemin farkında olsun. haklıdır, bir şeyleri değiştirmeye gücü yoktur. ve milyonların bir odada toplanıp adil, temiz bir dünya için konuşmaları ve birbirlerini ikna etmeleri mümkün değildir.

    kapitalizm gücünü çokluktan alır. yani çok sayıda insanın bu sistemin -havuzun- içine doğması, bu sisteme maruz kalması ve popülizmin bu kadar çok insanı çok hızlı bir şekilde etkileme gücüne sahip olmasından. bu yola bir kez girildi mi aksi istikamete yol alabilmek için daha fazla güce ihtiyaç vardır. tek tek bilinçlenmenin etkisine ama o da mümkün değildir.

    rasyonel insan akıl dışı insandır. bir de güçsüz.
hesabın var mı? giriş yap