• esas adi richard alpert olan psikolog ram dass, 1961 yilinda pshychadelic uyusturucularla harvard'da yaptigi deneylerden oturu, 1963 yilinda harvard'dan atildi. bundan sonra hindistana gidip ruhani dunyayi kesfetmeye karar verip ismini ram dass, tanrinin hizmetcisi olarak degistirdi.

    dunya ve yasamla ilgili goruslerini one giant leap filminde ilk defa duydum ve cok ilgimi cekti. soylediklerinin bir kismi geyik, biraz dinsel doktrin gibi gelse de, olum ve yasam ile ilgili cok ilginc sozleri oldugunu da itiraf etmek lazim. simdi balik hafizali oldugum ornek vermeye calismiycam, iyi hafizali bir suser cikip size guzel ram dass'tan guzel sozler yazar elbet.
  • remember be here now en önemli eseri sayılan, bunun dışında bir çok başka aydınlatıcı esere de imza atmış, timothy leary ve ralph metzner ile beraber tibetan book of the dead'in psychedelic yorumunu yazmış harvard mezunu psikoloji doktoru richard alpert. hindistana yaptığı yolculuk sırasında kendisine maharajji olarak bilinen gurusu neem karoli baba tarafından tanrınn kölesi anlamına gelen ram dass adı verilmiştir. ondan öğrendiklerini ve kendi araştırmalarını insanlığa yayarak onları "uyandırmayı" kendine görev edinmiştir. geçirdiği kalp krizleri sonucu sağlığı bozulduğu için günümüzde maui de dinlenmektedir.
  • (bkz: baba ram das)
  • psychedelic tutkunu, harvard eskisi bir bilimadamı olması sebebiyle (bkz: walter bishop)
  • "eğer çok aydınlanmış olduğunuzu düşünüyorsanız, gidip bir hafta ebeveynlerinizle yaşayın" demiş.
  • hakkında yapılmış yarım saatlik bir belgesel var. orada geçen konuşmalarından:

    gurumun dediği gibi, "tanrı, açlara yiyecek suretinde gelir."

    adım... hanuman'a verilen adlardan biri. hanuman... sevecen bir hizmetkâr.
    hanuman bahçesi... hanuman'ın vaktini geçirdiği yer. hanuman çevresindeki bitkileri sever.
    doğanın çocuğudur ve onunla orada iletişim kurarım. onun sözleriyle...
    ...sessizliği birbirine karıştırırım.

    ram, hanuman'a demiş ki

    "sen nesin maymun?"

    hanuman şöyle cevaplar...

    "...kim olduğumu bilmediğimde sana hizmet ediyorum.
    kim olduğumu bildiğimde ise sen oluyorum."
  • ormana gidip ağaçlara baktığında farklı farklı ağaçlar görürsün... bazıları eğik, bazıları düm düz, bazıları hep yeşil, bazıları her neyse o... bir ağaca bakıp onu yargılamazsın katı bir şekilde... onun olduğu gibi olmasına izin verirsin. ağacın neden öyle olduğunu anlarsın. mesela, onun fazla ışık almadığını ve bu sebeple de çeşitli şekillere girerek ışığa ulaşmaya çalıştığını bilirsin... bu sende pek fazla negatif duygu veya yargı uyandırmaz... aksine, onun hayatta kalmak için verdiği mücadeleden ilham alırsın. insanlara yakınlaşır yakınlaşmas ama, bu perspektifini kaybedersin. ve sürekli 'sen çok şöylesin' veya "ben çok böyleyim,' dersin. yani yargılayıcı zihinin devreye girer. bu da insanları sevmeni ve onları oldukları haliyle kabullenmeni zorlaştırır. ben bu yüzden insanlara da ağaçlara davrandığım gibi davranmayı yani onları olduğu halleriyle taktir etmeyi pratik ediyorum.
  • (bkz: tanrının kölesi)
    “maharaj-ji derdi ki;
    psikedelik uyuşturucuyla isa ve buda’nın varolduğu bir odaya girebilirsin. ama sadece bir kaç dakika kalırsın. sadece bir kaç dakika...”
  • "psikedelik uyuşturucuyla isa ve buda’nın varolduğu bir odaya girebilirsin. ama sadece bir kaç dakika kalırsın. sadece bir kaç dakika...” denmiş bir yogacı tarafından.

    gerçekte ise böyle bir şey kesinlikle mümkün değildir. hiçbir uyuşturucu, kimyasal madde veya spritüel teknikle bir peygamberin yaşantısına ermek söz konusu olamaz. bunlar spritüalistlerin kof iddialarıdır yalnızca.

    "âyetlerimizi yalan sayıp onlara inanmaya tenezzül etmeyenlere gök kapıları kesin olarak açılmaz ve deve iğne deliğinden geçer de onlar gene cennete giremezler ve biz, mücrimleri işte böyle cezâlandırırız.(araf 40)

    bunların böyle vehimlere kapılmalarının sebebi, fizik bedenlerimizin aynı özellikte olmasıdır. bir peygamber veya veli zat yüksek ruhani mertebelere erdiğinde bedeninde de ona uygun değişimler olur. eğer siz bu değişimleri yapay bir şekilde* bedende gerçekleştirmeyi başarırsanız şeklen, sureta cüzi bir benzerlik elde etmiş olursunuz belki; ama ruh asla melekût boyutuna yükselmiş değildir ve hâlâ emmare mertebesindedir.

    o yüzden spritüalistlerin elde ettikleri şarap değil sadece seraptır. bunlar şeytanın maskarasıdırlar.
  • "going home" ile tanıdığım, huzursuz hissettiğimde "going home"da söylediklerini tekrar izleme isteği duyduğum ilginç adam. "start with your peace, your love, your compassion and go from there. and then, love everything. everything. let's all walk each other home." sözlerinin sahibi.
hesabın var mı? giriş yap