• gestalt psikologlari tarafindan kullanilan, turkce veya ingilizce karsiligi olmayan almanca bir terimdir.

    basitlik, duzenlilik, tutarlilik ve ongorulebilirlik demektir. bu dordunu iceren herhangi bir form pragnant'tir ve algisal olarak daha kisa surede algilanabilir. ornegin bir daire, bir kare veya bir ucgenden daha pragnant'tir. sabun kopugu ve gezegen gibi seylerin yuvarlak olmasi da bu sebepledir gestalt'e gore. pragnanz, kainat uzerindeki herseye yansimistir, beyin ve hafiza da bunlara dahildir. dogada hersey pragnanz'a dogru kayma gosterir. retinadan beyne gelen iki imaj beyinde farkli yerlere dustuyse ve bunlar birbirine yakinsa aralarinda fizyolojik bir cekim kuvveti olusur ve olduklarindan daha yakin algilanirlar, pragnanz'a uygun sekilde. ancak ne var ki bu fizyolojik aciklama bilissel psikologlar tarafindan pek sevilmedi. gestalt yaptigi calismalarda da bunu kanitlamisti. ancak 80li yillarin baslarinda rock ve brosgole adindaki iki psikolog, ki bunlar alginin bir cikarimdan ibaret oldugunu ileri surerler, yaptigi basit bir deneyle pragnanz'in algi uzerinde etkisi olmadigini gostermislerdir.

    (bkz: algi kapilarini tokmaklamak)
  • psikolojik olayların tam, bütün ve basit olma eğiliminde olduğunu söyleyen yasa
  • kelime olarak iyi sekil veya basitlik, kolaylik, sadelik seklinde yorumlayacagimiz almanca kokenli bir kelime.

    yasasi icin
    (bkz: pragnanz yasasi)

    ayrica
    ingilizce karsiliklari icin
    (bkz: good figure)
    (bkz: simplicity)
  • adverb hali için bir örnek:

    ım ersten staatsexamen sind die allermeisten fragen kurz und prägnant gestellt.

    ın the first state examination, most of the questions are asked briefly and concisely.
  • her şeyin göreceli olduğu evrenimizde, algıladıklarımızı beynimize, görece kusursuz uyarlayan yasa.
hesabın var mı? giriş yap