pozitivist

• (bkz: imla hataları)
  olası versiyonlar:
  1)positivism
  2)pozitivizm
• pozitivizme inanan kimse.
• son dönemlerde dinsel muhafazakarlar tarafından bilimselligi temel alan, aydinlanma degerlerine sahip cikan ve dogmatizmi rededden egilimlere karsi kufur niyetine kullanılan sozcuk. pozitivizm sosyal bilimler alaninda son yuzyılda kıyasıya mahkum edilince bunu bilimin ve aydınlanmanın reddi olarak gotunden algılayan duz dinsel muhafazakarlar, dunya uzerinde dusunme ve onu degsitirme alanında yuzyıllar once kaybettikleri mevzilerini gerı alabilmek icin anti-pozitivizm kalkanını giyerek insanoglunun yuzyıllar icinde turlu mucadelelerle kazandıgı ilerici degerlere karsı saldırıyı yogunlastirmis gozukuyorlar. pozitivizm elestirileri halbuki, sosyal bilimler alanında, dincilerin anladigi gibi bilimin reddi uzerinden degil, doga bilimlerinde kullanılan bilimsel metodların aynısının sosyal bilimlerde kullanılıp kullanılmayacagı uzerinden yapıldı gectigimiz yuzyıl boyunca. doga bilimleri alanında ise bilimsel bilgiye ulaşmanın en temel yöntemleri üzerinden veya varlıkbilimseltartışmalar üzerinden değil, ulaşılan bilginin statusunun (yanlışlanabilir doğrular mı yoksa mutlak hakikatler mi) nasıl belirleneceği üzerinden yapıldı.
  
  pozitivizm ile bilim; pozitivizm ile aydınlanma; pozitivizm ile materyalizm bunlar aslında apayri seylerdir. pozitivizmi sosyal bilimler alaninda son yuzyılda kıyasıya elestiren ve bence iyi de yapanlarin buyuk kismi aydinlanma degerlerine sahip cikarlar; materyalizmle baglarini koparmazlar; nesnellikten ve rasyonalizmden vazgecmezler. belki kucuk ama anlatmaya yardimci bir ornek: pozitivizme gectigimiz yuzyıl boyunca elestirel bakmıs olan pek cok sosyal bilimci evrim teorisinin toplumlarin degisimini anlamada kullanılmasının ideolojik oldugunu dusunur, onun yerine toplumu anlamak icin alternatif materyalist aciklamalar getirirler. ama toplumları anlamada yardimci olmuyor diye dogadaki degisimi anlamada son derece acıklayıcı bir teoriyi cope atmazlar; akıllı tasarıma falan filan prim vermezler.
  
  dinsel muhafazakarligin pozitivizme olan gıcıgı ise aslında üzüm yemek degil bagciyi dovmek amaci tasimaktadir. bunların asil dertleri bilimdir, aydınlanmadır, dogmatizmi fikir alanından kovan her neyse odur. yuzyılların kuyruk acısı yani. bu bakımdan pozitivizmi bilimin kendisiyle esitlemek aslında bir yanlıs anlamanın da otesinde dinsel muhafazakarlar icin yeni bir atak gelistirmenin, kendilerine alan acmanın siyasi bir aracidir. son derece ideolojik bir tutum, bir tur maniplasyon aslında. mesela evrim teorisini savundugunda bunu kendi dinsel dogmalarina bir tehdit olarak algılayan bir yeni jenerasyon muhafazakar, bu teoriyi savunanlara karsi "benim dinsel degerlerime aykırı bu" demez de dusunme alanında daha mesru gibi gozuken "cok pozitivist bir bakış açısı bu" seklinde savunma geliştirir . sosyal bilimler alanında bu yuzyıl boyunca yapılmıs pozitivizm elestirilerinin uzerine basarak ama bu elestiri gelenegni butunuyle carpitmak suretiyle kendine alan acar bu sekilde. bir de son donem postmodern gevezelikler alanından kavram devsirerek bu alani daha da genisletir; iyice coreklenir dusunce hayatına. bir de pozitivizm =aydınlanma ve aydınlanma = avrupa merkezcilik = emperyalizm seklindeki carpik bir kurguyla bilimi emperyalizmle esitleyerek, dinsel muhafazakar dusunceyi soldan pişirip onumuze koymaya calisti mi soluyla sagiyla genis bir alan isgal etmeye baslamistir artik. ikinci orta çağ dedikleri bu olsa gerek.
• (bkz: harfiyyun)
• "hiç kimse yaşamın cesaret, aşk, güzellik ve özgürlük gibi niteliklerini pozitivist bağlamda ispat edemez." rollo may - özgürlük ve kader
• verisiz konuşmayan insan