• new order'ın ikinci albümü olan "power, corruption & lies" grubun 80’lere damgasını -gerçek anlamıyla- vuran bir yapıtı. bundan sonra yaptıkları low-life* ve technique* de en az bunun kadar güzeldi, ancak hiçbiri new order ruhunu "power, corrupton & lies" kadar iyi yansıtamadı.

    new order, joy division vokalisti ian curtis'in 1980'deki şok intiharının ardından, joy division üyeleri bernard sumner (asıl adı bernard albrecht'tir), peter hook ve stephen morris tarafından manchester'da kuruldu. kısa bir süre sonra da gillian gilbert gruba dahil edildi. rock tarihinde joy division kadar ilham verici bir topluluk olmadı belki new order, ancak hem bernard sumner zamanla yeteneklerini geliştirerek daha iyi bir müzisyen ve besteci oldu, hem de diğer grup üyeleri new order'a çok şey kattılar. ve bugünden bakıldığında new order'ın joy division'dan daha yetenekli bir grup olduğu aşikardır. ancak bu elbette ki biraz da zamanlama ile ilgili bir şeydir; ian curtis'in zamansız ölümü gerçekleşmeseydi, muhtemelen joy division çok daha büyük bir grup olacaktı.

    new order'ın ilk single'ı ceremony ian curtis ölmeden önce kaydedildiği için, grubun joy division'a oranla daha dinlenebilir (ve iyimser) olan müzikal atmosferinden biraz uzak durur; ancak grup zamanla kendi kimliğini ve müzikal tarzını oturtmuştur. new order ilk albümü movement'ı 1981'de yayımlamış ve iyi eleştiriler almıştı. ardından gelen "power, corrupton & lies"ın müzikalitesi ise sadece iyi eleştiriler almakla yetinmeyecek kadar üstündür. grup aynı dönemde blue monday single'ını da yayımladı ve bir anda britanya'nın en sevilen ingiliz grubu konumuna yükseldi. "blue monday", elton john candle in the wind'i lady diana'nın ölümü sebebiyle bir kez daha single olarak yayımlayıncaya kadar da ingiltere tarihinin en çok satan single'ı olarak kaldı. ayrıca hiçbir new order stüdyo albümüne dahil edilmeyerek ilginç de bir gizeme sahip oldu. gerçi "power, corrupton & lies"ın yeni baskısında "blue monday"in de bulunduğuna dair dedikodular duydum, fakat ben cd'nin ilk çıkan versiyonuna sahibim ve bu baskı işbu şarkıyı içermiyor.

    "power, corrupton & lies" bir synth-pop şaheseri olmasının yanı sıra, cayır cayır da bir rock albümüdür. içerdiği 8 sekiz şarkıyı da birbirinden ayırmak mümkün değildir; herbiri çok özel ve üstün eserlerdir ve biri diğerlerinin arasından sıyrılıp ön plana çıkmaz, bu da 43 dakikalık albümü hiç sıkılmadan ve keyifle dinlenen bir albüm haline getirir. açılıştaki age of consent hipnotize edici bir gitarla sizi etkisi altına alır. finaldeki "i've lost you... i've lost you" diye giden dizeler, joy division'ın günümüz gençliğini hala etkileyen tekinsizliğinin etkisiyle ortaya çıkmış gibidir. we all stand son derece gotik bir parçadır; cocteau twins ve siouxsie and the banshees gibi gotik grupların en atmosferik şarkıları kadar etkilidir de. the village günümüz tekno müziğinin öncülerindendir. dikkatli kulaklar şarkının klavye partisini the cure'un inbetween days'ine benzetebilir, ancak "the village" bu şarkıdan daha eskidir, bunu da belirtmek lazım. "our love is like the flowers... the rain and the sea and the hours" dizeleri albümün çiçekli böcekli kapağına bir gönderme olmasının yanı sıra, bir şair gibi tınlamak için şair olmak gerekmediğinin son derece yalın bir örneğidir. 7 buçuk dakikalık 586 grubun zaman zaman deneysel takıldığı, ama bu durumda bile sadeliğinden ödün vermediği bir bestedir. şarkının 2. dakikasından itibaren "blue monday"in riffleri duyulmaya başlar. grubun "blue monday"i albüme almama sebebi belki de budur. your silent face'deki muhteşem klavye kullanımı ise, belki de bu enstrümanın pirleri depeche mode ve human league'in bile hiç yakalayamadığı kadar olağanüstü güzelliktedir. new order aradaki çizgiyi çekmesini çok iyi becermiştir, böyle bir yorumda bulunmamın sebebi sanırım budur. evet, klavye yerinde kullanıldığında çok etkili bir enstrümandır, ancak sadece klavyeden oluşan bir müziği dinlemek de zamanla sıkıcı olmaya başlayacaktır. ultraviolence adı gibi vahşi bir şarkıdır, içerdiği "everybody makes mistakes / everybody makes mistakes / even me" sözleri, megaloman insan billy corgan'ın* asla yazmayacağı alçak gönüllülüktedir. ecstasy adlı enstrümantal, bilgisayar destekli müziğiyle günümüz ambient'ının boards of canada, aphex twin gibi etkin isimlerine ilham kaynağı olmuş gibi gözükmektedir. albüm leave me alone adlı gitar ağırlıklı bir şarkı ile son bulur. bu şarkı riffleri itibariyle açılıştaki "age of consent"i andırdığı için, albümü cd'den dinlediğiniz takdirde, repeat özelliği açık ise, albümün sona erip tekrar baştan başladığını fark edemeyebilirsiniz.

    albümle ilgili söyleyebileceğim tek kötü şey içerdiği bukletin yetersizliği. iç kapak açıldığında ortaya çıkan tek şey böyle çiçekler, güller falan. hoş olmuş tabi, ama biraz fazla sade. hatta öylesine sade ki, ne grupla ilgili bir bilgi bulmak mümkün, ne de şarkıların isimlerini! şarkıların isimleri sadece cd'nin üzerinde yazıyor, arka kapakta bile bu konuda bilgi bulmak mümkün değil. neredeyse plak şirketinin adını bile yazmayacakmış abiler!

    "power, corrupton & lies"ı 80'ler müziğine gönül veren herkes dinlemeli. hem rock, hem de dans dinleyicileri aradıkları her şeyi bu harikulade albümde bulabilirler.
hesabın var mı? giriş yap