• sirf ayni dukkanda calisyorsun bir de ayni mahallede oturuyorsun diye, gunde en az bir saat maruz kalinan kurum insanlari tarafindan yayilan madeni sicaklik ortaminin genel adi.

    sinerjik ortamin en belirgin ozelligi, yanindakini durtuklemek sureti ile yemis, meyve ikram etmek, gerekli gereksiz sorular ile onundeki ya da arkandakine yarim saat bile rahat vermemektir.

    servisin, on-onbes kisilik minubus boyutunda olmasi, soforun sinerjik katkisini da gundeme getirerek, vehamet derecesinin artmasina sebep olur. boyle bir durumda en az iki sofor yalakasinin olusmasi ise kacinilmazdir.

    gayrisinerjik ve konforlu bir yolculuk icin; yol boyunca, muzik dinlemek, kitap okumak, yaz-kis kar maskesi boyutunda gunes gozlugu takarak uyuyor numarasi yapmak, ise yarayabilir.
  • sabahlari gunaydin, aksamlari iyi aksamlar demekten ote gitmemesinde fayda olan sinerjik birliktelik.
  • sürekliliği tartışmalı sinerji türlerindendir. hiç bir şekilde kalıcı izler bırakmayan uyduruk anekdotların avaz avaz anlatıldığı, sözümona iş yoğunluğu promosyonunun yapıldığı, oksijen eksikliğine rağmen en sikindirik dedikoduların solukları kestiği ve sosyalleşme açlığının en simülatif söyleşilerle giderildiği personel servisinde nasıl sağlıklı bir sinerjiden söz edilebilir ki?
    toplu taşıma araçlarındaki ince derili sinerjiyi daha erdemli bulurum, daha gerçek olduğu için...
    (bkz: la societe du spectacle)
  • sinerjiden söz edebilmek için ortada bir kazanım olması gerektiği için burada sinerjiden çok, öğleden sonra içilen kahveden ya da yenen şekerden kaynaklandığını düşündüğüm gereksiz bir enerji patlaması söz konusudur. boş konuşma, dedikodu ve istanbul trafiğin vermiş olduğu aptallık hissinin tavan yapmasının etkileri kulağa ve tabii ki de beyne çarpar. çarpmakla da kalmaz, bir süre sonra buna maruz kalanı yıpratmaya başlar. gülşen bubikoğlu stili yapmacık kahkahalar kulakları tırmalar, en ucuz türk dizilerindeki en lüzumsuz detaylar insanın üstüne üstüne gelir ve çöker, sıkışık trafikle birlikte afaganlar basmaya başlar, sigara ihtiyacı nükseder, sabrın sınırları zorlanır.

    bu enerji patlamasına yol açan önemli bir bileşen de servisteki kadın erkek oranıdır. kadınların çoğunlukta olduğu durumlarda, ortam önce sabahları televizyonda yayınlanan dedikodu programlarına, oradan cosmopolitan indeks'ine, ince detaylara girildikçe de kadınlar matinesine dönüşür. günün sonunda hele bir de müziğin şarjı bittiyse*, vaktiyle hayata dair iç burkan detaylar, oracıkta iş hayatının sorguladığı boyutlara ulaşıverir.

    bu sürece maruz kalmak istemeyen personele önerilen çözüm ise, poposunu üzüp, terfi edip bir an evvel şirket arabasına geçmesidir.
  • özellikle sabahları uzak durulması gereken sinerjidir. sabah erken kalkılmış, kahvaltı yapılmamış, ağızda iğrenç bir tat, karın ağrısı desen var, servise yetişecem diye hızlı, hatta koşar adımlarla gelinmiş...
    mümkünse mp3 ü takıp etrafı seyretmek en iyisi. teardrop'un sinerjisini yeter de artar sabah sabah.
  • personel servisi evde kalmis kiz kurularini, tohuma kacmis delikanlilarla bulusturma platformudur. buradaki sinerji ise televizyondaki izdivac programlarinda olmayan elitliktir.
hesabın var mı? giriş yap