• oyun kuramının sonunda ortaya çıkan skor.
  • pay-off , ilani bağlayan son sözdür. süreli olarak kullanilirsa slogan halini alir.
  • odul, para, kazanilan herhangi bir sey.
  • (bkz: playoff)
  • bireysel olarak; çıkar ya da tapi kalınacak son nokta. pazarlıklarda şu cümleyi kurmamıza neden olan ruh halidir:
    "iki tane alacağım bundan. kaça bırakırsın?"

    karşılıklı ilişkilerde de tıpkısının aynısıdır esasında:
    "beni seviyorsan, ben de seni sevebilirim. ama önce beni neden sevdiğini söyle?"
  • tel, boru, kablo, bağlantı elemanları, yaylar ve bobinlerin sarıldığı üretim makinalarında işleme tabi olan hammadde veya yarı mamulü makinaya sarma, makinayı besleme işlemine verilen addır. makaraya sarılı malzemenin işlem sonunda makinadan çıkmasına ise "take up" denir.

    direkt karşılığı "tediye"dir ve bazen bu isimle de endüstriyel konularda kullanıldığı olur.

    türkçesi varken ingilizcesini söylemek eğreti geliyor biliyorum. fakat kelimeler dillere ya da jargonlara durup dururken girmez. "payoff" örneğinden hareketle, makinaların panellerinde ve ekranlarında yer alan terimlerin bazıları üretildiği ülkenin dilinden diğer dillere çevrilse de bir çoğu zamanında ya çevrilmemiş ya da bazı terimler çevrilmeden bırakılmıştır. çevrildiği zaman farklı anlamlara gelebilecek payoff ya da take up gibi terimler ise bunlardandır. ekranlardan, kılavuzlardan, panellerden ve terminallerden bu yabancı terimleri okuyan operatör, mühendis, teknisyen ve bakımcı ise okuduğu kelimeyi bazen anlamını dahi bilmeden kullanmaya başlamış, ister istemez o kelime artık jargona girmiştir.

    hepsi bir yana, bunun gibi ya da daha kritik teknik terimlerin orijinal dillerinde kullanılması uluslararası servis, bakım, yedek parça tedariği gibi konularda büyük bir avantajdır çünkü elin bangladeşlisi de, ispanyolu da, isveçlisi de aynı (muhtemelen ingilizce) terimleri kullanmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap