*

  • 2010 sonbahar'da çıkacak olan oyundur.
    konu ile ilgili iki site ise:
    http://www.patricianiv.com/
    http://www.patrician4.com/
  • screenshotlarına bakıp iç çektiğim oyun. en kazık fiyatı koyacaklar, aylarca alamayacağım biliyorum.
  • alfa versiyonundan gelen ekran görüntüleriyle ve artık iyiden iyiye kulaklara çalınmaya başlamış oynanabilirlik dedikoduları ile şimdiden ağız sulandırmaya başlamış oyun.

    ilk screenshotlardan görüldüğü kadarıyla şehirlerin grafikleri patrician 3 e göre çok geliştirilmiş. her ne kadar her şehirin unique bir görünümü olacak dense de anlaşıldığı kadarıyla sekiz farklı mimari özellik olacak. oyunu sevenler için grafikler değil de, oluşturduğu ekonomik ve politik sistemi daha önemli olduğu için bunlarla ilgili bir kaç söylentiyi yazalım hemen;

    öncelikle ticaret eşyalarına başta peynir olmak üzere bir kaç materyal eklenmiş. cloth iki ayrı türe ayrılmış. yumuşak ve sert diye. bira da iki ayrı türe ayrılmış. leather olmayabilirmiş. baldan yapılan yeni bir eşya daha eklenmiş. meet diye geçiyor ismi.

    ticaret sisteminin en az patrician 3 teki kadar iyi olacagı söyleniyor. zira pirates ahoy sitesi patrician 4 ü oynayabilmek için hesap makinalarına ihtiyac duyacaksınız demiş. bir önceki sürümde çok ince hesaplarla ticaret ağını kurmuş ve kısa sürede servetini katlamış benim için nefis bir haber.

    yanlış görmediysem ototrade kısmında adet değil de yüzde ile de sistem kurabiliyorsunuz. bu da çok iyi çünkü patrician 3 te zaman zaman başıma geldiği üzere adet alım satımlarında o ürün bir turda satılmıyorsa gemi aynı ürün ile şişmeye başlıyor kısa sürede ve tamamen etkisini kaybediyor ticarette. şimdi ise bu gereksiz şişmenin önüne geçilebilecek yüzde ile otomatik ticaret yaptırıldığında.

    oyunda politika kısmına patrician 3 ten daha fazla ağırlık verildiği söyleniyor ama onunla ilgili henüz somut bir bilgilendirme veya ekran görüntüsü göremedik.

    neticede, 2010 sonbaharını merakla bekletmektedir. türkiye ye ne zaman gelir, ingilizcesi almancasından ne kadar süre sonra raflarda yerini alır, bunlar henüz muamma.
  • ölümüm elinden olacak oyundur... patrician 3 ile kıtalar arasında istanbul şehir hatlarından daha fazla vapuru olan bendeniz artık o doygunluğu hissedip başka heyecanlara yelken açmaya yönelmekteydim ki ve patrician 4'ün 40. yıl dönümü. şöyle derli toplu bir net araştırmasından ve yayınlanmış screenshotlardan sonra denebilir ki ticaret simülasyon bakımından patrician 3'ü aratmayacak hatta üzerine koyacak. zaten bu yüzden heyecandan altıma kaçırmak üzereyim oyunu beklerken. lakin benim bir endişem grafikler hakkında. evet şehir grafikleri patrician 3'e göre geliştirilmiş olabilir ama ben genelde screenshotları pek bi renkli buldum. patrician 3'ü bana sevdiren o sis bulutu o gothic hava o gizemli binalar kaybolmuş.

    son red alert 3 faciasından (bkz: #13280870) sonra bu oyunun da "grafik yapacaz üstün olacaz, ekran kartlarının bekaretini detaylarda kaybettirecez" bokuna oyun grafiklerindeki renk cümbüşüne feda edilmesi istediğim en son şey. son olarak rıhtımlardaki vinçler de dikkatimi çekti. şehirdeki diğer binalara nazaran çok sert ve kalın çizgilere sahipler. sanarsın ben çizmişim modellerini. eskileri ne güzeldi minicik basınca açılırdı trade chart. daha bi 1300lerde hissediyordum kendimi. şimdi ise bu vinçlere bakınca "bilgisayarın önündesin lan mal" diye bağırıyor oyun bana.

    edit : koyamadı
  • sonunda çıkmıştır. güle güle oynayınızdır.

    ben bir oynayayım, yine (bkz: patrician 3) taktiklerle kolpalarda karşınızda olacağım.
  • malum yerlerden indirebilidiğiniz fakat oynayamadığımız oyundur.
  • steam'de 40 dolara indirilebilir durumda. malum yerler sorunlu hep. oynayamadık daha. bir süre de oynayamayacağız gibi görünüyor zira henüz memlekette raflarda yerini almış değil. hayır getirin oyun reyonlarında raflara koyun vallahi 40 doları verip alıcam lan.
    http://store.steampowered.com/app/57620/
  • henüz oynayamamış olsak da, forumlardan aldığımız duyumlara göre;

    -grafikler çok detaylandırılmış ama şehre zoom yapılamıyormuş

    -artık insanlar küçücükmüş(kafalarına basıp ne kadar iyi bir lord mayor olduğumuzu öğrenebiliyor muyuz bilmiyorum)

    -artık varil ve paketler yok. tek tip taşıma yöntemi varmış. bu nedenle pek çok ürün zarar ettiriyormuş. 80'e grain alıp onu onca yol taşıyıp 100e satmanın bir manası yok elbet. snaika'ya 100 tane grain koysan noooolur koymasan noolur? (evet artık grain 80 altın)

    -bir jewel meselesi var, nedir ne değildir bilemem ama sanırım rank olayına bağlı bir şey. hani patrician olursun karizman artar ya.

    -etrafta bir dolu dük türemiş(prince yetmedi çünkü?)

    -şehirlerin üzerine gelip basınca hani görüyorduk ya malmö'de cloth var diye, yazılar çok küçükmüş.

    -yanyana üç şehirde aynı şeyden üretiliyormuş. leubeck'de iron goods yapan arkadaşlara selam ederim.

    -herkes korsanlarla savaşmaktan kaçıyor, sanıyorum artık tek bir crayer ile patrol yapamayacağız.

    -şehre mint dikmek için konseyden onay çıkması gerekliymiş yoksa paşa paşa cebinden ödüyormuşsun. (o herifler kafalarına göre takılıyordu be kardeşim! onlara güvenirsek yandık) dolayısıyla okul diktim, hastane yaptım oy toplayayım işi yaş. meclis oyuyla yapsan derler ki "herkesin kararı", tek başına yapsan "başına buyruk" olursun. allah bilir ceza da keserler.

    ve şimdi spor haberleri için...
  • ethernet kablosunu makasla kesince reloaded sürümü çalışabiliyo..
  • harika ötesi oyun.

    patrician 3'deki çoğu saçmalık değiştirilmiş. misal eskiden kapı kapı bira satarak bir yere varamıyorduk fakat artık öyle değil. her şeyi satarak para kazanabiliyoruz. bu durumda hemp yapıp neremize sokacağımızı bilmeme gibi bir şey olmuyor, bira ne kadar tüketiliyorsa skin(pelts) yapan yerlerde iron goods kadar hemp de satılıyor. çok güzel olmuş. mallar elimizde patlamıyor. (zira zaten altı üstü overland trade route yaparken ve şehir kurarsak hemp lazım oluyordu.)

    şehirlerdeki üretim dağılımı on numara. leubeck'de iron goods yapıp rostock, stettin, gdansk'da satıp sabancı olamıyorsun. raw material olayının boku çıkmış durumda, bazı şeyleri yapmak için 3 raw material gerekiyor. tabii onları sürekli satın almak çok zarar ettirdiği ve emek gerektirdiği için raw material'ın yapıldığı şehre gidip orada reputation yapıp office kurmak için izin alman lazım. sonra iyice reput. artırıp üretim yapma izni alman gerekiyor. bunun kolay yolunu buldum, o şehirde olmayan her şeyi bir cog'a yükleyip aynı anda satınca herkes sana bayılıyor. (ama öyle eskisi gibi ezik ezik gel bizim şehirde office kur demiyorlar, guild'den izin alman gerek)

    henüz çok az ilerleyebilmiş olmama rağmen gördüğüm kadarıyla hanseitic'in başına geçmek için insanın aylarca kendini paralaması lazım. çünkü eskisi gibi expedition'a çıkayım, parayı kırınca hamamda meclis üyelerine para yedireyim olayı yok. hamamı direk kaldırmışlar. daha demokratik bir durum söz konusu. yine kiliseye bağış yapabiliyoruz fakat eskiden fazla graini elden çıkarıp şehirde de kömür dağıtan başbakan gibi dolaşıyordum, artık götü kalkan kilise bağışları menü halinde alıyor. bilmem kaç varil bira, şu kadar balık malık. onları tamamlamazsan bağış yapamıyorsun.

    neden anlamadım ama eskiden ev yapınca kesin zarar ediyordum eğer şehri ben kurmadıysam, artık o işte sağlam para var. hem herkes de sizi tanımış oluyor. güzel bir şey. özellikle paraya kıyıp patrician'ların evlerini alırsanız. çünkü kiralar şehir merkezinde daha fazla, şehir surlarına yakın evlere beggerlar oturacak neredeyse... 40 altın kira benim neyime yeter?

    artık kendimiz de korsan olabiliyoruz. yalnız bu o kadar harika bir şey değil çünkü saldırdığınız geminin sahibi nereliyse orada reputationınız düşüyor ve manual saldırmazsanız gemileri ele geçiremiyorsunuz. korsanları bulmak da kolay. şehirlerin girişinde falan bekliyorlar. eğer saklandıkları yeri bulan olursa hanseatic onu haritada işaretliyor fakat görev almadıysan oraya saldıramıyorsun.

    tavern'lerde sistem biraz değişmiş. daha çok mal satabileceğin ve kaptanına bir şeyler öğretebilecek amcalarla korsanlar takılıyor. "git şu korsanı benim için öldür" diyen adamlar kalmamış. milleti oradan oraya götürerek de para kazanmıyorsun. oyun başındaki tüm geçim kaynağımı elimden almışlar neredeyse. ama hazine haritalarını bulmak ve tamamlamak çok kolay. hazineyi almaya büyük bir konvoyla gitmek en akıllıcası çünkü ne kadar yer varsa o kadar mal çıkıyor hazineden. sonra gelsin paracıklar!

    denizin ortasında yüzen adamlar bulup onları şehirlerine bırakmak ve şişe içinde haritalar bulmak gibi yeni şeyler eklenmiş. zaman zaman yüzen variller falan da oluyor. harika.

    evleneceğiniz zaman ne kadar çeyiz alacağınızı ve şehirdeki festival için ne kadar mal bulundurmanız gerektiğini görebiliyorsunuz. fakat acı içinde fark ettiğim üzere councilman olsanız bile snaikke veriyorlar. rank ne kadar yüksekse o kadar çeyiz. zaten evleneceğiniz kişi de sizin rankinizde birinin kızı veya oğlu oluyor. henüz gözümü karartmadığım için çocuk olunca yine sonsuza kadar anasının babasının eline mi bakıyor bilemiyorum. alderman olmadan evlenmeyeceğime and içtim.
hesabın var mı? giriş yap