• diz kapağının tıptaki ismi . öyle anarlar orada
  • serbest cagrisim... (bkz: paella)
  • patella kemigi hic bir yere bagli olmayip bosta durmaktadir.uzerinden gecen kas ve tendon dokusuyla sabitlenen bu kemigin kirigi olabilecek en zor ve agrili kiriklardan biridir.genelde ameliyatsiz tedavi edilemeyen bu kirik kaynadiktan sonra uzun bir fizik tedavi ve guclendirme calismasi gerektirmektedir...
  • en büyük sessamoid kemik.
  • yuruyen merdiven, yurumeyen merdiven, yuruyen yol (metro stili), kosu bandı ve bunun gibi bantlı sistemlerden etkilenme katsayısı 3500 olan ve senelerce agziniza sicma potansiyeli olan kemige verilen ad...
  • diz eklemini dıs travmalardan koruyan ve kas* kirisinin kemige sürtünüp asınmasına engel olan kemik yapısı.
  • femur ile birlikte kampana işlevi vardır. quadriceps femoris tendonunun baskısı ile femuru yavaşlatarak, hızlı poziyon değişimlerine yardımcı olur.
  • ayrıca bir pelecypod cinsidir.
  • kirigi olabilecek en zor ve agrili kiriklardan biri olmayabilen kemiktir. (şahsıma ait bir tanesi an tibariyle 5 parçaya kırık olduğundan rahat konuşuyorum). patella iskeletin diğer kemiklerinden bağımsız bir parça olduğundan, sadece patella kırığı dizi bükme ve bacağı yatayda yukarı kaldırma gibi bir kaç işlev dışında bacağın çalışmasını etkilemiyor. elbette dizi bükmeden yaşamak oldukça zor ama buna da şükür dedirten bir durum. dahası acil müdahale gerektirmiyor. son olarak kırılan parçalar ayrılmışsa ameliyatsız bir iyileşme söz konusu değil gibi görünüyor ama uzmanları konuya soğuk kanlılıkla "hallederiz" diye bakıyor. sonuçta çözümü olan bir sağlık sorunu. yüreğimi ferah tutuyorum. siz de öyle yapın.

    edit:
    patella kırığının tedavisi için öneriler:
    1) öncelikle doktorunuzu iyi seçin. bunu yaparken hem cerrahi müdahale açısından iyi olmasına hem de postop dönemde sizi en iyi fizyoterapiye yönlendirecek ve bunların tümünü tek tedavi olarak bir bütün olarak ele alacak bir uzmanı tercih etmeye çalışın.

    2) patella kırığı ve bunun ameliyatı sonrası ortaya çıkacak sorunların çok boyutlu olacağını bilin:

    a) ameliyat kesiğinin basit bir şey olmasını beklemeyin. kendinizi oldukça uzun bir kesiğe alıştımakla başlayın. ancak korkmayın en basit sorununuz bunun iyileşmesi ve kalacak yara izi olacak.
    b) kırığın ve bunun tamiri için yerleştirilen implantların oluşturacağı tahribatın iyileşmesini içeren kaynama süreci. bunu toplam 12 hafta olarak kabul etmek mümkün ancak ilk 6 hafta sonrası asıl gerekli olan ön kaynama gerçekleşiyor ki aslında bu tedavinin en basit kısmı, çünkü çoğunu ameliyat hallediyor
    c) patellar tendon başta olmak üzere diz kapağına bağlanan quadriceps tendonları ve bölgedeki kapsüllerde kırıktan ve ameliyat kesilerinden kaynaklan sertleşmeler sonucu bacağın bükülmesinde çekilen zorluk. en sıkıntı yaratan süreç bu yumuşak dokunun yeniden esnekliğine kavuşturulması oluyor. ancak azimli bir çalışma ile bunu bir ayda halletmek mümkün oluyor. (tabii eğer sigara içmiyorsanız. ne ilgisi var diyorsanız, şaşırtıcı biçimde ilgisi olduğunu not etmeliyim. bunun temel sebebi tahrip olan bölgedeki kılcal damar dokusunun sigara içenlerde içmeyenlere oranla çok daha seyrek olduğundan en çok gereksinim duyulan anda bölgeyi besleyecek yeterli kanın bölgeye sunulamayışıymış)
    d) kırığa ve ameliyata bağlı oluşan kas dokusu kaybı ve buna bağlı güçsüzlük: iyi bir fizik tedavi bunun için de çalışmaya hemen başlamayı öngörüyor. ancak en güç geri kazanım da bu alanda gerçekleşiyor.
    e) kas içinde bulunan denge reseptörlerinin kaybına bağlı olarak ortaya çıkan denge kaybı. bu aslında dikkat çekilmese farkında olmayabileceğiniz bir durum. ama önemli

    3) ancak korkmayın, başarılı bir ameliyatı takiben hemen (4ncü gün alçının açılmasıyla) başlayan bilinçli ve bir fizik tedavi ile 45 gün içinde tüm bu sorunların en azından değneksiz yürümeye dönülebilecek şekilde bertaraf edilmesi mümkün olabiliyor. ancak değnekleri attıktan sonra işiniz belki de henüz yeni başlıyor. verilen egzersizleri tam yapmaya kalkınca şu an bu yazdıklarımı kaleme almama sebep olan şişme ve ağrıların en az bir kaç aya yayılacak bir süreçte sizi yoklayacağını fark ediyorsunuz.

    aktif spora dönmek (tekrar piste ya da sahaya çıkmak) içinse sanırım 6 aya yakın bir süre sıkı egzersiz gerekecek.

    şimdiden geçmiş olsun.

    edit:kırıktan yana 1.5 sene geçti. implantlar (2 adet 10 cm'lik metal çivi ve onları bağlayan 8 şeklinde bükülü tel hala dizimde. her an da hissediyorum. zaman zaman da sızlıyor ya da ağrıyor. alıştım mı alışmadım mı tartışıyorum. çıkarılmaları için benzer ikinci bir ameliyat lazım. açıkçası tırsıyorum.

    bacak asla eskisi gibi olmayacak belki. ama geçen kış 5 kere snowboard'a gittim, rüzgar sörfü yapıyorum. hemen hiç etkilenmiyor. komik olan mediven inip çıkar koşarken hala zorlanıyorum. ama aslında bende de hata var çünkü gereken egzersizleri yapmadım sanırım bacağım hala yeterince güçlü değil. ve 1.5 cm kadar ince sağ bacağıma göre.

    sonuç bunlara da şükür.
  • bundan üç buçuk hafta öncesine kadar, bana hiçbir şey ifade etmeyen bir kelimeydi. nasıl etsin ki zaten, hiç duymamıştım. duymuş bile olsaydım, kendisini muhtemelen çikonella ayarında bir fındık ezmesi sanırdım. ancak kazın ayağı öyle değilmiş, bu meret fındık ezmesi hiç değilmiş; bildiğimiz diz kapağının anatomideki adıymış. üstüne üstlük, insan vücudundaki hemen her organ gibi inanılmaz önemliymiş. artık ben de biliyorum. nereden mi biliyorum, kırdım oradan biliyorum.

    --- spoiler ---

    bu kemik birçok şekilde kırılabilir, ancak en mal şekilde nasıl kırılabileceğine dair bir örnek için:
    (bkz: barfiks/@jml)

    --- spoiler ---

    benim gibi düz insanlar için şimdi birkaç bilgi ve öneri vereyim. bu meret bildiğiniz diz kapağı. hani masaya falan çarparız, ne bileyim arada bi elimizle yoklarız bu ne be böyle deriz ya, işte o kemik. kemik ama diğer hiçbir kemikle bağıntılı değil. velakin, öyle boşta da durmuyor tabi. dizi korumak gibi asil bir göreve sahip bu kemik, menisküs'ün üstünde duruyor, alt ve üst bacaktaki kaslara ait tendonların birleşme noktası gibi bir yer. çevresinde dokular, damarlar ve kan falan var, öyle kutu gibi birşeyin içinde yuvarlanmıyor. yani eğer kırarsanız ve bir süre sonra ayrılır mı yahu bu kırıklar falan diye çok da endişe etmeyin. moralinizi bozmayın.

    ne işte yarıyor derseniz, mekanik olarak dizi bükmeye yarıyor. bu kemik olmadan, ne bileyim bağdaş kuramazsınız, yürümek için hafifçe dizinizi kırmanız gerekir ya işte onu yapamazsınız, ne bileyim yere düşen bişeyinizi alamazsınız, en basiti sandalyeye bile oturamazsınız, kısacası görünmez kahraman organlardan birisi bu. bayağı da sağlam bir kemik, üstüne gelen darbe; yaklaşık olarak 90 derece civarında olmadığı sürece kırılması çok çok zor, öyle olduğu takdirde ise 8 ila 10 kiloluk düşük bir baskıyla bile kırılabiliyor, ki bunu ben başardım.

    kırdıysanız, ve kırıklar ayrık değilse, mecbur kalmadıkça ameliyat olmayın. belirli bir süre alçıda kalabilir. sonra bir dizlik yardımıyla işi halledebilirsiniz çünkü alçı cidden çok meşakkatli birşey. tek dizinizdeki patella kırıksa, bacak tam dik olarak tutulduğunda üstüne yük binmediği için bir süre sonra -- baston yutmuş gibi de olsa -- muhtemelen yürüyebilirsiniz. eğer imkanınız varsa mutlaka diz konusunda ihtisası iyi olan bir doktordan görüş alın. hareket etmenin iyi geleceğini unutmayın, benim doktorumun söylediği şey çok mantıklı gelmişti: "doğa her zaman hareketi sever!" -- yani hareket ettikçe, çaba gösterdikçe orayı daha çabuk tedavi etmeye çalışır. elbette ki hoplayıp zıplamayın, ama elma gibi de yatmayın. paça çorbası vesaire tipi şeylere de kanmayın, d vitamini seviyenizi ölçtürün, düşükse destekleyici ilaç kullanın. dediğim gibi; hastane ve doktorlara her zaman şüpheyle yaklaşın; ameliyat olmak, son çareniz olsun.
hesabın var mı? giriş yap