• kentin içindeki kanallardan akan suya paspatır dendiğini salim şengil, es be süleyman es öykü kitabında anlatırmış. adını vermeden fethiye üstüne öykülermiş bunlar. fethiye'nin kaya mezarlarına yakın yamaç bölümünde yaylalı ve yörüklerin toplanmayı yeğledikleri "paspatır kahvesi" hala çay-kahve hayatını sürdürüyor olsa gerektir. göçerlerin uğrağıdır çünkü yörükler kışın kayı dedikleri kayaköy'e inince, şehirde en yakın, yönet mekan paspatır kahvesi olur.

    not: bir araştırma daha şart oluyor, yalnız sonuç vermesi zor. çukur çeylen köyünde dağlık ve çalılık yamaçlarımızdan birisi, mevki adı almış, patır demişler. su yoluyla, yolakla ilgisi yok gibi. hatta iki mekanı da önceden bildiğim halde bağlantıları olabileceği bile aklıma gelmemişti. işte çağrışım bağı olmayan sözcüklerin öğrenilmesi yabancı dil veya sözcük gibi. çocuk patiği gibi toptan yutuyoruz, midemize oturmamışsa öğrenmiş sayılıyoruz. ayrı ayrı lüpletmekten de sözcük bağlantılarına kör, uyanmamış kalmamız normal.

    (bkz: debboy), patırna, patırtı
hesabın var mı? giriş yap