• alm. hazır, hazırda bulundurmak. örn: sie hatte immer eine ausrede parat.
  • (bkz: parad)
  • boksta, rakipten gelen direk yumruğu gardla karşılama imkanı kalmadığında (kapanma için geç kalınır ya da mesafe ayarlanamazsa) karşıt taraftaki eldivenle, çeneye doğru gelen yumruğu dış tarafından vurarak savuşturma tekniği.

    rakibin yumruk çıkardığı tarafta gardı düşeceği için hemen arkasından bir direk ya da kroşe ile zor durumda bırakılabilir. işi bilen bir boksör. parat ile yumruğu savuşturulduğunda derhal geri kaçacaktır.
hesabın var mı? giriş yap