• günlük yaşam içerisinde dil ve hareket sürçmeleri.
  • rastlantısal düşünceler, bilinen bir adın ya da sözcüğün hatırlanamaması, dil ve kalem sürçmeleri, bizzat yapılan kazalar, hatalı hareketler, rüyalar ve nevrotik davranışların altında belirli nedenler vardır ki bunlar çoğu kez bilinçdışıdır ve karmaşıktır psikanalizin temsilcisi freud tarafından ortaya atıldığı için freudyen sürçmeler olarak da bilinmektedir. örneğin dönemin başbakanın bir vaazında evlatlarıma helal lokma yedirmedim demesi parafraksa girer.
  • bilinçdışının, ego'nun psişik enerjiyi çok harcadığı ya da yorulduğu zamanlarda bilince daha doğrusu direk gerçekliğe süblime olma durumudur. bilince bile çıkmadan hareketlere dönüşür, bu öğeler.

    yaptığınız, dil sürçmeleri en kolay yakalananlara örnek olarak verilebilir, freud bununla ilgili günlük yaşamın psikopatolojisini dünyaya hediye etmiştir.
    fakat sürçmeler belirgin olsa bile, aslında dilin kendisi bir çok parapraksi taşır. bunlar freudyen dil sürçmesiolarak da adlandırılsa da mesela kullandığınız kipler, dilin bu etkisine örnektir. örneğin: "senden intikam almadım" cümlesinin bilince yansıması çoğunlukla "senden intikam almam ya da almayacağım" olsa da taşıdığı anlam bu değildir.

    keza bunun bir hareket boyutu vardır, gittiğiniz yere geç kalmanız, ayağınızın taşa takılması gibi. freud, yine bu kavramı oluştururken içe bakışı kullandı. freud evine gittiği bazı hastalarının kapılarını çalmak yerine elinin anahtarlarına gittiğini farkeder. sonrasında ziyaretini gerçekleştirdiği yerlerin kendini "evinde gibi" hissettiği yerler olduğunu farkeder.arkadaşınızın çok sevdiği vazo, aslında sizin hiç sevmediğiniz nesne, elinizin çarpmasıyla kırılırsa bunun asıl hislerinize teshir ettiğinin kanıtıdır.
  • freud un, kitabında okuma ve yazım hatalarını başka düşüncelere dayandırdığı bölümde ve incelediği kısımda sarfettiği sözcük.
  • bastırılmış düşünçenin,yanlışlıkla ağızdan kaçmasıdır.
  • günlük yaşam içerisinde gelişen dil, hareket sürçmeleri olarak bilinir. parapraksik edimler iki açıdan incelenir; birinci grup kıvırmaya çalışılan "aslında öyle demek istemedim ben" kapısına çıkanlar, ikincisi grup ise bilinçaltından mütevellit yapılırken farkında bile olmadan yapılanlar. (bkz: freud)u biliriz bilinçaltı ile kafayı bozmuştur hatta rüyaları bilinçaltına giden kraliyet yolu olarak tanımlar kiii bence haksız da değildir. freud bu ikinci gruba da bazı ayrımlar yapar bizim burda bilmemiz gereken konu şudur; mesela evliliğinde sorun olan birinin sürekli yüzüğüyle oynaması, takıp çıkarması semptomları, sevmediği biri çat kapı gelince hoş geldiniz yerine güle güle demek gibi semptomlar göstermek, hatta isimleri, hikayeleri, eşyaların yerlerini unutma da parapraksi çatısında ele alınır.
    daha fazla bilgi almaya gönüllü olanlar için (bkz: günlük yaşamın psikopatolojisi) *
hesabın var mı? giriş yap