*

  • yirmi üçüncü uluslararası istanbul film festivali'nde 6 iran filminden biri. 23 yaşındaki iranlı yönetmen samira makhmalbaf'ın, 2003 yılında cannes kiliseler birliği jürisi ödülü alan 2003 yapımı filmi. afganistan'da başbakan olmaya karar veren bir kadının öyküsünü anlatan film. noqreh'in fransız askerle olan sohbeti, babasının dünyaya bakışı, çöldeki adamın hikayesi gibi bölümleriyle hatırımızda kalan, altyazılarda sorun çıkmasaydı daha etkili olabilecek film.
  • caresizlik, yikim, olum... afganistan denen kocaman harabenin tozunu beyogluna getiren film.
  • 23 yaşındaki iranlı kadın yönetmen samira makhmalbafın son filmi, günümüz afganistanında, kadınların önündeki sosyopolitik olanakları irdeleyen, ince bir mizah ve şiirsel diyaloglarla bezenmiş bir yapıt ... afganistan’da taliban rejiminin düşüşünden sonra, gayet tutucu babasıyla birlikte yaşayan bir genç kız olan noqreh, kendi cinsinden olanlara tanınan yeni özgürlükleri bir denemeye karar verir. bir at arabacısının cüzi geliriyle evini geçindirmeye uğraşan yaşı ilerlemiş babasını kırmamak için, noqreh kuran kursuna gidermiş gibi yapar, ama dersten kaçar, siyah terliklerini atıp topuklu ayakkabı giyer ve kızların pek çok şeyin yanısıra özsaygıyı da öğrendiği, yeni açılmış laik bir okulun öğrencileri arasında yerini alır. siyasetle ilgili bir derste noqreh, eski pakistan başkanı benazir butto’dan ilham alarak, ülkesine başkan olma hayalini dile getirir. öğretmeni bu fikri saçma bir fantezi gibi görmek yerine, öncelikle sınıf başkanı seçilerek rüyasını gerçekleştirmeye başlaması için noqreh’yi teşvik eder. noqreh başlattığı kampanyada, ona âşık olan yakışıklı genç bir şairin desteğini de arkasına alır. bu arada noqreh’in babası kabil’de her yerde gördüğü “kafirlikler” yüzünden dehşete düşer ve ailesiyle birlikte, çorak çölün ötesine, ahlâken daha uygun bir yere taşınmaya karar verir ... *
  • zekice gondermelerle bezenmis, gorselligiyle gulumseten ancak son yarim saatiyle bayim bayim bayan, belki de bu karanlik, agir sonu biraz olsun empati kurmamiza yardimci olmayi basaran film.
  • ingilizceye "at five in the afternoon" diye çevrildi. lorca'nın şiiri. noqreh'e yardım eden şair bi sahnede biraz söyler şiir, daha sonra noqreh de yolda ezberler şiiri.. şiir şöyle:

    at five in the afternoon.
    it was exactly five in the afternoon.
    a boy brought the white sheet
    at five in the afternoon.
    a frail of lime ready prepared
    at five in the afternoon.
    the rest was death, and death alone
    at five in the afternoon.

    the wind carried away the cottonwool
    at five in the afternoon.
    and the oxide scattered crystal and nickel
    at five in the afternoon.
    now the dove and the leopard wrestle
    at five in the afternoon.
    and a thigh with a desolate horn
    at five in the afternoon.
    the bass-string struck up
    at five in the afternoon.
    arsenic bells and smoke
    at five in the afternoon.
    groups of silence in the corners
    at five in the afternoon.
    and the bull alone with a high heart!
    at five in the afternoon.
    when the sweat of snow was coming
    at five in the afternoon,
    when the bull ring was covered in iodine
    at five in the afternoon.
    death laid eggs in the wound
    at five in the afternoon.
    at five in the afternoon.
    exactly at five o'clock in the afternoon.

    a coffin on wheels in his bed
    at five in the afternoon.
    bones and flutes resound in his ears
    at five in the afternoon.
    now the bull was bellowing through his forehead
    at five in the afternoon.
    the room was iridescent with agony
    at five in the afternoon.
    in the distance the gangrene now comes
    at five in the afternoon.
    horn of the lily through green groins
    at five in the afternoon.
    the wounds were burning like suns
    at five in the afternoon,
    and the crowd was breaking the windows
    at five in the afternoon.
    at five in the afternoon.
    ah, that fatal five in the afternoon!
    it was five by all the clocks!
    it was five in the shade of the afternoon!
  • türkçeye akşam 5 olarak çevrilen film.
  • sıkıcılığı ile afganistan'daki hayatı - daha doğrusu orta asya'yı- anlatmaya yeter.
hesabın var mı? giriş yap