otolit

• kulak ta$i.
• omurgalılarda ve bazı omurgasızlarda denge organı olan, iç kulakta bulunan kalker parçacıkları.
• (bkz: işitme taşı)
• genellikle baliklarda yas tayininde kullanilir. baliktan dikkatlice cikarilir, ardindan bu kemiksi yapi uzerindeki halkalar sayilarak baligin yasi tayin edilir.
• otolit taşları olarak bilinendir. iç kulakta yarım daire kanallarında bir sıvı bulunur. bu taşlar da bu sıvının içerisinde yer alır. esas görevi dengedir. vücudun diğer denge organları ile koordine halinde çalışır. hareketi, baş dönmelerine sebep olur. öte yandan, hareketi beynin zevk merkezini de uyarır. küçük çocukların havaya atıldıklarında gülmeleri gibi.
• balıkların solungaçlarının altında bulunan,yaşlarından,doğdukları güne kadar hayatta olma sürelerini öğrenmemize yardımcı olan kemiksi yapı.
• (bkz: kafanın içinde jiroskop olması)
• otolit özellikle balıklar üzerinde çalışan bilim insanları tarafından deniz ve akarsularda türün stok yoğunluğunu belirlemek için kullanılır. ağaçlar kesildikten sonra halkalardan yaş tayini yapılıyorsa aynısı otolitte bakılarak yapılır. tek farkı otolitlerin büyük çoğunluğu mercimek tanesinden küçüktür. bu yüzden ileri derecede mikroskop kullanmak gerekir.
• denizlerimizde bulunan eşkina, karakulak ve granyoz balığından çıkanları kayısı çekirdeği kadar olabilen, kemigimsi kıkırdak organ.
  aktarlarda bulunurmuş.
  bizim epifiz bezini andırıyor ama alakası yok gibi.
  eşkina'dan çıkanı makbülmuş.