once in a livetime
-
bir live album boyle olmalidir denemez kanimca,album cok guzel olmasina ragmen.seyirciyle dialog,ozellikle yaptiginiz muzik metalin bir daliysa,kacinilmaz olarak en onemli faktorlerdendir,dt bundan uzak kalmi$tir.
-
-
james la brie'nin voices ve lie gibi zor vokakalli şarkılarda sesini kaybettiği, içinde liquid tension experiement'tan paradigm shift'in bir bölümünü bulunduran ortanın üstünde konser kaydı.
kanımca bir live scenes from newyork kadar iyi olmayan albüm. -
sayesinde dream theater dinlemeye başladığım albüm. canlı performans olması nedeniyle la brie'nin, şarkıların bir bölümünü oktav alttan söylediği albüm.
-
take the time'ın sonundaki 4 saniyelik led zeppelin'e gönderme ile beni benden alan, ulan neden devamını çalmadınız dedirten albümdür kendisi. ayrıca labrie'nin konser öncesi yeteri kadar sıcak su / bal karışımından almadığı görülmektedir, zira bir dream theater belgesinde her konser öncesi sesini açmak için bu karışımı kullandığını söylemiştir kendisi.
-
görüntülü kaydını izlemeyi çok istediğim canlı dream theater albümü.
özellikle petrucci'nin just let me breathe'in 2:38'den itibaren zaten sert olan gitar tonunu boost edip daha da sert yaparak aşırı gaz bir şekilde çaldığı kısımlardaki ifadesini.
ve şüphesiz ki bu albüm petrucci'nin ibanez'den music man'e geçerek ne kadar inanılmaz bir gitar tonunu reddetiğinin göstergesi gibi.
o nasıl bir ton hayvan herif. -
insanın dinlemeye doyamadığı dream theater albümü.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap