• yazının icadından, günümüze pek de bişey değişmemiş insanoğlunun bakış açısında...
    yeni krallık döneminden kalma mısır belgelerinden birinde yer alan, babanın çocuğuna nasihatı:

    "sen yazıyı yüreğine yerleştir, yerleştir ki, kendini ağır işten koru ve saygın bir konuma yerleş. yazıcı, ağır beden işinden kurtulmuştur...artık emir veren odur...elinde yazıcının yazıtı var mı, yok mu? işte artık seni, kürek çeken elden ayıran tılsım bu olacaktır.
    maden işçisini; fırınının başında çalışırken gördüm, parmakları timsaha dönüşmüştü.kokusu kokmuş balığınkinden de beterdi. elinde eğe tutan, toprak çapalayandan daha çok iç çeker; tarlası odun, döşeği eğedir. akşam boş kaldı mı, kol gücünü aşan bir çabayla çalışır; gece bile ışığını yakar. taşçı, her sert taşta iş arar; işinin çoğunu bitirdiği vakit, artık kolları tutmaz, bitkindir...tezgah başındaki dokumacının işi, kadından da bitiktir; dizi karnına yapışmıştır, bir soluk temiz hava alamaz. işığı görmek için gözcülere somun somun ekmek verir.”
  • okuyup okuyup adam olmanın yanına yaklaşamamış insanları aileme göstermek istedigim tiksinç söz
hesabın var mı? giriş yap