obo

• orel, bulk, oil carrier
  maden cevheri dökme yük ve petrol taşıyan gemi...petrol,kum ve dökme yükü birlikte taşıyacak şekilde imal edilmiştir.
• obuanın ingilizce okunuşu..
• or best offer
• tava satan bir alman markasıdır.
• (bkz: omuz baş omuz)
• ks. operator barred outgoing
• moğolistan’da ‘ruh evi’ ya da dua dilek makamı olarak adlandırılan şamanizmden kalma dini ritüellerin gerçekleştirildiği yer.
  
  volkanik taşlar örülerek yükseltirilir. ortasında ateş yakılır. ateş söndürldükten sonra üç direk bir birine çatılır. direklerin yukarısına mavi tüller bağlanır ki bu gökyüzü anlamına gelir. bu ritüel şamanların dağ, ağaç, ateş, su, gök inancına atıfta bulunulur. bu şekilde dua edilir, dilek tutulur.
  buna benzer bir olay iskoç ve irlandalılarda da vardır. onlar da volkanik taşlar etrafında dans ederek dua ederler, dilek tutarlar.
• “sibirya'da dağ başlarında ve genellikle geçilmesi zor yerlerde oba/obo denilen taş yığınlarına rastlanır. denildiğine göre bunlar yolcuların bir kazaya uğramamak için attıkları taşlardan oluşmuştur,”
  (bkz: türk mitolojisinde dağlar/@ay hatun)
  
  “türkler yer su ruhlarıyla iç içe yaşar günlük alışkanlıklarına dahi onları dahil ederlerdi. mesela tehlikeli bir dağ geçidinden geçerken o yerin tanrı’sına teşekkürlerini sunmak için bir taş atmak (obo), kutsal ağaca bez bağlamak ya da sabah uyanınca akarsuya rüyasını anlatmak, üzerinde düşünülen davranışlar değil, hayatın olağan akışı içinde herkesin yaptığı alışkanlıklardı.”
  (bkz: yer su/@ay hatun)
• cevher, dökme kuru yük veya petrol gibi yüklerden he birini taşıyabilecek tertibatı bulunan gemilere verilen isim.
• (bkz: one by one)