• t.s. eliot'un edebi eleştiriye sunduğu bir kavram olup bir obje'yi ,durumu,ya da olayları edebiyatta şairin anlatmak istediği şeye karşılık gelecek şekilde anlatmak anlamına gelir. yani aşkı anlatmak isteyen şair hiç de alakası olmayan lamba objesini aşk açısından anlamlı kılıp aşkı açıklayabilir.
  • objective correlative için türk şiirinden örnek göstermek gerekirse behçet necatigil çok doğru bir adres olacaktır - mesela (bkz: köstebek/#746214).

    karıştırılmaması için altını çizelim: metafordan "ileri" ve bir hayli de "farklı" bir şeydir aslında objective correlative. bunu daha açık kılması bakımından edgar allen poe'nun kuzgun'unu hatırlamakta yarar var (bkz: #2100920): şiirdeki kuzgun, herhangi bir şeyin benzetilen'i değil, olsa olsa bir durumun gösteren'idir. burada poe'nun kuzgun'u -tıpkı necatigil'in köstebek'i gibi- bir parça veya özelliği dolayısıyla değil, bir "bütün" olarak gösteren işlevi görür.

    dolayısıyla objective correlative, şiirdeki bir gösterge türü olarak tarif edilebilir.
  • "sanat formunda duyguyu ifade edebilmenin tek yolu bir "objective correlative", diğer bir deyişle, o duyguyu formüle edecek bir objeler grubu, bir durum, bir olaylar zinciri bulmaktır."

    t.s. eliot, 1932
  • türkçe'ye "nesnel bağlılaşım" olarak çevrilebilecek olan t.s. eliot'un şiirde imge sorunuyla ilgili ortaya attığı kavram. buna göre, bir şeyi o şeyin kendisiyle anlatmanın çok da sanatsal olmadığı hatta hiç de sanatsal olmadığı onun yerine anlatılmak istenen şey ile ilgili dış dünyadan bu nesne ile ilişkisi olan bir gerçeklik "(bir nesneler dizisi, bir durum, bir olaylar zinciri)" bulmak gerekir. bizde ikinci yeniciler, özdemir ince ve hilmi yavuz bu kavram üzerine çokça kafa yormuştur.
  • objective correlative, okuyucuya belirli bir duyguyu vermek için soyut kavramlarla direk söylemek yerine, (mesela mary çok üzgün ve umutsuz hissediyordu demek yerine) nesne grupları, durum ve olaylar zinciri kombinasyonuyla bu duyguyu nesnelleştirmektir. karakteri otantik, canlı ve şu anda tutmanızı sağlar. bu teknikte karakter asla nasıl hissettiğini söylemez. bunun yerine duyusal deneyimler ve ortam betimlemeleri yoluyla verir. t.s.eliot' a ait bir edebi teoridir ve "hamlet and his problems" adlı makalesinde tanımlanır.
  • süjeye ait duyguyu nesneyle nesnelleştirme
hesabın var mı? giriş yap