• bilkent universitesi uluslararasi iliskiler bolumu profesorlerinden.
    bilkente tranferi yillar once hurriyete manset olmus adam. kendisi daha once oxford da siyasi tarih hocaligi ve bir donemde demir leydinin danismanligini yapmis ucuk bir hocadir. neden turkiyeyi sectigi soruldugunda, turk ogrenciler aptal degil, ayrica ingilizler gibi les gibi de kokmuyorlar diye cevaplamistir. camiada karizma acisindan eline
    su dokebilecek adam bilmiyorum, derslerinde tabiri caizse kizlarin ami dizine iner.
    tarihteki buyuk olaylari hep alaycilikla ve bazen de kucuk ve absurd sebeplere indirgeyerek anlatmasi, bende, adamin omur verdigi uzmanlik alanina karsi kucuk bir intikam alma hevesi oldugu hissini uyandirmisti.

    gecmek zor degildir, zaten eger supper iyi veya supper kotu degilseniz c haricinde bir not almazsiniz. sinavdaki sikintiniz kotu bir not alma korkusu degil, boyle bir insana kotu kagit okutturma dusuncesidir. simdi bunu o mu okuyacak? dersiniz, utanirsiniz.

    bir cok tasakli uluslararasi akademik dergilere makale yazar ve zaman zaman milliyet gazetesinde uzmanlik alani olan rusyayla ilgili degerlendirmeleri yayinlanir ` turk isadamlarinin rusyada basarili olmalarinin sebebi,yaygin olarak rusvet vermeyi bilmelerindendir` gibi.
  • derslerde veya ders disindaki her sohbetinizde en az otuz-kirk kitaptan bahseder; illaki hemen ardindan "okudun mu?" diye sorar. (saydiklarinin hepsini de okumustur.) ancak hicbir sekilde bunu bir gurur meselesi yapip, bazi hocalar gibi "ben, bilgili ve alim hoca; sen, adi ve sefil ogrenci" triplerine girmez. her sohbetinden acayip gaza gelmis olarak ayrilir, hayata dair bissuru karar alir insan, sunu da yapacam, bunu da okucam felan diye. pek bi ise yaramaz. ayni anda dort veya bes kitabi birden okur. evin nerdeyse okumaya musait butun odalarinda acik veya arasi markerli bi kitap durur. asil alani rusya ve dogu avrupa tarihi olmasi sebebiyle bu bolge tarihini yalamis yutmustur. ancak bu alan hakkindaki tarihi bilgileri disinda bu bolgede yasamis bircok tarihi kisiligin gayri mesru butun akrabaliklari hakkinda asiri bilgi sahibi olmasi asmis bi sahsiyet olduguna delalettir. sanirim bu tip ince bilgileri biliyor olmak akademisyenlik (bilhassa tarih) meslegini daha katlanilabilir kiliyor.
    epey usta bir bric oyuncusu olmasi bir yana bricin sosyallesme uzerine cok buyuk etkisi oldugu hakkinda kisisel bir tezi vardir. ancak hala bric ogrenmedigim ve ogrenmemekte israr ettigim icin beni kinamaya halen devam etmektedir.
    bir ingilize norman stone'u sordugunuzda alacaginiz iki cevap vardir. ya "waov, super adam", yada "hihi, adini duydum" olur. zira kendisi kokten bir conservative olmasi ve bir sure thatcher'in danismanligini yapmis olmasi sebebiyle ingiliz halkinin bir kisminin (conservative'ler) buyuk teveccuhunu, bir kisminin (labor partyliler) ise buyuk tepkisini almistir.
    turkiyeye geldiginden beri dogu ve guneydoguya benden fazla gitmistir. her seferinde de baska dostlarini goturup turkiye hakkinda guzel hatiralar ile donmelerini saglamistir.
    super bi hoca, mukemmel bi dosttur vesselam.
  • derse devam oranı %50'nin altında bulunan ve ne zaman derse gelmese oldukça geçerli bir sebep bulabilen bir hoca. bunların dışında sunday times'da uzun yıllar boyunca çalışmış (1987-1992), hatta bbc'de yorumculuk bile yapmıştır. yine aynı dönemde margaret thatcherin dış politika baş danışmanlığınıda yapmıştır ve evet, genellikle fantezi romanlarında büyücülerin taşıdığı bir karizmaya sahiptir.
  • "theory and practice of communism" isimli dersi vermektedir. sağlam içtiği, sünger olduğu söylenir.
  • 22 subat 2003 tarihinde the times'da cikan türkiye'nin abd'ye destek verip vermemesiyle ilgili yazisindan

    "
    (...)
    bununla beraber türkiye, amerikalılara 'hayır' demeye alışık değil. ilke olarak türkler, amerika'ya boyun borçları olduğunu biliyor, hatta hayat tarzında ileri derecede bir öykünme söz konusu (amerikan modeline göre kurulmuş özel üniversitelerde bu öykünme genellikle çok başarılı, fakat belki ayrım çizgisini 'feminist uluslararası ilişkiler teorisi'nde çekebiliriz).
    ülkenin 50 yıl önce düzenlenen ilk demokratik seçimlerinden sonra, dine saygılı bir hükümet* işbaşına gelmişti. o hükümetin başı*, abd ne yaparsa bizim için doğrudur düsturuyla, türkiye'yi kore savaşı'na ve nato'ya soktu.
    (...)"
    (bkz: özel üniversite)
  • devam ediyor:

    "akp tanrı vergisi
    benzer temayüllere sahip bir hükümet, birkaç ay önce ezici bir çoğunlukla* iktidara geldi. bu, zorlu avrupalılarla başa çıkma çabalarında kendisine yardım eden demokratik bir müslüman ülke görmekten memnuniyet duyan abd için adeta tanrı vergisi bir iktidar oldu. üst düzey amerikalı yetkililer, ankara'nın kapısını tekrar tekrar çalarak türkiye'den kore savaşı'ndaki tavrını tekrarlamasını istedi. ancak o zaman savaş sayesinde türkiye dünya haritasındaki yerini yeniden almıştı. ayrıca bu savaş türkiye'ye amerikan yardımı ve saygın ülkelere özgü oecd üyeliği gibi konular bağlamında ciddi destek kazandırmıştı.
    amerikalılar, türkiye'nin irak konusunda niye kore gibi davranmadığını soruyor. ancak kore, türkiye'nin komşusu değildi ve batılılaşan türklerin unutmayı gerçekten de çok isteyeceği bir dizi zorlu tarihsel sorunu tekrar gündeme getirmemişti. ağır çekim bir endişe döneminden geçiyoruz ve ne yaşanırsa yaşansın, türkiye için yanıtlar ne basit ne de hoş. "
  • gecen hafta wsj'deki "in turkey with turkey" adli yazisinda ermeni soykirimini turkiye'nin tezlerine yakin bir sekilde ic savas olarak nitelemis ve karsiliginda dunku sayida "the burning tigris: the armenian genocide and the america's response" adli kitabin yazari prof. peter balakian tarafindan topa tutulmus insan.
  • uzmanlık alanı rusyadan önce orta ve doğu avrupadır ancak bu topraklar soğuk savaş yıllarında sscb nin, daha öncesinde de çarlık rusyasının malı olduğundan araştırmaları otomatikman rusyayı da kapsar.
  • tarih bilgisi ve isleyis tarzi tam bir fenomendir. keske her dersini videoya kaydedip gelecek nesillere izletebilsek...

    kendisi ataturk dostu bir kisilik olmasinin yaninda biraz conservative ozelliklerde tasimaktadir...

    kesinlikle bazi irklaradan nefret etmekte ve onlarla dalga gecmektedir ama tum milletlerden esit nefret ettigini dusunursek kendisine fasist demek yanlis olur....

    dersleri herkese tavisye edilir ... ilerde hatirlayacaginiz bir hocaniz olmasini istiyorsaniz bilkent universitesinin hangi bolumunde olursaniz olun bir sekilde ders alin bu adamdan...

    edit: bu arada gecen gun yakasinda ataturk rozeti takmis oldugunu fark ettim.... kralsin be norman!
  • 22 subatta intelligence forumunda turkiyenin ab uyeligine karsi cikan ekibe karsi hararetle girismesi beklenen profesor. (bkz: politikayi boks maci zannetmek)
    (bkz: lets keep turkey out of europe)
    http://www.intelligencesquared.com/…058ad3ddcfddc0e
hesabın var mı? giriş yap