never too late
-
yanninin ethnicity albümünde beni en çok etkileyen eseri. şarkıda hiçbirşey için çok geç olmadığı notalarla ne kadar anlatılabilirse işte o kadar anlatılmıştır. mükemmeldir.
-
-
the answer şarkısı:
v1)
i have been searching for 10,000 years
well i keep on learning yeh, learning how to ease my fears
conever tooradictions clearly state, i'm never gonna find you before its too late
but who can predict a poor man's fate
i'm gonna keep movin on before its too late
ch)
never too late
never too know
never too late
never too
bv) never too late
never too late
bv) never too late
never too late
listen
v2)
talk to me brother
show me how to see
well i have found another man willing to believe like me
fascinations all around, gotta keep my feet down here on the ground
can you hear the higher sound
you follow on before its too late
ch)
never too late
never too low
never too late
never too
bv) never too late
never too late
(bv) never too late
never too late
(bv) never too late
never too late x3
oh yeah
oh
outro)
i gotta know gotta know
yes i do
coz i have met my maker
oh oh you know
yes i have yes i have
coz i have met my maker
oh
bv) i have met my maker
yeah
i have met my maker -
3 days gracein bir parçası;
this world will never be
what i expected
and if i don't belong
who would have guessed it
i will not leave alone
everything that i own
to make you feel like it's not too late
it's never too late
even if i say
it'll be alright
still i hear you say
you want to end your life
now and again we try
to just stay alive
maybe we'll turn it all around
'cause it's not too late
it's never too late
no one will ever see
this side reflected
and if there's something wrong
who would have guessed it
and i have left alone
everything that i own
to make you feel like
it's not too late
it's never too late
even if i say
it'll be alright
still i hear you say
you want to end your life
now and again we try
to just stay alive
maybe we'll turn it all around
'cause it's not too late
it's never too late
the world we knew
won't come back
the time we've lost
can't get back
the life we had
won't be ours again
this world will never be
what i expected
and if i don't belong
even if i say
it'll be alright
still i hear you say
you want to end your life
now and again we try
to just stay alive
maybe we'll turn it all around
'cause it's not too late
it's never too late
maybe we'll turn it all around
'cause it's not too late
it's never too late (it's never too late)
it's not too late
it's never too late -
rainy days albümünde yer alan muhteşem bir xyz eseridir. klavye tonları taverna havası yaratsa da, şarkı etkileyiciliğinden bir şey kaybetmez. gözyaşı olup aka da bilir. steelheart'ın she gone'ının bir gömlek küçüğü gibidir.
-
three days grace'in insanı düşüncelere daldıran ve hakkında entry girilmemiş olmasına şaşırdıgım, güzel eseri.
-
buz tutmuş karları bile eritemeyecek kadar güçsüz basıyordum yere. konuşmak zorunda olduğum görevliler dışında neredeyse bir gündür kimseyle konuşmamıştım. bütün gece olduğu gibi sadece düşünmemeye çalışıyor; soğuk demeden, kar demeden yürüyordum. aynı kaldırımda kaç tur attığımı saymak belki de en eğlenceli uğraşımdı. gece artık yaşlanmış ve yerini tüm tazeliğiyle sabaha bırakmıştı. akşam ertelenen uçak bu kez zamanında kalkmayı başarmış, bilmediğim bir şehrin sokaklarından alıp bilmediğim başka bir şehrin sokaklarına atmıştı. ardımda kar ve soğuk bırakmama rağmen güneş ve masmavi bir gökyüzü karşılamıştı. siyah teninin arasında inci taneleri gibi görünen beyaz dişlerini göstererek sıcak bir gülümsemeyle karşıladı yavaş konuşmak için gayret eden kişi. lincoln' ün deri koltuklarının kokusu, bir günden fazladır hiçbir şey girmemiş midemde hareketlenmelere neden olmuştu. camı açıp tertemiz havayı çektim içime. bu biraz yatıştırdı beni. sorular geliyordu ardı ardına ama tek kelime cevap verecek mecali bulamıyordum kendimde. annem geldi aklıma. istanbul' a ilk gelişini anımsadım. otogarda karşıladığımda dili tutulmuşcasına konuşmuyordu. yadırgamıştım, kızmıştım hatta. acı bir gülümsemeyle yad ettim, çizgili yüzünü saklımda tuttuğum meleği. dışarıyı izliyordum güneşten kamaşan gözlerimi kısarak. hüzünlü bir şarkı çalıyordu. asfalt altımdan son sürat kayıp giderken bir ses, "hiçbir şey için çok geç değil" diyordu. hayat, yollardan daha hızlı tükenip giderken ve bunu gözünüze gözünüze sokarken birilerini karşınıza geçirip "hiçbir şey için çok geç değil" dedirtiyorsa; ona sormaz mısınız "daha ne kadar oynayacaksın benimle" diye! ama o, her zamanki sorumsuzluğuyla herkese adil davrandığını söyleyecekti tabii ki. söyledi de... hatta yetinmedi, pişkince beni suçladı.
herşey güzel olacak desem bile,
hala duyabiliyorum
yaşamına son vermek istediğini.
evet istiyorum! bunu saklamadım ki hiç. ama yapmayacağım. en azından şimdilik yapmayacağım. daha deneyeceğim çok şey var. karşıma geçip "ben sana şu seçenekleri sunmuştum ama sen kullanmadan pes ettin" dememen için, elime reçetelerle sunulmuş bütün sözde "çıkış yollarında" yürüyeceğim. her denememin ve her yenilgimin ardından; biliyorum, sen yine karşıma geçip "hiçbir şey için çok geç değil" diyeceksin. ama bir gün gelecek ve ben gözümü kırpmadan sana herşey için çok geç olduğunu ispatlayacağım. ve işte o zaman sen, tüm karaktersizliğine rağmen bu kez kaçamayacaksın gerçeklerinden. -
(bkz: the only life you can save)
-
-
1989'da çıkmış şöyle bir şarkıyken the abbey road sessions'ta şöyle bir hale sokulmuş ve madonnaesk bir albüm kapanışı ve bence albümün en iyisi yapılmış şarkı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap