213 entry daha
  • önce okulda okuyup, üzerine sunum yapıp bir de paper yazdığım, sonra da filmini izlediğim ishiguro kitabı.

    film çok iyi olmakla birlikte, kitapla arasında temel birkaç fark var:

    - öncelikle, kitap film gibi hüzünlü ve karanlık değil, baş karakter olan kızın ağzından anlatılıyor ve kız her şeyi son derece doğalmış gibi anlatıyor. hiçbir dertlenme, acıklı ifade yok.

    - ikincisi, kitapta kaçıp gitme hayali var, ama gidecek bir yer ve bir kurtuluş yolu olmadığını düşünerek birbirlerinin cesaretini kırıyorlar. aslında bu nokta kendi hayatımızdaki kabullenmişliklere de çok fazla gönderme yapıyor.

    - kitabın baş kısmındaki okul jane eyre romanındaki okuldan alınma. genç öğretmenin dostluk göstermesi ve birçok başka ayrıntı da aynı romandan.

    bu kitabı okurken tom rolünde hep smallville'deki tom welling'i düşünmüştüm. filmdeki tom da çok yakışmıştı ama kitaptaki tom clark kent gibi güçlü bir fiziğe sahip başlangıçta.

    hayatta bir kez okumaya dayanabildim bu kitabı. filmine oldukça duyarsız bir tip olan ablamla gitmiştim ve benim taş kalpli ablam bu filmde hüngür hüngür ağladı ve benden kitabını istedi. ama filmi bir daha da izleyebileceğimi sanmıyorum.

    edit: okuyunca fark ettim, kitabı sevmemiş gibi yazmışım. hayır, filmi sevdim ve kitabı da daha çok sevdim. son derece düşündürücü, birçok noktaya gönderme yapan ve sonunda cevaplanmamış sorular bırakan bir kitaptı (mesela: resimleri toplayan genç sarışın hatun kimdi, hatta aslında "neydi"?). bir daha okumaya dayanamamam hikayenin konusu yüzünden, içim kaldırmıyor.

    yıllar sonra gelen edit: bu kitap hakkında sunum yaparken ben ishiguro'nun dilinin nötr olduğunu söylediğimde prof. esra melikoğlu bayağı sert eleştirmişti beni. hatta bir sonraki sene aynı kitabı yapacak olan bölüm arkadaşım benden bağımsız olarak "dili çok tarafsız" deyince "aman sakın öyle deme, ben çok eleştiri aldım" diye uyardım. ama ben hala ishiguro'nun kitaptaki durumu hiç dramatize etmeden, tarafsız bir dille anlattığını ve belli bir duyguyu empoze etmeden okuyucuyu kendi fikrini oluşturması için serbest bıraktığını düşünüyorum.
182 entry daha
hesabın var mı? giriş yap