• jean paul sartre'ın "l’etre et le neant" isimli kitabında anlattığı bir utanç tanımı...

    “belediye bahçesinde, kestane ağaçlarının uzandığı yoldan, ortasında bir heykelin yükseldiği yeşil bir çimenliği seyretmekteyim. sanki bunların tümü benim için var... ama bakıyorum, başka biri gelip orada duruyor ve beni de içine alan bir görünümü göz altına alıyor. benim için gerçek dünya olan tasarımım hemen çözülüp dağılıyor ve bu çözülmeden doğan öğeler, yeni gelenin çevresinde dolanıp birleşiyor...

    şimdi artık ne varsa, hepsi onun için de var, bu nesnelerin tümü, benim görmeme olanak bulunmayan yüzlerini bir başkasına göstermekte: bir başkasının malı olmak için dünya beni tepip gidiyor...

    ne var ki, o yeni gelen "başka insan", dünyayı benden ayırıp götürmekle de kalmaz, benim gerçek benliğimi, yani olmayı aklımdan geçirdiğim varlığı da rüzgara katıp götürür. ilkin beni yargılar, hakkımda bir fikir edinir. elbette bunu benim düşündüklerime göre değil, bedenime, o anki durumuma ya da daha çok geçmişime göre yapar:

    başkası için ben, ne ise ya da o zamana kadar ne oldu ise ancak o olan bir “kendinde”ye indirgenirim. çünkü onun benim hakkımda edindiği fikirde, benim "olmak istediğim varoluşum" kesinlikle göz önünde tutulmaz.

    üstelik eğer kendimi savunmaya geçmezsem, o ne olmamı isterse o olurum... bakışı beni sarar sarmalar ve özne olan benden bir nesne, bir araç yaratır, kendisine bakan herkesi taşa çevirme gücünü taşıyan gorgone gibi...

    benimle aynı şeye bakan o "başkası"nın çevresinde, tasarılarının gereçleri ya da engelleri gibi dizilip örülen, sadece çimenlik, heykel, bank ya da duvar değildir. ben de kendimi nesneler arasında yerini almış, başkalarının ereklerini gerçekleştirmek yolunda bir araç ya da bir engel olarak görürüm:

    işte buradan bir utanç doğar. bir nesne olmanın, yani başkası için bağlanmış ve katılaşmış, değerini yitirmiş bir varlıkta kendimi tanımanın duygusudur bu...

    bu utanç, şu ya da bu yanılgıya düşmüş olma durumunun ve olduğum şeyi olabilmek için başkasının düşüncesine gereksinme duymamın verdiği, kendine özgü bir düşüş duygusudur.” ...
hesabın var mı? giriş yap