• tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar sorusunu tekrar düşündüren kuram.
  • ingilizcesi "object relation theory" olarak geçen psikodinamik ekol içindeki üç ana kuramdan biri*.
  • freud'un "zevk arayışı"* terimi (içgüdü tatmini) yerine, bağlanılacak "nesne arayışı"nı* koyan teori. teorinin odağında, erken çocukluk dönemi bağlanması yatar. cinsellik gibi içgüdüsel zevklerin değil, ilişkilerin zenginliğinden doğan zevklerin kişiliğin gelişimini ağırlıklı olarak etkilediğini söyler. freud'un iki temel güdü olarak söylediği saldırganlık ve cinsellik ise onlara göre içgüdü değil; kişi, kurum ya da işle ilişki kurma ve bağlanma ihtiyacını tatmin için kullanılan birçok yoldan ikisidir.

    ortama uyumun da freud gibi doğuştan gelmediğini, öğrenildiğini savunmuşlardır. bunda çocuğun ihtiyaçlarını, tutarlı, güvenilir ve empatik bir şekilde karşılayabilen ebeveynlerin rolü büyüktür.

    "kişi" yerine "nesne" kelimesinin kullanılmasının sebebi ise, ilişki kurulanın yeri geldiğinde insan, kurum, fikir ya da bir sembol olabilmesidir.
  • bebeğin kendisiyle annesini öncelikle aynı varlık olarak algılaması daha dogru bir değişle annesini kendisinin ya da kendisini annesinin bir parçası olarak algılamasıyla başlayıp içe atım ve özdeşimlerle şekillerinir. bebeklik ve çocukluk yaşantılarının yetiskin yaşamdaki etkilerini gösterir bir anlamda
  • kişinin kendisi özne, geri kalan her şeyin nesne olarak kabul edildiği kuram. kişi zihninde bu nesnelere ait tasarımlar oluşturuyor. kuramın ilk temelini 'fakında olmasa da' iki kişinin etkileşimi zihnimizi yapılandırıyor, kişi kaybolsa bile zihnimizdeki nesne tasarımıyla ilişkimiz devam ediyor diyerek freud atmıştır.
    örnekle anlatmak gerekirse; mecnun kafasındaki ‘leyla’ tasarımını kafasında öyle mükemmel tasarlamıştı ki gerçek leyla’yı gördüğünde kafasındaki tasarımla uyuşturamayıp tanıyamamıştı.
  • nesne ilişkisinin gelişim evreleri kabaca şöyle sıralanabilir:

    1. evre
    ilk ay. haz ve acı hakim.
    kendilik ve nesne henüz yok.

    2. evre
    1-3 ay. libidinal hazlar ve engellenmelerle nesnenin ve kendiliğin ilk farkına varış. anneyi/ötekini keşfetme.

    3.evre
    4-12 aylar. ’’iyi’’ ve ‘’kötü’’ kutuplar. kendilik ve nesne ayrışırken kendine dair kötü olanlar projeksiyon mekanizmasıyla dışlanmaya çalışılmaktadır.

    4.evre
    1-2,5 yaş. iyi ve kötü kendilik imgeleri bütünleşmiş kendilik algılarıyla birleşirler. iyi ve kötü nesne imgeleri de birleşerek gerçeğin daha iyi algılanmasına ilerler.
    anneye dair iyi ve kötü algılar birleşince daha gerçek bir nesne ortaya çıkar.
  • bahsedebileceğimiz kişilik bozukluklarının birçoğunun temeli bu ilişkinin nasıl kurulduğu veya kurulamadığı ile ilgilidir. sağlıklı bir ruhsal yapı için nesne ilişkilerinin de sağlıklı sağlanması gerekmektedir. ha bu sağlıklı nesne ilişkisi çocuğun gelecekte sağlıklı bir ruhsal yapısı olacağını garanti eder mi, tabi ki etmez. yaşamının daha sonraki evresinde etkileşim içinde olacağı sosyal çevre, başına gelebilecek farklı travmatik olaylar vs ruhsal yapısını sarsabilecektir fakat en başında sağlanacak olan sağlıklı nesne ilişkisi birçok şeyin önünü kesebilir en azından.
  • kurucusu melanie klein dir.
  • bu yaklaşıma göre insan sadece dürtüleri ile boğuşmak zorunda olan kapalı devre bir makine değildir. klein'a göre bebek içgüdüsel olarak onu bekleyen anneden haberdar olarak dünyaya gelir ve doğuştan getirdiği ölüm içgüdüsüyle baş etmek için saldırganlığının bir bölümünü anneye yansıtır.

    kendisine karşı eylem ve arzu geliştirilen, kişinin, öznenin dürtüsel doyumu(boşalım-gerilim azalması) için ihtiyaç duyduğu ve kendisine ilintilediği kişi, kişinin bir kısmı ya da zihinsel tasvirine nesne denir. nesne ilişkileri teorisi "nesne" kavramını hem dışsal dünyadaki insanlar veya onların parçaları için hem de bu ilişkiden kaynaklı içsel ruhsal nesneler ya da temsilleri için kullanılır. ılk oluşan nesne memedir. ıcsellestirilen nesneler, zamanla çocuğun benliğinin bir parçası haline gelir; çocuğun bu nesnelerle olan ilişkisinin kalitesi, özellikle de onun bunlara olan bağlılığı gelecekte nasıl bir fonksiyonda bulunacağını belirleyecektir.

    klein, bebeğin nesneyle* kurduğu ilişkiyi şu şekilde açıklamaktadır: "süt emmekten duyulan mutluluk sadece cinsel doyumun ilk örneği değil daha sonraki bütün mutlulukların da temelini oluşturur; bir başka insanla bütünleşme duygusunu mümkün kılar. böyle bir bütünleşme kişinin gerçekten anlaşıldığı anlamına gelir ki her türlü aşk ya da dostluk ilişkisinin koşuludur. eğer sahiciyse, böyle bir anlayışın söze dökülmesi de ve bu da onun konuşma öncesi dönemde anneyle kurulan o ilk yakınlıktan türediğini gösterir. memeyle ilk ilişkiden tam olarak zevk alma yeteneği, çeşitli kaynaklardan alınacak başka zevklerin de temelini oluşturur."
hesabın var mı? giriş yap