*

  • bulent ortacgil bestesidir. cekirdek sanat evi kayitli albumde fikret kizilok ile birlikte soylenmistir.
  • kulakta en son kalan melodinin, ortaçgil'in ıslığı olması için, başa alıp defalarca dinlenmesi; gözleri kapayıp sadece sözlere kulak verilmesi gerekir. bu şarkı öyle bir şarkıdır ki, bana hep uzun yaz öğleden sonralarını anımsatır. karlı, soğuk bir kış gününde bile dinlenildiğinde aynı sıcaklık değer geçer.
  • nedense bana hep 40'lı, 50'li yaşları anımsatan, halimiz nice olacak acaba sorusunu sorduran şarkı... *
  • insanı yolunu kaybetmişlik hissiyle yine de hoş bir salınganlık içine sokan şarkı.
  • çekirdek sanat evinde de üstad*'ın belirttiği gibi ütopik dünyası ile gerçek dünyayı birbirine bağlayan bir köprüdür nereye sokağı. ve hakikaten öyle bir şarkıdır ki, gerek çekirdek versiyonu gerek gece yalanlarında hep soyut bir duygudan somut bir duvara vurur sizi ve o somut duvarın üstünden alıp yeni bir esintiye atar bedeninizi.

    nereye sokağı'nda sevdiğiniz kişiyi bekleyebilirsiniz, üstelik bu işi geçen yüzyılın yapmış olması gerekirken. ama bu sokakta nerede beklediğiniz değil, nasıl ve kiminle beklediğiniz her zaman daha mühimdir. üstelik çoğunlukla yalnız beklemenize rağmen.
  • çok dingin ama yoğun, dinledikten sonra insanın beyin kıvrımlarında "bu ne vurucu bir parça" izlenimini bırakan mükemmel bir çalışma. hele gece vakti ve yalnız dinlenirse insanı hüzün denizinde yüzdürür diyebilirim.
  • bir sokak. ne zaman kadıköy'de bulunsam hiç aklımda yokken, uygun adım mırıldanmaya başladığım sokak.

    sokaktan küçük bir fotoğraf, içinde ne varsa aynı kalmış, hiç değişmemiş ve değişmeyecekmiş gibi gelir. en azından kaldırımında yürürken dudaklarımın arasından uçup giden o ıslık aynı. yıllardır.

    bir semt alışkanlığı, bir semt vedası.
  • adres tarifine gerek olmayan yerlerden,
    çünkü kafanın içinde.
  • gece hüznünü yeni yeni atmışken, kahvenin huzurlu buğusunda ve yeni günün huzuruyla bizi karşılar.. sabah kuşları konuşurken, biz sadece dinleriz
hesabın var mı? giriş yap