• disarmonia mundi adlı italyan grubun ilk albümü.
    tek kelimeyle başyapıt, hatta gözümde grubun ikinci albümünden bile daha iyi.
    hız, teknik, melankoli, akustik gitar bölümleri, mükemmel davullar. ne ararsanız bu albümde bulunmakta. özellikle burning cells adlı şarkı en mükemmel rifflerden birini barındırmakta.
    ettore rigotti gitarda da, davulda da kendini aşmış. özellikle davulların mükemmelliği, double bass'ın ön planda olması delirtiyor adamı.

    tek kelimeyle mükemmel bi albüm.
  • icinde blue lake isimli 7.02 dakikalik bir $ahaseri barindiran album.
  • blue lake'inden burning cells'ine, demiurgo'sundan nebularium'una, guilty claims'inden mechanichell'ine, awakening'den into d.m.'sine uzun zamandır duyduğum en mükemmel, en başından kalkılmaz (?) olmuştur bu.
    inancımı tazelemiş, gazımı doldurmuş, kendime getirmiş bir başyapıttır.
    üstelik bir debut albüm olması "oha be bilader" dedirtmiş, taptırmıştır hem gruba hem albüme hem ettore rigotti'ye.
    davullar, gitarlar, basslar, herşey özenle dinlenmelidir, gerekli önem verilmedilir. kelimeler yetmez albümü anlatmaya, o derece.
    bu albüm yüzündendir ki kaçtır derslere geç kalıyorum. "dur bi şarkı daha dinliim sonra çıkarım evden, dur bi de şunu dinliim" vs. vs. diye bi bakıyorum ders başlamış ve ben hala odamda bu albümü dinliyorum.
    çok güzel çok.
  • bir albümde en sevdiğim şeylerden biri olan "bas gitarın gitarlarla kapışabilecek derecede öne çıkması ve gitarları takip etmemesi" olayını da içinde bulunduran mükkkkemmel bi başyapıt, şaheser, masterpiece.
  • dünya metal tarihine altın harflerle yazılması,tabletlere çivi ile çakılması gereken disarmonia mundi albümüdür..
    bir grup eğer debut albümü olarak nebularium gibi bir hazineyi sunabiliyorsa ilerde bir efsane olacağına kesin gözüyle bakılabilir..

    abartmadan söylüyorum,bu albümün her bir parçasını bir gün boyunca repeate almak bile sizi sıkmayacaktır her seferinde yeni birşeyler keşfetmenin şaşkınlığı da cabası davulların aşırı teknik kullanımı,bir an olsun arka planda kalmayan bassların çılgın bir şekilde albüme kattığı müzikal zenginlik,tertemiz melodiler,muhteşem bir intro ile muhteşem bir kapanış arasındaki müzik ziyafeti,yer yer opethvari clean vokaller yer yer swedish death tarzı vokaller,müthiş parça kompozisyonları,harikulade sololar,enfes distortion tonları vs vs.. kısacası bu albümü anlatmaya ne kelimeler yeter ne zaman...

    uzun zamandır bir albümde en mükemmel parçayı seçerken bu kadar zorlanmamıştım,hala daha emin olamamakla birlikte guilty claims için ayrı bir paratez açmakta fayda görüyorum..albümün soundu hakkında genel olmasa da (bu kadar zengin bir albümde genel fikri tek parça veremiyor zaten) bir takım fikirlere sahip olmak için bu parça tavsiyemdir...

    albüme aşırı teknik thrash melodic death gibi saçmasapan gözüken bir kategori etiketi koymamak elde değil..hem progressive,hem thrash,hem melodic death hayranlarını fazlasyıla memnun edecek bu albüm her metal müzik dinleyicisinin mutlaka dinlemesi gereken bir başyapıttır... *
  • bu albüm gözümde dark tranquillity - the gallery bölüm 2'dir.
    hayatımın en mükemmel 5 albümüne kafa göz girer.
    tek kelimeyle "kusursuzluk".
  • çok çok önemli bir albümdür bu, öyle böyle değil.
    ayrıca yamulmuyorsam grubun kendi imkanlarıyla çıkmıştır, bu açıdan da takdire şayan.
    nasıl albüm lan bu diyorum çekiliyorum.
  • yaklaşık 1 aydır yine içine düştüğüm harika bir şaheser. eskiden discman ile bu albüme dalıp dünyadan uzaklaşırdım. lakin artık discman im yok. ama böyle bir albüme sahip olduğum için her daim şanslı hissediyorum kendimi. koleksiyonumun en en özel parçalarından..
hesabın var mı? giriş yap