*

  • 1998 fransa dunya kupasi'nda fas formasini giymis, ileri ucta nefis maclar cikarmissa da, takimi tartismali brezilya-norvec (1:2) maciyla safdisi kalinca, yeteneklerini daha fazla gosterme sansi bulamamisti..ozellikle fas-norvec macinda attigi gol, oldukca gosterisliydi..
  • 98'in hakiki kahramanlarından birisiydi. fas elenince daha fazla oynayamadı ama norveç'e çok güzel bir gol atmıştı.
  • 98 dunya kupasinda driplingle sahayı kat edip guzel bir gol atmisti norvece.
  • kendisini hala manşetlerde arayan var ise diye söyleyelim: basınımızın ısrarlı çalışmasına rağmen yıllardır türkiye'ye getiremediği mustafa, futbol hayatına iki sezondur cs fola esch formasıyla devam ediyor... "ora nire?" derseniz, lüksemburg ulusal ligi derim... 36 yaşında kendine yeni bir mücadele alanı buldu ve menejerlik oyunu oynayan bir futbolsever edasıyla ligin en köklü takımını gelir gelmez ikinci ligden birinci lige çıkarıverdi... şimdi de sezon başı olmasına rağmen zirveye yakın bir yerlerde olmalarında en büyük pay sahibi...

    19 yaşındaki oğlunu da kardeşi yusuf hacci'nin yanına staja yolladı as nancy lorraine'ın b takımına... kardeşi zorlamıştı kendisini, bakalım oğlu kulağı geçebilecek mi göreceğiz...

    (bkz: samir hacci)

    amcasının da fıtığı azmış son günlerde, üzüldüm ona da... dayıoğlu da "eni hacci vokke, muhahaha" derken görülmüş en son, pek fırlamaydı zaten kerata...
  • sporting lizbon, deportivo, coventry, aston villa takımlarında top koşturmuş, teknik, fuleli bir kanat oyuncusuydu. aston villa'ya geçtikten sonra kariyeri düşüşe geçti. 98 dünya kupasında fas takımının yakaladığı o güzel jenerasyonun parlak yıldızıydı. göze hoş gelen bir futbol oynuyordu. takımı gruptan çıkmayı ciddi anlamda zorlamıştı. ancak brezilya norveç'e karşı yedeklerle çıkınca, hakem de norveç lehine (bence) uyduruk bir penaltı verince elenmişlerdi. tabii orada bir formadan çekme söz konusuydu ama brezilyalı defans oyuncusu çektiği formayı hemen bırakmıştı. bunu fırsat bilen tore andre flo hemen kendini yere bırakmıştı. hem hacci'ye hem fas'a yazık olmuştu. zira norveç bok gibi top oynuyordu. ayrıca teknik direktörleri egil olsen'e çok kıl oluyordum. yedek kulübesinde elinde sürekli pet şişe gıcık gıcık hareketler yapıyordu. belki sağlık sorunları vardı ama uyuz biriydi abi...
  • at kuyduğu yaptığı saçı koyun kuyruğunu andıran topçu. şu an kel olması ihtimal dalihinde.
  • bu adam çok karizmatikti, çok sağlam bir amrc idi ayrıca. şöyle 2000-2001 gibi parçalı formayı giydirebilseydik eminim uefa ve süper kupa olayına bu abimizin de çok sağlam katkısı olacaktı.
  • khal drogo'nun tip olarak daha tıfılıdır.
  • dün gece rüyamda halı sahada maç yaptığım adam. 98'in anılarını canlandırdı gözümde.

    türlü dil döküp ikna ettik iki maç yapıcaz diye. saçları da kısalttırmış bu arada. ev telefonundan aradık annesi çıktı cama. kapışmışlar heralde "haci gelmiycek evladım" dedi. sonra haci gizli gizli içtiği sigaranın etkisiyle tam bize seslenir gibi olacakken bir öksürük tuttu garibimi. bizim hakan "amk bu yine koşmaz hiç çağırmayak" dedi. dedi "bekleyin iki dakika geliyom". neyse indi aşağıya. bunun leş bir kluivert forması var. hiç yıkamaz onu. kokusu ondan önce geldi zaten. yeni de yemek yemiş heralde dudağının kenarında kuskus kalmış. neyse sahaya doğru yollandık. yolda notlardan falan yakındı. o dönemde de yeni anadolu lisesine gircez işte bu telaşlı ama kazanamayacağı kesin gibi. derslerle alakası yok zaten adamın ama bir yandan da spor falan yapıyor diyor ki "askeri liseye girerim belkim olm". hayt huyt derken zaman geçmiş varmışız sahaya. bu topu istiyor işte sektiriyor falan. bizim hakan var, kemal var, özgür var bunlar da bir köşede mal mal konuşuyorlar. hani böyle mal arkadaş grupları olur ya, grubun içinde gruptur adamlar. onlardan bunlar. konuları milleti o kadar bayıyor ki millet çok yanaşmak istemiyor bunlara. kemal kızın birini öpmüş mevzu bu. lan o zamanlar dişiler en büyük düşmanım benim. hiç sallar mıyım kız muhabbetini. sonradan tabi pişman oluyorum o zaman kaçırdığım fırsatlara.

    neyse maç başlıyor. çizgiden dışarısı taç diyoruz adama inatla tel örgülerden sektirip çalım atıyor. iki üç tane de böyle gol atıyor. hacci'nin böyle boynunu flamingo gibi boynunu oynattığı bir vuruşu var tipik ondan yapıyor hep. adamdan top alamıyorsun da amk üstündeki forma öyle bir kokuyor ki yanına gelen zaten otomatik oyun dışı. nihayetinde de yendiler bizi.

    böyle çocukluk anılarıyla karışık manyak bir rüya gördüm bu adam da konuktu işte. nereden aklıma geldiğini, bilinçaltıma yerleştiğini de bilmiyorum oysa ki. hayırlısı.
hesabın var mı? giriş yap