• öleceği günü önceden bilen kişi.
  • hocanin viyadugu, ogrencinin bogaz koprusu var.
  • gercek adi ahmed bin ismail olan, kökeni suriye'ye dayanan dönemin alimi. molla yegan'in ikinci murat han'a tavsiyesi üzerine, merkeze cektirilir ve oglu mehmet'in egitimi görevi verilir. fatih, sultan olduktan sonra kendisini vezir yapmak ister ama kabul etmez, bir ara misir'a gider ve orda kalmasi icin kendisine teklifte bulunulur ama fatih sultan mehmet'le olan gönül bagini bahane ederek istanbul'a geri döner. bursa'da uzun seneler kadilik yaptiktan sonra 1480'de seyhülislamlik makamina getirilir, 1488'de hakk'in rahmetine kavusur.
  • mg- timur kendi kılıcının işlemediği yerlerde sadeddin'in eserlerinin geçerli olduğunu gördüğü için ilim adamlarının her nazını çekerdi. haremeyni şerifeynde senin hutben okunmuyor, benim kitaplarım okunuyor, o kadar da hakşinas değil misin ki timur'un sadeddin hakkında gösterdiği hürmeti benden esirgiyorsun?

    fsm- sadeddin'in kitaplarını doğu ve batıdan talebe gelir, kopye ederlermiş, eserlerinizin yazılmasıyla haremeyni şerifeyne gönderilmesine gene siz gayret gösterirsiniz.
  • suriye kökenli bir alimdir. sultan murad'ın 1431 yılında mehmed isimli bir şehzadesi olur. biraz büyüyüp de bu şehzade ele avuca gelmeyen yaramaz bir sıpa olunca sultan bu işin bir icabına bakmaya karar verir. kimdir bu alemin en iyi müderrisi diye araştırırken o aralar mısır'da bulunan molla güraniyi salık verirler. mısıra adam gönderir, gelmesini ve şehzadeye hocalık etmesini molladan rica eder. gerçi molla gürani gönülsüzdür, çünkü, mısır'da nice gönül sohbetlerine katılır, hem ilmini hem mertebesini geliştirir. neyse bir şekilde ikna olur edirne'ye gelir ancak bir şartı vardır, öğretmenliğine asla karışılmayacaktır. sultan murad kabul eder ve molla gürani minik şehzade ile derslere başlar. ama ne başlamak şehzadeyi önce azarlar, sonra haşlar, yetmeyince de kötekler. bunun üzerine minik mehmed salya sümük babasına koşup hocasını şikayet eder. padişahtan gelen cevap nettir. oğlum der hocadır o, gerektiğinde seni de döver beni de.... o sıpayı istanbul fatihi yapan adam molla güranidir işte. yaşı gelince şehzade mehmedi devlet işlerini öğrensinler diye manisaya gönderirler. molla gürani bırakamaz şehzadeyi eğitimin devamı için minik şehzadenin yanında gider. öğretebileceği her şeyi öğretince kalkar gider mısır'a tekrar. oradaki gönül sohbetlerini özlemiştir. sultan murat ölüpte minik şehzade padişah olunca bir tek gayesi vardır. istanbul'u almak. ordusu kuvvetlidir, büyük toplar döktürmüştür ama manevi eksikliği tamamlamak ister. rica eder hocasına tekrar dönmesi için. mısırda gördüğü hürmete rağmen kıramaz öğrencisini, döner. mollahüsrev ve akşemseddin ile birlikte fethin manevi kumandanı olur.
  • kökeninin "gerwani" soyadlı ünlü bir kürt aşiretinden olduğu rivayet edilir.
  • istanbul-fatih ilcesi sinirlarinda bir mahalle, manidar olmus tabi. ayrica molla husrev ve aksemsettin de birer mahalledir ayni ilcede. topkapi mahallesinin az altindadir.

    http://88.255.77.38/webgis/
  • fatih ile arasında son derece ilginç bir ilişki vardır. yani birbirlerine saygı duyan ve seven ama bir araya geldiklerinde ise karakterleri gereği (dediğim dedik insanlar olduklarından) çatışan insanlardır.

    molla gürani 2. murat ile tanıştıktan sonra bursa'da bir medreseye müderris olarak atanmış ardından ise fatih'in hocalığına getirilmiştir. daha önce de denildiği gibi gürani, şehzade falan dinlemeş direk fatih'i zopalamıştır. fatih ise "sen benim babam kim biliyor musun? nöbetçiler!!! tiz kellesi vurula!!!" demiş ama sonuç değişmemiştir*. daha sonra ise fatih kendine çeki düzen vermiştir.

    fatih padişah olunca ilk yaptığı şey hocasına vezirlik teklif etmek olmuştur ama gürani "benim o taraklarda bezim yok" diyerek kabul etmemiş ve kazaskerlik yapmaya başlamıştır. daha sonra fatih ile ters düşmüş ve bursa kadılığına atanmıştır. bursa kadısıyken, bu sefer fatih'in fermanını dine aykırı diyerek yırtmıştır. fatih bunu duyunca tabi kadılıktan almıştır (adam koskoca fatih'in fermanını yırtmış. başka biri olsa belki tiz kellesi vurulurdu).

    daha sonra mısır'a gitmiştir ve bir kaç sene orada kalmıştır. yeri rahat olmasına ve mısır sultanı tarafından bir dediği iki edilmeksizin yaşamasına rağmen fatih hocasını özlemiş ve "hoca, özlettin kendini. daha fazla uzatma işte dön gel" demiştir. mısır sultanı kalmasını istemiş ve sana ondan daha fazla ikramlarda bulunurum demiş ama gürani "benimle onun arasında baba ile oğul arasındaki gibi büyük bir sevgi vardır. aramızdaki bu hâdise ise, bir başka şeydir. bu sebepten tabiî olarak ona meyledeceğimi bilir. eğer ona gitmezsem sizin tarafınızdan gönderilmediğimi zanneder ve aranıza düşmanlık girebilir" diyerek geri dönmüş ve tekrar kazaskerlik falan derken fatih, gürani'yi şeyhülislamlığa kadar getirmiştir...
  • anadolu'nun âlimi olarak nam salmış ünlü islam alimi
  • fatih'i dizginleyen büyük islam alimi. 2. mehmet öylesine şımarık ve yaramazmış ki bütün hocalar illallah etmiş kendisinden. padişah çocuğu olduğu için bir şey de yapamıyorlar. 2. murad oğlunun bu halini görüp üzülüyor "ne yapacağım bu çocukla" derken molla yegan tarafından gürani ile tanıştırılıyor. "hocam bu çocuğu etsen etsen sen adam edersin" demiş 2. murad. tabi hocanın tek isteği ne yaparsa yapsın kendisine karışılmayacağı. padişah bu durumu kabul edip şehzadeyi dövebilme yetkisi bile vermiş kendisine.

    molla gürani efendi uzun boylu heybetli sakalı ve sesi gür bir alim. daha ilk derste fatih kendisine gülüp dalga geçince "mına kodumunun oğlu" diye girişmiş bizim ki ver allah ver, ver allah ver 2. mehmed neye uğradığını şaşırmış. koşmuş babasına "beni dövdü tiz kellesini uçur" diye eee baba bu "hocadır seni döver sözünden çıkma" der. o günden sonra genç fatih hocasına saygı da kusur etmemiş, hatta kuran'ı kerim'i hatim ettikten sonra molla gürani hazretlerine padişah 2. murad tarafından yüklü miktarda altın ve ev, arsalar hediye edilmiş.

    gürani efendi 8 yıl şeyhülislamlık yaptıktan sonra vefat eder ve cenaze namazını dönemin padişahı 2. bayezid han kıldırır.
hesabın var mı? giriş yap