• kamuran solmaz' ın romanının adı. caretta carettalara romanda verilen isimdir aynı zamanda. roman biri ege'nin muğlasına diğeri miami'nin lauderdale'ine köle olarak satılmak üzere köylerinden kaçırılan iki yerli kardeşin öyküsünü bir mintanın dilinden anlatıyor.
    açık bir dille yazılmış, güzel bir roman.
  • minik bir kız çocuğu ismi de olabilir netekim.
    nijadın çocuğu mu, torunu mu, yeğeni mi bu isimde idi kitapta.
    kitap öyle arkadan atlı koştururmuşcasına ilerliyor ki, kişilerin isimlerini, kimin kimin torunu çocuğu vesair olduğunu karıştırmak mümkün. o itibarla başlarda bir yere soy ağacı konulmuştur. yüz yıllık yalnızlıkda olduğu gibi.
    ister istemez insana mintan kelimesini çağrıştırıyor. fakat yok, kaplumbağa demekmiş minta.
  • sürükleyici güzel bir roman, siyah seminol kardeşlerin, soyağacından başlanmış anlatımına, arada minta* da anlatır serüven ve duygularını...
  • monitör markası.
  • solmaz kamuran'ın bir kitabı hatta size söyle de bir özetini yazayım kitabın arkasında yazan:

    ege'nin muğla 'sı ile miami 'nin louderdale'i birbirine ne kadar benzer , birbirinden ne kadar farklıdır. belki de bunu en iyi bu iki kıyı
    arasında gidip gelen caretta carettabilebilir.onun bu romandaki adı minta...
    özgürlüğün simgesi olan minta.. o sessizce herşeyi gördü ve anlattı. yelkenlileri , buharlı gemileri , denizaltıları ,plastik torbaları ,sehirli atıkları ve elbette insanları...

    '' minta'' , efendilerin ve kölelerin yüzyıllık tarihiyle , 20. yüzyılın hikayesiyle buluşturuyor bizi (ha bu kadar zaman diliminide 348 sayfaya koyuyor) bir yanda nada , mısırlı hüsnü paşa , salime hanım , amira , arap nijat , hamra ve şerif...
    diğer yanda naja , seminol reisi yaralı tilki , bataklık rüzgarı, nay , t.j. , rose ve ray....ve onlar farklı coğrafyalarda aynı kaderi paylaştılar...

    köleliğin , savaşların , ırkçılığın ve göçlerin acısıyla savrularn insanların öfkeleri , isyanları , günahları , sırları , suçları ve tabii ki aşklarıyla yüzyüze geldiler....
  • tam şu sıralar (son bi haftadır) işe giderken kullandığım kadıköy-beşiktaş vapurunda okuduğum ve beni etrafımda binlerce mintayla(yüzen kaplumbağa) gidiyomuşum gibi hissettiren akıcı mı akıcı kamuran solmaz romanı.
    romandaki 4 kuşak akrabaların her bunaldıklarında düşledikleri minta kumsalından her bahsedildiğinde aynı yere kaçıp gitme isteği uyandırır insanın içinde..çekilen acılar,kuşak farkları, savaşlar, esaretlik, ölüm ve daha birçok kelimeyi uyandırır insanın zihninde.. ama en yoğunu özgürlüktür.
  • çok keyifle okunan (bkz: )solmaz kamuran kitabı
  • bir mintanın yaşam serüvenine kocaman nesiller ve yaşamlar sığdırarak anlatılan etkileyici ve akıcı bir (bkz: solmaz kamuran) romanı.
  • nick’imin sebebi.
    (bkz: entry ve nick uyumu)
    solmaz kamuran‘ın şahane kitabının kıtalar arası, zamanlar arası gidip gelen kahramanı caretta caretta

    --- spoiler ---
    ege'nin muğlası ile miami'nin lauderdale'i birbirine ne kadar benzer, birbirinden ne kadar farklıdır? belki de bunu en iyi, bu iki kıyı arasında milyonlarca ne kadar farklıdır? belki de bunu en iyi, bu iki kıyı arasında milyonlarca yıldır gidip gelen caretta caretta bilebilir. onun adı minta... özgürlüğün simgesi minta... o her şeyi sessizce gördü ve anlattı. yelkenlileri, buharlı gemileri, denizaltıları, plastik torbaları, zehir atıklarla günden güne kirlenen suları da. ve elbette insanları da...
    "minta", efendilerin ve kölelerin yüzyıllık tarihiyle, 20. yüzyılın hikayesiyle buluşturuyor bizi...
  • öyle kalabalık ki içim, ne de yalnız kaldı dışım
    garip kaplumbağanın evini yıktılar bir hışım
    yazım biteli epey oldu, gelen gitmeyen kışım
    şaşırmamaya alıştım, zaman geçti yatıştım…
hesabın var mı? giriş yap