• yıllar önce okulu bitirmem için gerekli olmuş ve en zor sınavda tek soru olarak karşıma çıkmış ekonomik terim.
  • dönemin pimco ekonomisti paul mcculley tarafından hyman minsky'e atfen 1998 rusya krizini tasvir etmek üzere oluşturulan bir terim.

    minsky'nin hipotezinin tam adı: finansal istikrarsızlık hipotezi.

    bir ülkede/ekonomide, uzun süreli boğa piyasası görünümünün ardından varlık fiyatlarında bir anda yaşanan keskin düşüşlerin zamanlaması için kullanılır.

    piyasa görünümü tam olarak şöyledir:

    spekülâtif süreçlerin ardından yaşanan finansal piyasa çöküşlerinde minsky anı tam olarak şöyle tasvir edilebilir: kardeş payındaki sezai'nin "koy amına sat gitsin koy amına sat sat sat sat dediği an.

    ilgili an için bkz: https://www.youtube.com/watch?v=hqlapwn88wg

    yaman törüner'in klavyesinden minsky’nin birkaç önemli öngörüsü:
    - uzun süren büyüme dönemlerinde, şirketler ve kişiler gittikçe daha büyüyen riskler alırlar.
    - daha çok gelir elde etme adına risk alanlar arttıkça, ekonomik yıkım yaklaşıyor demektir.
    - borçlarını kârlarıyla ödeyemeyen şirketler veya gelirleriyle ödeyemeyecek duruma düşen kişiler, gittikçe daha fazla borçlanırlar. ancak, bankalar durumun farkına varıp kredilerini kısmaya başlamışlardır.
    - bu gelişmeler öyle yavaştır ki, merkez bankaları dahi durumun farkına varamayabilirler.
    - hükümetler ve merkez bankaları, bu gelişmeyi kapitalizmin serbestisi içinde görürler ve sisteme müdahale etmekte gecikirlerse kriz geliyor demektir.

    borçlanmanın finanse edilme çeşitleri önemlidir: hedge finans, spekülatif finans ve ponzi finans. bu finansman durumları beklenen ve gerçekleşen gelirler ile ödeme yükümlülüklerinin büyüklüğü arasındaki ilişkilerden doğar.

    `minsky'nin finansal stikrarsızlık hipotezi ve türkiye örneği` başlıklı çalışma dan aktarayım bunların ne olduğunu:

    ***

    sermaye malının kullanımından elde edilen gelirleri ödeme yükümlülüklerini şimdi ve gelecekte aşan firmalar hedge durumdadırlar. bu tip firmaların mevduat borçları fazla olmadığı gibi belirsiz borç yükümlülükleri de yükümlülüklerinin önemli bir kısmını oluşturmaz.

    hedge durumdaki firmalar genellikle bir kriz sonrasında görülür, çünkü krizin ardından firmaların dış finansmana dayalı işlemleri azalırken, ödeme yükümlülükleri büyük oranda iç kaynaklardan sağlanır. örneğin, ticari bankalar hedge bir durumda olamazlar çünkü yükümlülüklerindeki vadesiz ve kısa vadeli mevduatların ağırlığı çok yüksektir.

    spekülatif firmalar kısa dönemde borç yükümlülüklerini yerine getiremezler fakat uzun dönemde böyle bir sorunları yoktur. borç ödemelerini anapara ve faiz olarak iki kısma ayırırsak, spekülatif durumdaki firmaların gelirleri faiz ödemelerini karşılar fakat anapara ödemelerini karşılayamaz.

    firma gelecekteki gelirlerinin anapara ödemelerini de karşılayacağını iddia ederek borçlanmaya çalışır. bu durum spekülatif firmanın borçlarını yalnızca çevirebildiği anlamına gelir. hedge durumdaki bir firmanın gelirlerindeki azalma firmayı spekülatif duruma sürükler. ticari bankalar spekülatif duruma bir örnektir, çünkü uzun vadedeki durumunu koruyabilmek için kısa vadede sürekli borçlanırlar. ticari bankaların kredi ve mevduat vadeleri arasındaki farklar bir finansman göstergesi olarak alınabilir. ticari bankaların kredi vadeleri mevduat vadelerine göre daha uzun olduğu için, sürekli spekülatif finansman durumunda çalışırlar. ancak aradaki fark arttıkça, finansal sistemdeki kırılganlığın da arttığı söylenebilir.

    firmanın kısa dönem gelirleri borç faizlerinin ödenmesine yetmiyorsa firma ponzi durumda demektir. ponzi finans, spekülatif finansın özel bir durumudur. ancak ponzi durumdaki firma kısa dönemde faiz ödemelerini dahi yerine getiremediği için borç yükümlülüğü giderek artar. dolayısıyla bir süre sonra, gelecekteki gelir beklentisi ödeme yükümlülüklerinin altında kalabilir. bir başka deyişle, ponzi durumdaki firma borç ödemek için borçlanır. sadece gelirlerin düşmesi değil aynı zamanda borçlanma maliyeti olarak faiz haddinin artması da spekülatif bir firmayı ponzi duruma sürükleyebilir. yine tam tersi durumda faiz haddinin düşmesi ponzi durumdaki bir firmayı spekülatif bir firmaya çevirebilir.

    spekülatif ve ponzi durumda olan firmalar tamamıyla finansal piyasaların işleyişine bağımlıdırlar. hedge finans durumundaki bir firmanın dış borçlanma miktarı azdır ve ödeme taahhütleri iç kaynaklardan sağlandığı için finansal piyasalardaki değişmelerden pek etkilenmezler. ancak spekülatif ve ponzi durumda olan firmaların piyasadaki varlıkları yeniden borçlanabilme durumlarına bağlıdır. bu nedenle, sadece faiz haddindeki değişmeler değil, borç veren kuruluşların tavır ve durumları da bu firmaların finansman durumunu etkiler. spekülatif ve ponzi finansmanın ağırlıkta olduğu bir sistemde varolan sürekli borçlanma ilişkisi ekonomik tüm birimleri birbirine bağlar. ekonomideki tek bir firmanın spekülatif ya da ponzi finansman kararı alması, önemli sonuçlara yol açmayabilir fakat firmaların büyük çoğunluğunun bu finans türüne yönelmesi ekonomiyi bir kumarhaneye çevirebilir. ancak burada firmanın büyüklüğü de önemlidir. büyük bir firmanın ya da bankanın iflas etmesi sistemdeki nakit akışında önemli aksamalara ve bir krize neden olabilir.

    ***

    tanıdık geldi mi?

    inşallah bizim minsky anımız gelmemiştir.

    ayrıca bkz: minsky arşivi
  • ekonomide "vay mınıskyim!!!" anı... bakalım biz ne zaman göreceğiz bu anı..
  • o gün bu gün ve maalesef geri dönüşü yok
  • kelime olarak türkçede bir şeyleri anımsatması manidar *
  • (bkz: tik tak)
  • türkçesi: komutan logar, bi cisim yaklaşıyor efendim.ayrıca tutski anı diye de çevirebiliriz güzel türkçemize.

    milyon dolarlık soru: minsky anı yaklaşıyor mu? link
    servet yıldırım - dünya gazetesi

    pandemide piyasalara verilen aşırı likidite ekonomileri canlandırırken, bir sonraki krizin zeminini de hazırlayabilir. kritik olan merkez bankalarının kontrollü şekilde bu likiditeyi çekmesidir.

    piyasalar bu aralar yine abd’li iktisatçı hyman minsky’i hatırladı. 1996 yılında hayatını kaybeden minsky 20’nci yüzyılın en önemli iktisatçılarından biridir. geleneksel fikirlere aykırı bir iktisatçıydı. çalışmalarında finansal kırılganlıklara odaklandı. piyasaların her zaman krizlere yatkın olduğunu düşünürdü. “etkin piyasalar hipotezi”ne karşı “finansal istikrarsızlık hipotezini”ni geliştirmişti. finansal piyasalar onun farkına 2008 krizinde vardı. hatta krize yol açan gelişmeler minsky’nin hipotezine uyduğu için piyasaların çöküş anı “minsky anı” (minsky moment) olarak adlandırıldı. bugünlerde bazı analistler yine minsky anının yaklaşıp yaklaşmadığını tartışmaya başladılar.

    minsky’nin tanımladığı döngünün beş aşaması var. önce yatırımcıları heyecanlandıran bir gelişme olur. bu bir buluş ya da teknolojik gelişme de olabilir, güçlü bir faizi indirimi de. ardından piyasalara hızlı bir canlanma gelir. hisse senetlerinden gayrimenkullere kadar birçok varlığın fiyatları artmaya başlar. ardından herkesin katıldığı çılgın bir mutluluk dönemi gelir. varlıklara hücum başlar. yükselen fiyatlarla herkesin serveti arttığı için mutluluk zirvededir. greenspan’in “irrasyonel coşku” diye de tanımladığı dönemdir bu. isterseniz “lale devri” olarak da adlandırabilirsiniz. normal şartlarda kredi alamayacak olanlar bile krediye kavuşurlar. sonraki aşamada ise bazı öngörülü ve zeki yatırımcılar kârlarını realize etmeye, ellerindeki aşırı değerli varlıkları satmaya başlarlar. ondan sonraki aşamada ise panik başlar. alıcıların azaldığı bir ortamda herkes malını satmaya çalışır ve varlık fiyatları hızla düşmeye başlar. işte ünlü minsky döngüsü budur.

    bu döngüyü ister 2003 yılında fed’in kısa vadeli faiz oranlarını yüzde 1’e çekmesiyle başlayan ve 2008 krizi ile sonuçlanan sürece uygulayın, ister yunanistan’ın ab’ye katılmasıyla başlayıp 2009’daki borç krizine girişi ile son bulan sürece uygulayın fark etmez, aynı kalıbı görürsünüz. aslında her ülkenin kendine özgü minsky döngüsü ve minsky anı var. mesela 2013’ün mayıs ayında fed’in faizleri artırabileceğini açıklaması aralarında türkiye’nin de olduğu birçok ülke için bir minsky anıdır. o kırılma anından sonra hiçbirşey eskisi gibi olmadı. mesela hiçbir yatırımcı o tarihten önce aldığı gayrimenkullerin dolar karşılığını bir daha bulamadı.

    minsky’ye göre ekonomilerdeki büyüme ve istikrar aslında istikrarsızlığı getirir. iyi zamanların hep böyle gideceğini düşünen aktörler daha çok risk almaya başlarlar. krizlerin hemen ardından herkesin dikkatli davrandığı dönemlerde ölçülü borçlanma vardır. anapara ve faiz ödemelerini karşılayacak nakit girişi olanlar borçlanır. ancak ekonomiler canlandıkça biraz daha riskli işlemler başlar. sadece faizi ödeyebilecek durumda olanlar bile işlerin daha da açılacağı beklentisiyle borçlanırlar. karşılığında verdikleri teminatların da değeri yükseldiği için bankalar açısından sorun yoktur. en son aşamada ise ne anapara ne de faizi ödeme gücü olmayan, kredi ödemelerini ancak yeni kredilerle çevirebilen firmalar da borçlanmaya başlar. çünkü varlık fiyatları artmaya devam ettiği için bunların da gerekirse varlıklarını satarak borçlarını ödeyebilecekleri zannedilir. ancak minsky anı gelip panik varlık satışları başladığında teminatlar kredileri karşılamaya yetmez.

    bazı analistler minsky anının yaklaşmakta olduğunu düşünüyorlar. özellikle pandemi kapsamında piyasalara verilen trilyonlarca dolarlık likiditenin süreci hızlandırdığını söylüyorlar. teknoloji hisselerindeki balon, londra gibi bazı şehirlerde emlak fiyatlarının geldiği aşırı yüksek seviyeler, altın fiyatlarının ulaştığı zirve birer sinyal olarak görülüyor.

    ancak analistlerin ve ekonomistlerin yaptığı hata minsky anını, döngü sırasındaki bazı düzeltmelerle karıştırmak olabiliyor. fiyatlardaki bazı geri çekilmeler aslında döngüyü uzatan sağlıklı düzeltmeler olabilir. mesela abd teknoloji hisselerindeki son düşüş bir sağlıklı düzeltme hareketi olarak da yorumlandı. burada görev ekonomi yönetimlerine ve özellikle merkez bankalarına düşüyor. balon patlamadan önce balonun havasını kontrollü bir şekilde indirmek gerekir. fed’e 19 yıl başkanlık yapan william mcchesney martin’in dediği gibi merkez bankalarının görevi partinin sonuna gelindiğinde içki şişelerini ortadan kaldırmaktır. şişeleri masalara koyan, yani faizleri çok düşük seviyelere indiren merkez bankaları ortalık ısındığında şişeleri ortadan kaldırmayı becerebilmelidir. yani faizleri doğru zamanda dikkatli bir şekilde yükseltebilmelidir.
  • tünelin ucundaki ışık, ama karşıdan gelen trenin. idrak şart. taktik maktik yok, bam bam bam. oynayalım uğurcum.

    (bkz: tik tak tik tak)
  • fiyatlar genel seviyesinin yukarı doğru artacağı beklentisiyle dün üçten aldığını bugün dörde satıp, yarın yine beşten alıp altıya satacağını öngörmenin sebebi, piyasadaki diğer oyuncuların da senin gibi düşündüğünü bilmenden ötürü.

    peki bu beklentinin tersinin oluşmasına yönelik bi' projeksiyonun var mı? yok. ekönöminin dünden daha kötü olduğunu biliyorsun ama bu ortam sana fırsat yarattığı sürece genelin menfaatlerini değil, kendi menfaatini düşünüyorsun. oyun teorisi hala çalışırken con neş bu yüzden bugünün şartlarında ve idrakında patlıyor.

    mnskym anı aşağı yukarı şöyle bişi:

    100 katlı gökdelenin içindeki 10 bin insanın ahenk içerisinde çalışmasını aniden bozan ilk an gibi. 10 bin kişi o gökdelenin içindeki 10 asansör ve kat düzeni sayesinde belirli bi' düzen içerisinde çalışıyor lakin yangın alarmına basıldığında ne oluyor?

    asansörlere ilk binip inenler, yangın alarmına basılmadan önce haberin uçurulduğu kaptan köşkündekilerdir. bir asansörün de en fazla 10 kişi aldığını ve en tepeden girişe 2 dakikada indiğini düşünelim. kaptan köşkündekilerin es kaza asansöre telaşlı şekilde yönelmesini gördüysen ala, bişiler ters gidiyor diye üzerine düşünebilirsin. gud boi

    alarma basıldığı andan itibaren ise millet o asansörlere binmek için, yangın merdivenlerinden aşağı inebilmek için birbirinin üstüne çıkacak.

    mnskym anı, o butona basıldığı andır çocuğum.

    tiktaktiktaktiktaktiktaktiktaktiktaktiktak.
  • ülkemizde nasıl yaşanabileceğini merak ettiğim andır.mesela 17 ağustos depreminde pimapen parasına apartman satanlar olmuş.yani paranın yenmeyen bişey olduğunun anlaşıldığı anlar dışında yaşanması çok zor gibi geliyor bana.

    bizde emlak balonu gibi şişen bişey varsa, bir yandan bir tahliye deliği açılır diğer yandan hava basılmaya devam edilir.hani şu dükkan açılışlarında sallanan gel gel balon veya şişme maskot balon denen şey gibi.
hesabın var mı? giriş yap