milano centrale

• milano ana tren istasyonu. duomo katedraline 45 dakika uzakliktadir, aksamlari insanlar onunu cop haline getirebilmektedir. binanin tarihi olaraktan da pek bir guzelligi, bir dizayn tatliligi ta$idigini da belirtmek lazim.
• italya nın tren hattıyla yurtdışına dağılım noktası
• 1906 yılında yapımına baslanmıs ve 1931 de kullanıma acılmıs, mussolini donemine ayit oldugu kolayca anlasılabilecek dunyanın en buyuk tren istasyonlarından birisi.
• faşist mimari örneği devasa tren istasyonu, stazione centrale.
  mussolini mussolini kokar.
• yamulmuyorsam malpensa havaalanına 45 kilometre uzaklıkta.
• insanın biletinde yazanla, binmesi gereken trenin yönünün adı arasında dağlar kadar fark olan, doğru trene binebilmek için önce bir görevli bulup ardından ona derdini anlatabilmek için cebellesmek gereken, kendini biran önce dışarı atabilmek için dakikaların sayıldığı, pesimist geçiş mekanı.
• duomoya uzakligi metroyla 8 dkdir, gece kalmak pek akil kari degildir sanirim, it kopuk veya fasli rentboy degilseniz tabi.
  
  anons sistemini duymak isteyenler surdan buyursun:
  http://www.girlwonder.com/…ages/milano-centrale.wav
• önü, arkası, sağı ve solu koca fasceslere bezenmiştir bu heyulanın.
• çevresi pek tekin değildir bu istasyonun. hangi akla hizmet ön tarafındaki parkta sabahladık bilmiyorum ama illa gerekiyorsa onun yerine metroya binip duomo'nun merdivenlerinde sabahlamak daha mantıklıdır. bir de istasyonun içerisindeki tourist information çok gizli bir yerdedir, bulana kadar epey dolaşırsınız.
• milano'da geçirilen bir günün ardından maceraperest grup, sabahtan aldıkları kararı uygulamak üzere milano tren istasyonuna yönelirler. amaçları sabahtan cenova dönüşü eşyalarını bıraktıkları emanetçiden eşyaları alıp, malpensa havaalanı servisine binip havaalanında sabahlamaktır. böylece daha istanbul'dan çıkışta göze kestirilen christian dior rujlardan birer tane daha fazla alabileceklerdir. saat 00.00 gibi vardıkları tren istasyonundan eşyalarını alırlar ve otobüslerin kalktığı yere doğru yönelirler. ama ilk şok saat 00.00'da malpensa'ya son otobüsün olduğu ve sabah ilk otobüsün saat 5.00'da olduğudur. bunun üzerine tek seçenek; gidip garın bekleme odasında sabahlamaktır. bekleme odasına yönelinir, kapıda güvenlikçi amcaya durum anlatılır. ancak amca gözünü öylesine korkutur ki 4 saat boyunca gözünü kırpmadan grupçana otobüs saatini beklersiniz. bu arada tuvaletlerin belli bir saatten sonra kapanıyor olması; sandviç, çikolata, içecek, vs alınan makinaların sürekli parayı yutuyor olması (evet kalan bütün avrolarımızı bu makinalara kaptırdık. işin ilginci biz makina bozuk diye itip kakarken, yanımıza gelen italyanlar ne yaptığımızı sordu. "paramızı yuttu ühühü" die ağladığımızı gören bir italyan ilk önce gülümseyerek bize baktı. derken hiç beklenmedik bir çeviklikle makinayı tekmelemeye başladı. sonunda makinanın camı kırık, biz verdiğimiz paraların karşılığı olan bütün çikolatalar elimizde, korkutucu italyan polislerine yakalanmamak için koşuyorduk.); garın bekleme salonun korkutucu adamlarla dolu olması; yakışıklı ve köpekli italyan polislerinin saat başı gelip bilet kontrolü yapıp (biletiniz yoksa normalde bekleme salonunda kalamazsınız. bu durumda kapıdaki güvenlikçi amcaya uygun bi mazeret sunmanız gerekmektedir. mesela bizim sabahtan otobüs saatlerine bakmayacak kadar salak olmamızı bir mazeret olarak kabul etmişti kendisi) köpeklerine bavullarınızı koklatıyor olmaları; bekleme salonundaki duvar resminde milan, inter, vs'nin yanında gs yazıyor olması da ayrıyetten maceracı grubun karşılaştığı sorunlardır. ama bunların yanında bekleme salonundaki koca koca masalı koca koca sıralar bütün gün h&m'den alışveriş yapmaktan yorulmuş bünyelerin (milano'da tek gününüz varsa pazara denk getirmemeye gayret edin. en azından bizim gittiğimiz dönem için yanlış tercihti. görülmesi gereken heryer kapalı ve bütün mağazalar açıktı.) dinlemesine yardım edecek rahatlıktadır. sonuç olarak; korkutucu mimarisi bir yana roma'dan sonra italya'da karşılaşılan en konforlu tren istasyonudur.