• dokuzuncu nesil biçare... uzun uzun yazsın :)
  • elini attığı her enstrümanı hakkıyla çalan, teleskoptaki gözünü uzayın derinliklerinden ayırmadan harika yazılar yazan bir dosttur. shaft'tan bronx'a, roxy'ye kadar istanbul'da epey bir sahne paylaşmışlığımız vardır kendisiyle. sözlüğe hoş geldin diyoruz.
  • prezantabl bir dokuzuncu nesil yazar. tarzı çok hoşuma gitti ancak entryleri kısa düşen taç atışı gibi. biraz daha uzun oynasa dadından yinmez.
  • müzik konusundaki bilgi ve tecrübesine hayran olduğum yazardır. birçok tarzda, doktora verecek donanıma sahiptir.

    kendisi aynı zamanda sıkı bir orta dünya gönüllüsüdür. sıkı takipçisiyim.
  • muthis bilgili ve eglenceli bir yazar, iyi ki gelmis..
  • çok güzel fotoğraflar çekebilen, çok güzel bir insan. çaylak durumuna düşmesem, 10 tane entry yazmak zorunda kalmasaydım bu entry'i yazmayacaktım hakkında. yaşlandıkça daha keyifli olacağını düşündüğüm insanlardan bir tanesi. diğer tanıdığım insanların önemli bir kısmı yaşlandıkça mallaşıyor, mala bağlıyor. sistemin dişlilerine g.tü kaptırıyorlar. bu arkadaş öyle değil. pek düşünmeden yazdığım için özenli olmadı bu entry. ama entry de entry'dir...sevgiler.
  • nick, isim gibi başlıkları ziyaret sebebim genelde övgüden ziyade yergi oluyor ama az önce facebook'ta bir kaç fotosuna denk gelince bu şahsın, bir iki laf edesim geldi. hani böyle on parmağında on marifet denen adamlar vardır ya, bırakın o parmak sayanları da, parmakları hakkında konuşulan nasipsizleri de, adına marifet denen türlü acz ve bayağılığı da. gelip de burada sahibi arkadaşımız diye adam methetmeye nick arayacaksak, alırım bu bilgisayarları elimizden (öyle bakınıza makınıza üşenen kişiye özel smiley)

    evet tanıyorum ben bu nickin hamilini. arkadaşım. arkadaşım diyince öyle gam edinende koşayım da teveccühüne doyayım gibi bir durumumuz yok. merhaba merhabayız. ama merhabamızın altı doludur. içtendir. her tür debdebeden kurtulmuş, ama muhatabının kemiklerini sabah ayazında ısıtan selamlarla karşılarız birbirimizi 3-5 yılda bir bir ortamda denk geldiğimizde.

    işte akşam akşam bir başka maharetine şahit olmama vesile fotoğrafını görünce, yaşamaya hiç üşenmesi olmayan bu adamı, sağ elimin ayasını oynatıp fareyi like'in üstüne getirdikten sonra işaret parmağımı oynatmaktan az fazlasıyla ve kendi üslubumca övmeye, övmeye de değil de hakkını teslim etmeye geldim.

    yazmışlar yukarıya, onu, bunu, şunu şöyle yapar, hemen yapar, çok güzel yapar diye tekrara düşmenin anlamı yok. benzer ilgi alanlarımızın olduğunu da söylemeye lüzum yok, zira tüm bu olup bitene ve olup bitenin dayatılmasına bir disconnectus hali, is connecting people, nokiaymış yokya. ama benim için midnightpoet'i özel yapan şey bu disconnectusu tecrübeleme biçimiyle ilgili olarak tercih ettiği yoldur, o bedenin altındaki her kimse onu temsile görevli tayin ettiği mizaçtır.

    siz takılın lan, ben zenginleşiyorum der gibi yaşar hayatı midno. nicki uzun amk, üşeniyorum. ama o hiç bir şeye üşenmez. sanatta zenginleşir, ilimde zenginleşir, kendinde zenginleşir. performans sanatları icra eder misal ama öyle bir doğal öyle bir aşkla icra eder ki sanarsın o sanat dalı demiş ki benim icramın gerek şartı, yegane enstrümanı midnodur, almış tutmuş bunu çıkarmış sahneye o bunu icra ediyor. insan sanatlarının icrasında da maestrodur bu arada, hiç duymadım bugüne kadar kalbini kırdığından şikayet eden birini. tüm bunları yaparken de sanki ortalamadan hiç bir sapma hali yokmuş gibi bir tevazu içerisinde şovu tamamen ihmal ederek takılır. normal adam lan işte dersin bakınca. değildir. özel bi model.

    yeterince övdüğümden değil de, ben çok üşeniyorum, dizi izlemeye karar verdim, daha sonra editlerim. entryi şimdilik kapatacağım için ilave edeyim; sözlükte yalnız, bi daha affedin, yarrak gibi yazıyor. yani yarrak gibi dediğim normal adam gibi yazıyor. benim zamanında bunun bir kaç şiirini okumuşluğum var, sözlük dışı ortamlarda 3-5 paragraf görüşünü okumuşluğum var, şimdi tabii şiirlerini hatırladığımdan değil ama okuyunca bende uyanan hissiyatı hatırlıyorum, manyak yazıyor lan demiştim. belki de benim ruhumdur eleği daralan ya da yaşlandıkça ukalalaşan ve hatta belki de çirkinleşen, kararan bilemiyorum.

    neyse lan, hiç anlatamadım, harbiden çok tuhaf, değişik bir adamdır bu. hani dünyayı yöneten uzaylı kertenkele ırkı gibi düşünün ama onun çok süper iyi kalpli olanlarını düşünün. öyle renkli, acayip. allah mesut etsin. beni de shameless mesut etsin.
hesabın var mı? giriş yap